“Gerçeklik, Yunanistan’ın inandığı şeyle uyuşmuyor. Sürekli diyalog çağrılarımıza devam ediyoruz, aynı zamanda haklarımızı da koruyoruz.”
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Küresel Gazeteciler Konseyinin yayın organı Küresel Medya dergisine; dış politikada 2020 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yunanistan ve Kıbrıs meselesine değinen Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Ne yazık ki, Yunanistan iyi niyet çabalarımıza karşılık vermiyor”
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarı sağlamaya kararlı olduğunun altını çizerek “Attığımız olumlu adımlarla bunu tekrar tekrar göstermeye çalışıyoruz. Ne yazık ki, Yunanistan iyi niyet çabalarımıza karşılık vermiyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin çabalarına rağmen Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandıran hareketlerini hatırlatan Çavuşoğlu, “Yunanistan, adil bir çözüme ancak ikili müzakerelerle ulaşılabileceğini biliyor ancak AB’yi bir koç olarak kullanmanın daha karlı bir yol olduğuna inanmak istiyor. Gerçeklik, Yunanistan’ın inandığı şeyle uyuşmuyor. Sürekli diyalog çağrılarımıza devam ediyoruz, aynı zamanda haklarımızı da koruyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, 10-11 Aralık 2020’de yapılan Avrupa Birliği (AB) Konseyi toplantısı öncesinde Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa’nın Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanması için AB’ye ciddi baskı uyguladığını bildiklerini belirterek bazı üye devletlerin kararlı ve sorumlu tutumu sayesinde bu fikrin çoğunluk tarafından benimsenmediğini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, “Önümüzdeki dönemde AB’den beklediğimiz şey, bazı üye devletlerin dar çıkarlarına değil, daha büyük stratejik çıkarlarına öncelik vererek vizyoner bir duruş benimsemektir. AB’nin Türkiye-AB ilişkilerinde diyalog ve olumlu gündem yaratarak ilerleme kaydetmesini bekliyoruz. Türkiye bunun için her türlü çabayı desteklemeye hazırdır.” ifadelerine yer verdi.
“Kıbrıs Türkleri bir çözüme ulaşmak için ellerinden geleni yaptılar”
Kıbrıs meselesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çavuşoğlu, önceki Kıbrıs müzakerelerinin adanın iki ortak sahibi arasındaki ortaklığı yenilemeyi amaçladığını ancak federasyona yönelik çabaların 50 yıldan fazla süre boyunca herhangi bir sonuç veremediğini kaydetti.Çavuşoğlu, “Başarısızlığın basit bir nedeni var. Kıbrıs Rum tarafı, adanın ortak sahipleri olan Kıbrıslı Türklerle iktidarı ve serveti paylaşmak istemiyor.” ifadelerini kullandı.
GKRY’nin, Kıbrıs Türkleriyle ortaklık nedeniyle sözde “üniter devletten” vazgeçmek istemediğini belirten Çavuşoğlu, bu nedenle iki toplumlu, iki bölgeli federal modelin sürdürülebilir bir çözüm sağlayabileceğine inanmanın sadece bir “yanılsama” olacağını söyledi. Çavuşoğlu, Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak gerçeklere dayanmasıyla mümkün olacağını belirtti. Bu nedenle, müzakere edilen iki devletli anlaşmayı düşünmenin zamanı geldiğine inandıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, ekimde Kıbrıs Türklerinin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı seçerek iki devletli çözüm konusunda müzakere etme isteğini dile getirdiğini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Tüm bu yıllar boyunca Kıbrıs Türkleri bir çözüme ulaşmak için ellerinden geleni yaptılar. İyi niyetleri, çabaları tecrit ve ambargo ile iade edilirken Kıbrıslı Rumlar 2004 yılında AB üyeliği ile ödüllendirildi. Kendilerini kısır bir döngüye kilitlemek ve kendilerine dayatılan statükoyu kınamak istemiyorlar. Çitle çevrili Maraş kentini açma kararı bu tavrın bir yansımasıdır. Kent, 46 yıldır Kıbrıs Türk makamlarının iyi niyetinin bir işareti olarak kapalı tutuluyor.”
Maraş’ın çitle çevrili kısmı ile ilgili 2019’dan bu yana devam eden envanter çalışmasının olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bu çalışmanın sonuçlarını dikkate alarak Kıbrıs Türk Hükümeti’nin tüm şehri açmayı planladığını ve başından beri mülkiyet haklarına saygı gösterileceğini vurguladığını kaydetti. Çavuşoğlu, Maraş’ı yeniden canlandırma kararında Kıbrıs Türk makamlarını desteklediklerini belirterek, “Şehir uluslararası hukuka göre açıldıktan sonra, umut, barış ve bir arada yaşama sembolü olacaktır.” dedi.