Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Ekim ayında Yunanistan’da hayvanseverlerin helal ve koşer kesime karşı açtıkları davayı kazanmalarından sonra, Yunanistan Danıştayı’nın, helal ve koşer et kesimi yasaklaması, Batı Trakya başta olmak üzere Yunanistan’da yaşayan Müslümanları ve Yahudi cemaatinin özellikle tepkisini de çekmişti.
Ancak Yunanistan Danıştayı bu kararla Müslüman ve Yahudilerin dini usullere göre hayvan kesmelerinin önüne kural getirmiş oldu. Bu karar aynı zamanda Yunanistan’da yaşayan değişik dinlere mensup toplulukların dinî inanç ve kanaat hürriyetine müdahalenin yanısıra, karşılıklı saygı esasını ortadan kaldırma anlamına da gelmektedir. Dolayısıyla Yunanistan Yargıtayı, farklı dinlere mensup toplulukların dini değerlerini dikkate almadan sadece hayvanseverlerin talebine cevap vermesi ve onların lehinde karar alması asla doğru değil ve babul görmemektedir.
Tabii ki Yunanistan’da bu duruma sessiz kalmayan Avrupa Yahudi Derneği (EJA) başkanı Haham Menachem Margolin yaptığı açıklamada, “Koşer et kesim yasağı Belçika’da başladı, Polonya ve Güney Kıbrıs’a taşındı ve şimdi sıra Yunanistan’da. Yahudilerin din özgürlüğü, toplumlarımızı korumaya ant içmiş kurumlar tarafından Avrupa genelinde doğrudan saldırı altında. Gördüğümüz şey birinci sınıf ikiyüzlülük. Konu antisemitizm olduğunda hükümetler ve kurumlar bizi destekliyor. Ama inançlarımız ve geleneklerimiz yasalar tarafından sürekli saldırıya uğruyor’’ diyerek tepkisini koymuştu.
Yunanistan’da yaşayan Yunan Yahudileri de devreye girerek, hatırlanacağı üzere 29 Ekim tarihinde “Yunanistan Merkezi İsrail Konseyi” (KİS) karara tepki olarak şu yazıyı yayınlamıştı:
“Yunanistan Yahudiliği, Yunan Danıştay’ın 2017 tarihli Ortak Bakanlar Kararı’nı, 1751/2021 sayılı kararıyla iptal edilmesinden derin endişe duydu.
Yahudi koşer et kesimini resmen yasaklayan bu karar, Yunan Yahudilerinin dini görevlerini özgürce yerine getirme ve Yahudi dininin geleneklerini yerine getirme haklarını ihlal ediyor.
Koşer beslenmesi, tarih boyunca kesinlikle uyulan Yahudi dini yasasının ayrılmaz bir parçasıdır ve kaldırılması Yahudi yaşam tarzına büyük bir darbedir.
Devletin yetkili makamlarının, ülkemize gelen binlerce Yahudi ziyaretçinin yanı sıra Yunan Yahudilerinin dini yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin devamını sağlayacak, adil ve işlevsel bir çözümle hayvan kesimi konusunu düzenlemesini umuyoruz.” Açıklaması yapılmıştı.
Neticede, Yunanistan bir kez daha ülkedeki Ortodoksluğun dışında başka dinlere mensup olan topluluk ve cemaatlere karşı gerekli saygı ve hassasiyeti göstermediği gibi, var olan haklarına da kısıtlamalar getirmeye devam ediyor.
Tabii ki bu uygulama sadece Yunanistan’daki Yahudi cemaatini değil, aynı zamanda Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlığını da yakından ilgilendiriyor. Kurban kesimleri ve helal kesime bir darbe olarak karşımıza çıkmaktadır. Yunanistan Yargıtayı’nın sadece hayvanseverlerin talebini dikkate alması ve buna göre karar vermesi de adil bir uygulama olmadığı açıkça ortadadır. Umarız bu yanlış en kısa süre zarfında düzeltilir ve Yunanistan devleti her dinin değerlerini dikkate alarak saygı duyar ve yasal uygulamaları ona göre düzenler.
Şimdilik bu kadar…..
