Ana Sayfa Avrupa | Balkanlar “Yunanistan Sığınmacıları Zorla Türkiye’ye Gönderiyor”

“Yunanistan Sığınmacıları Zorla Türkiye’ye Gönderiyor”

2
0

Wall Street Journal gazetesi, Yunan polisinin, ülkede sığınma başvurusu yapmış mültecileri toplayarak sınır dışı ettiğini ve zorla Türkiye’ye gönderdiğini yazdı.

Gazeteye bilgi veren mülteciler ve insan hakları örgütleri, Yunan polisinin koronavirüs salgınını bahane ederek insan hakları ihlali yaptığı belirtirken, Yunan yetkililer iddiaları reddetti. WSJ, Türkiye’deki yetkililerdense konuyla ilgili açıklama alamadıklarını yazdı.

2 aydan fazla bir süreyi Yunanistan’da bir mülteci kampına geçiren 18 yaşındaki Afgan Nadeem Kohistani, Yunan polisinin kendisine kelepçe takarak yaklaşık 300 km ötedeki Türkiye sınırına götürdüğünü ve Meriç Nehri’ni geçmesi için insan kaçakçılarının botuna binmeye zorladığını söyledi; “Nehre geldiğimizde bize ‘Sizi burada bırakıyoruz, nehre gidin ve Yunanistan’ı terk edin’ dediler”.

Kohistani, kendisinin ve yanındakilerin sığınma başvurusu sürecini başlatmış olduklarına dair evrakları Yunan polisine gösterdiklerini, polisin onları yine de sınır dışı ettiğini belirtti.

Afgan mülteci, Yunan polisinin kendilerini dövdüğünü, paralarını ve cep telefonlarını da aldığını iddia etti.

Kohistani botu kullanan kaçakçının Yunan yetkililerin kendisini buna zorladığını söyleyerek özür dilediğini, sınır dışı edilen 20 yaşındaki Muhammed Ali Ahmadzi de Yunan polisinin kaçakçılara 45 kişiyi Meriç Nehri’nin karşısına geçirmeleri için para verirken gördüğünü söylüyor.

“En az 250 sığınmacı sınır dışı edildi”

“Sınır Şiddeti İzleme Ağı”na (Border Violence Monitoring Network) göre Mart sonundan bu yana en az 250 mülteci Yunanistan’dan sınır dışı edildi.

Sınır Şiddeti İzleme Ağı’nın saha koordinatörü Simon Campbell, gerçek sayının bunun çok daha üzerinde olduğunu tahmin ettiklerini, Türkiye’ye dönmek zorunda olan birçok mültecinin konuşmaya çekindiğini belirtiyor.

Gazetenin ulaştığı Yunan yetkililer “zorla sınır dışı” haberlerini yalanladı ancak mültecilerin ve insan hakları savunucularının iddialarına yönelik bazı soruları da yanıtlamadı.

Şubat ayı sonunda Türkiye’nin sınırlarını açtığını ilan etmesinden sonra yaşanan mülteci krizi sırasında Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis yasa dışı geçişlere izin vermeyeceklerini ve sınırlarını koruycakalarını söylemişti.

Asya ve Orta Doğu’dan Avrupa’ya geçmeye çalışan mülteci ve göçmenler konusunda Avrupa’da en ağır yükü Yunanistan taşıyor. Wall Street Journal, Yunanistan’da onbinlerce göçmenin kapasitesinin çok üzerindeki kamplarda barınmaya çalıştığına dikkat çekiyor; “Yunanisatan yıllardır sınırlarında yakaladığı göçmeleri geri itiyordu. Ama Mart’tan bu yana Yunan polisi ülke içindeki sığınmacıları da toplayıp sınır dışı etmeye başladı”.

Yunanistan Mart ayında sığınma başvurularını bir aylığına askıya aldığını açıklamıştı. Ülkedeki sığınma başvurusu büroları da koronavirüs salgını nedeniyle Mayıs ayına kadar kapalı kaldı.

“Deniz yoluyla da sınır dışı ediliyorlar”

Bazı mülteciler ise Yunan adalarından deniz yoluyla sınır dışı edildiklerini belirtiyor.

35 yaşındaki Khalid Hassed, ailesiyle birlikte 21 Mart’ta Yunanistan’ın Simi Adası’na ulaştıklarını, mülteci kampına götürülmek yerine limanda polis tarafından 3 gün tutulduklarını söylüyor.

Hassed daha sonra yaklaşık 20 diğer Suriyeli ile birlikte “Atina’ya götürülmek vaadiyle” Yunanistan Sahil Güvenliği’ne ait bir tekneye bindirildiklerini ancak teknenin kendilerini Türkiye kara sularına götürdüğünü ve burada tekneden indirilerek şişme bir bota bindirilerek denize bırakıldıklarını aktarıyor.

Hassed’in bulunduğu şişme bot bir süre sürüklendikten sonra Türk Sahil Güvenliği tarafından kurtarılmış.WSJ bu iddiayla ilgili olarak Türk yetkililerin yorum yapmadığını belirtiyor.

“Yapılan şey Yunan yasalarına da aykırı”

Haberde, 2016 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan geri kabul anlaşmasının uygulanamaz hale gelmesiyle, Yunanistan’ın mültecileri Türkiye’ye geri göndermesinin yasal zemininin de kalmadığına vurgu yapılıyor; “İnsan hakları savunucuları Yunan yetkililerin bu nedenle yasa dışı yöntemlere başvurmaya başladığını söylüyor”.

Yunan Mülteciler Konseyi’nden avukat Dimitris Koros, “Bu sınır dışı değil, yasa dışı bir geri itme. Bu hem Cenevre Sözleşmeleri’ne, hem de Yunan yasalarına aykırı” diyor.

Durumu Yunan ve Avrupa mahkemelerine taşımaya hazırlanan Koros, kendilerine konuşan 10 kadar mültecinin zorla Yunanistan içlerinden sınıra götürüldüğünü söylediğini aktarıyor.

WSJ’nin haberine göre ülkeden sınır dışı edilen mültecilerin çoğu Afganistan, Pakistan ya da Kuzey Afrika’dan, bir kısmı ise Irak ve Suriye’den.

Avukat Koros, Yunan polisinin özellikle henüz sığınma başvurusunda bulunmamış olan mültecileri hedef aldığını, ancak sınır dışı edilenler arasında başvuru yapmış olanlar da olduğunu belirtiyor; “Yunan polisinden ülkede 30 gün kalabileceklerine dair izin almış ve sığınma başvurusu yapma niyetindeki mülteciler de Yunan yasasına göre sığınmacı kabul edilir ve kanuni prosedür uygulanmadan sınır dışı edilemez”.

“Salgını bahane olarak kullanıyorlar”

Mültecilerin Yunan Mülteci Konseyi’ne verdikleri bilgilere göre, Yunan polisi sadece mülteci kamplarındakileri değil, “gözaltı merkezlerindeki” mültecileri “özgürlük” vaadiyle buralardan çıkarıp Türkiye sınırına bırakıyor.

Avukat Koros, “Peki bunu neden yapıyorlar? Çünkü yapabiliyorlar. Salgın onlara bu fırsatı veriyor çünkü çok sıkı bir engelleme siyaseti izliyorlar” diyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Nadia Harman da “Küresel salgın örtüsü altında dünyanın dikkati başka yerdeyken insan hakları ihlallerinin görmezden gelinmesi daha kolay” diyor.

“Türkiye’de polis yardımcı olmadı”

Yunanistan’dan sınır dışı edilen 18 yaşındaki Afgan mülteci Kohistani, paarasız ve ayakkabısız şekilde Türkiye’ye geri gönderildikten sonra, Türk polisinin de kendilerine yardımcı olmadığını ancak yerel halkın kendilerine çay, yemek ve ayakkabı verdiğini söylüyor.

Salgın nedeniyle şehirlerarası otobüsler çalışmadığından, Kohistani ve diğer mülteciler İstanbul’a yürüyerek 4 günde ulaştıklarını belirtiyor.

Şu an İstanbul’da bir arkadaşıyla kaldığını söyleyen Kohistani, daha önceden olduğu gibi tekstil atölyesinde iş bulmayı umut ediyor. İnsan kaçakçıları için yeterli parayı biriktirdikten sonra ise yine Yunanistan’a geçmeyi deneyecek.