Yunanistan hükümet sözcüsü Hristos Tarantilis haftalık bilgilendirme toplantısında Türkiye ile keşif temasları görüşmeleri hakkında konuştu.
Yunanistan hükümet sözcüsü Hristos Tarantilis haftalık yapılan gazetecileri bilgilendirme toplantısında, “Komşu ülke (Türkiye) keşif temaslarının yeniden başlamasına geri dönüyor. Yunan hükümeti, başından beri açıklığa kavuşturduğu üzere, ikili ilişkileri bozan deniz bölgelerinin sınırlandırılması gibi on yıllardır askıda olan bir belirsizliğe son vermek için istişarelere dürüst ve yapıcı bir arzuyla yaklaşıyor.” Dedi.
Sözcü Tarantilis, “Bu gelişme, dış politikamızın bir ürünü olarak ortaya çıkıyor ve birçok ciddi sebeplerden ötürü hükümetin manipülasyonu için bir gerekçedir.” Dedi ve şöyle devam etti:
“Birincisi: Yunanistan başından beri pozisyonunu Başbakan tarafından defalarca tekrarlanan ifadeye yoğunlaştırmıştı: Tahrikler durur, görüşmeler başlar. Ve şimdi tam da bu noktadayız. Türkiye, Oruç Reis’i Yunan kıta sahanlığını kapsayan bölgelerden geri çekti ve 25 Ocak’ta İstanbul’da başlayacağı bildirilen keşif temaslarının yeniden başlatılmasını talep etti.
İkincisi: 61. keşif temasları turu, Mart 2016’da kesintiye uğrayan noktanın bir devamıdır ve amacı Ege ve Doğu Akdeniz’de deniz bölgelerinin (kıta sahanlığı ve MEB) sınırlandırılması olacaktır.
Üçüncüsü: Son zamanlarda, Yunanistan uygulamada, Uluslararası Hukuka ve özellikle BM Sözleşmesi’nin Deniz Hukukuna bağlılığını kanıtlayarak, İtalya ile deniz bölgelerinin sınırlandırılmasına ve Mısır ile kısmi sınırlandırmaya ilişkin bir anlaşmaya varıldı. Ayrıca, Arnavutluk ile deniz sınırının belirlenmesi için Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na ortak havale edilmesi konusunda Arnavutluk ile istişarelere başlamak üzere uzlaştı.
Dördüncüsü: Aynı dönemde ülkemiz, Avrupa Konseyi’nin Yunanistan’ın tutumlarını benimseyen, Yunanistan ve Kıbrıs ile dayanışma içinde olduğunu beyan eden ve tahriklerin devam etmesi durumunda ekonomik yaptırımlarla Avrupa tepkisi olacağı mesajını veren bir dizi kararlar almıştır.
Beşincisi: Yunanistan, aktif bir dış politika izleyerek aynı zamanda Arap dünyası ve Doğu Akdeniz’deki ülkelerle bölgesel konumunu güçlendiren bir anlaşma ağına ulaştı.
Altıncı: Hükümet, halihazırda Parlamento’da tartışılmakta olan ve önümüzdeki hafta oylamaya sunulacak bir yasa hazırladı ve İyonya Denizi bölgesinde kıyı bölgesini 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarmaya devam ediyor. Aynı zamanda yasa tasarısının 1. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nden kaynaklanan ilgili haklarını kendi ülkesinin diğer bölgelerinde kullanma hakkını saklı tuttuğunu” beyan etmektedir.
Yedinci: Aynı dönemde Hükümet, Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcı kapasitesini acilen güçlendirmek için eylemler geliştirdi. Diğer şeylerin yanı sıra, bir filo 18 adet Fransız Rafale savaş uçağının satın alınması için bir anlaşmaya varıldı ve onaylanmasıyla ilgili yasa bugün Parlamentoda oylanıyor.”