Ana Sayfa Yunanistan Haber “Yunanistan’daki Mülteci Kamplarında Gördüklerimiz Tarif Edilemez”

“Yunanistan’daki Mülteci Kamplarında Gördüklerimiz Tarif Edilemez”

0
0

Avrupa Parlamentosu’ndan Sol partilere mensup 3 milletvekili batı Trakya’da Kuzey Meriç (Evros) bölgesinde bulunan mülteci ve göçmen konaklama yapılarını gezdi.

Almanya’nın, “Die Linke” partisinden Parlamento Üyesi Cornelia Ernst ve İspanya’nın “Izquierda Unida” partisinden Sira Rego ve Yunanistan’dan SYRIZA’nın Kostas Arvanitis ile işbirliği içinde, Meriç (Evros) bölgesinde bulunan mülteci ve göçmen konaklama merkezlerinde bulunan yapılarında incelemelerde bulundu.

3 Parlamenterden oluşan heyet üyelerinin ziyareti, Yunan Hükümeti ve Avrupa’nın süslemelerinin, yalanlarının ve ikiyüzlülüğünün ötesinde ilk elden yerinde gerçekleri ve yaşananları görmek için çok önemliydi.

Parlamenterler başlangıcı, Atina yakınlarında bulunan Riçona kampında, yarattığı dışlanma koşullarını yakından görme ve hem yaşam koşulları hem de çocukların eğitimindeki ciddi sorunlar hakkında ilk elden tanıklıklar duyma fırsatı buldular.

Buradaki ziyaretin ardından Batı Trakya’ya gelen heyet, SYRIZA Partisi bölge Milletvekili Anastasia Gara ile birlikte Meriç (Evros) ilinde bulunan Seymen köyünde (Filakio) ve ferecik’te (Feres) mülteci ve göçmen konaklama yapılarını ziyaret etti.

Konuk AP Parlamenterlerinin bölgedeki izlenimlerinin ardından sıcağı sıcağına belirttikleri, “yüksek dikenli tellerin arkasındaki ve hücrelerin içindeki insanların görüntüleri, AB’nin müzakere edilmekte olan Göç ve İltica Paktı’nın sınırlara yakın bölgelere sağladığı geleceğin sert bir hatırlatıcısıydı: ülkelerde hapsedilen insanlarla bir gelecek – Hukukun Gri Bölgelerdeki hapishanelerdir”.

Heyet üyeleri, Kumçiftliğinde (Orestiada) Yunanistan Emniyet Teşkilatı (ELAS) yöneticileriyle yaptıkları görüşmenin özellikle aydınlatıcı olduğunu ileri sürdü.

FRONTEX güçleri ile yapılan işbirliğinin aydınlatıcı teknik detaylarına ek olarak, Bulgar makamları tarafından mültecilerin/göçmenlerin Yunanistan’a şiddetli bir şekilde geri gönderilmesi olaylarının tekrar tekrar meydana geldiği ve komşu ülke Bulgaristan adına oldukça yerleşik bir taktiği ortaya koyduğu tespit edildiği belirtilirken, bir AB Üye Devleti için kabul edilemez bir taktik olarak tanımlanamayacağına vurgu yapıldı.

Kumçiftliği (Orestiada) Belediye Başkanı Vassilis Mavridis ile yapılan görüşme faydalı ve önemli olarak nitelendirildi.

“Gördüklerimiz neredeyse tarif edilemez”

Alman “Die Linke’den Cornelia Ernst, “Ziyaretlerimizde  gördüklerimiz neredeyse tarif edilemez” diyor ve devam ediyor:

“İnsanlar, hayvanlar gibi kapalı gözaltı merkezlerinde kafeslerde tutulmaktadırlar. 3 yıldır yapılarda mülakatını bekleyen, kapana kısılmış, hiçbir şey yapamayan, okula gidemeyen insanlar. Yapılardaki insanlarla konuşurken umutsuzluklarını hissedebiliyorduk, akıl sağlıkları sürekli bozuluyor.

Komisyon tarafından önerilen Yeni Pakt, insanların gözaltına alınmasına ve sınır dışı edilmesine odaklandığından bunların hiçbirini değiştirmeyecek, aksine durumu daha da kötüleştirecektir. Bu nedenle, Avrupa Sol’u arasındaki uluslararası işbirliği ve dayanışma, bu paktla mücadele için çok önemlidir.

“Die Linke” ve SYRIZA, uzun süredir devam eden bir dostluk ve işbirliği ile birleşmiş durumda ve birlikte, dayanışma içinde, Avrupa’da insani bir sığınma sistemi için savaşmalıyız.”

“Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal eden bir model”

İspanya’daki “Birleşik Sol”dan Sira Rego, “Yunanistan-Türkiye sınırı boyunca ve kuzey Yunanistan’da AB tarafından uygulanan göç politikası modelini görme fırsatı bulduk” diyor ve devam ediyor: “Göçmenlerin ve mültecilerin haklarını ihlal eden ama aynı zamanda giriş yapan ülkeleri de facto sığınma erişimini engellemeye zorlayan, Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal eden bir model. Misafirperverlik ve dayanışmaya dayalı bir göçmenlik politikasını savunuyoruz. Bu, göçmenlerin ve mültecilerin tüm Üye Devletlere yeniden yerleştirilmesi anlamına geliyor. İnsan haklarına saygı ve kabule dayalı bir politika. Ayrıca AB, sınır bölgelerine ve orada yaşayan insanlara kalıcı olarak yatırım yapmalıdır. Genel çıkar hizmetlerine, fırsatlara ve istihdamın artırılmasına yatırım yapmalıdır. Sınırlarımızın insan haklarının askıya alındığı bir nokta olarak kalmasına izin veremeyiz.”

“Yunanistan’da bizim için ne yazık ki eşi benzeri olmayan görüntüler”

Arvanitis: “Mültecilik sorunun çözümü için, sorumluluğu üstlenen yerel toplulukların aktif katılımı olmadan tartışmanın bir anlamı olmaz.”

SYRIZA Milletvekili Kostas Arvanitis, “Mülteci kamplarındaki tesislerdeki otopsi ve orada gördüğümüz şok edici şeyler dışında, Yunanistan’da bizim için ne yazık ki eşi benzeri olmayan görüntüler. Yerel Yönetimle yaptığımız görüşmeler büyük önem taşıyor.

Ve gördüğümüz şey, Miçotakis Hükümeti’nin ve aynı zamanda AB’nin sağcı liderliğinin bu insanlara yönelik alaycılığı ve yeni Göç ve İltica Paktı’nın nihayet kabul edilmesi halinde ne gibi felaketlere yol açacağı konusunda büyük bir bilgi boşluğudur. Malesef iltica ve göç AB’nin resmi politikası haline geldi.

Geçmişteki bu ve benzeri toplantılarda, fikir ayrılıklarımıza ek olarak, mahalli idare halkı ile ortak gelecek kaygısını paylaşmamız, ortak düşünce noktaları bulmamız, bilgi eksikliğini gidermemiz çok önemli. Yeni paktın tüm gri ve karanlık noktaları için yapay olarak yetiştirilen ve sözde kurduğu sahte dayanışma propagandasını kırıyoruz.

Bir kez daha, mülteci yapılarına yaptığımız başka bir ziyarette, yeni Paktın değişmediğini, gelişmediğini, sadece geri çekilebileceğini ve AB’ye Göç ve İltica için yeni ve farklı bir teklif geleceğini gördük”.

Batı Trakya bölgesinden sonra Parlamenterlerin son durağı, SYRIZA Partisi Selanik Halkidiki Milletvekili Kiriaki Malama ile birlikte Selanik’te bulunan Diavata semtindeki mülteci kampı ziyaretiydi.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz