ıstanbul’un Feşi’nden sonra ilk kez Ayasofya Müzesi’nde bir “Vaftis Havuz”nun varlığı ortaya çıktı. Müzenin şimdiye kadar halka açık olmayan bölümlerinde yapılan çalışmalarda ortaya çıkan Havuzun, o dönemde müşiş bir işçilikle yapıldığı belirtiliyor. Varlığından bahsedildiği ancak nerede olduğu bugüne kadar bilinmediğinden dolayı daha önce günyüzüne çıkarılamadığı belirtiliyor. Yıllık 2 milyon turistin ziyaret ettiği Ayasofya Müzesi, “Vaftis Havuz”nun bulunmasıyla bu rakamın 3 milyon’a ulaşabileceği tahminleri yapılıyor. Havuzun durumunun ilk günkü gibi sağlam olduğunu belirten müze yetkilileri, çalışmaların tamamlanma aşamasında olduğu ve ilkbaharda turistlerin ziyaretine açılabileceğini söylediklari iddia ediliyor. “Vaftis Havuz”nun bulunması haberlerinden sonra Yunanistan’da yazılı basın ve görsel basın bu haberi tüm haber bültenlerine taşıdı. “VAFTıZ HAVUZU” Ayasofya’nın inşa edildiği Justinianus Dönemi (M.S.6 Y.Y.) ve bir iddiaya göre önceki dönemlerden kalma vaftizhane 1453’ten sonra camiiye çevrilen Ayasofya’nın iç aydınlatmasında kullanılan kandillerin yağ deposu olmuştu. 1639’da vaftizhanenin içindeki büyük “Vaftiz Havuzu”, vaftizhane avlusuna çıkartılmış, vaftizhane alanı Sultan 1. Mustafa’nın buraya gömülmesiyle türbeye dönüştürülmüştü. Ayasofya’nın 1935’de müze olarak faaliyete geçmesinden sonra 1943’de avlu bölgesinde yapılan araştırma kazısında yekpare mermerden oyulmuş vaftiz havuzu ortaya çıkarıldı. Vaftiz Havuzu’nunun dıştan uzunluğu 3.32 metre, dıştan genişliği 2.52 metre, dıştan yüksekliği 1.51 metre, içten uzunluğu 3.26 metre, içten genişliği 2.52 metre, içten derinliği 1.16 metre, basamak yüksekliği 1.16 metre.