ANA-Türk’e konuşan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias, Türk Yunan ilişkileri, mülteci krizi ve Kıbrıs konularına değindi.
*“Suriye’deki savaşı çıkaranların, mülteci krizini yönetme konusunda Yunanistan’ı suçlamaları hayret verici”
*“Mülteci konusunda olabilecek en olumlu gelişme, Suriye’de savaşın sona ermesi olur”
*“Yunanistan-Türkiye arasında güven artıyor”
Nikos Kotzias’ın ANA-Türk’e yaptığı açıklamalar
Yunan – Türk ilişkileri
Türk meslektaşınız Mevlüt Çavuşoğlu ile İstanbul’da yaptığınız son görüşme de dikkate alınırsa, Yunan-Türk ilişkileri şu anda hangi noktada bulunuyor?
Kotzias: Sanırım Yunan Türk ilişkileri, çözmemiz gereken bir dizi sorunu barındıran ilişkilerdir. Çözümler uluslararası hukuka ve iki halk ile başta iki ülkenin başbakan ve dış ileri bakanları olmak üzere, ilgili kurumlar arasındaki güvene dayalı olmalıdır. Açık ve samimi görüşmeler yapmaktayız. Aramızdaki güvenin bir yıl öncesine göre iyi olduğunu söyleyebilirim.
Mülteciler ve Suriye
Ankara’nın mülteciler konusundaki tavrı ve bunun sonuçları biliniyor. Olumlu bir gelişme öngörüyor musunuz?
Kotzias: Bence olabilecek en olumlu gelişme, Suriye’deki savaşın sona ermesi olur. Çeşitli yabancı medya kuruluşlarına söylediğim gibi, Suriye’deki savaşı başlatıp sürdüren bazı çevrelerin, bu bombardımanların sonuçlarını en doğru şekilde yönetme konusunda bizi suçlamaları çok hayret verici bir durum. Türkiye yüz binlerce mültecinin geçiş yaptığı bir ülke. Öncelikle uluslararası topluluk mültecilerin mobilize olmayıp yerlerinde kalmaları amacıyla Ürdün ve Lübnan’a maddi destekte bulunmalı. Ayrıca Avrupa Birliği ile Türkiye ve Yunanistan ile Türkiye ve Türkiye ile Pakistan arasında imzalanmış olan uluslararası anlaşmaların uygulanması gerekiyor.
Suriye’deki savaş, Rusya ve Türkiye gibi iki ülkeyi karşı karşıya getirmiş bulunuyor. Bu krizin aşılmasında Yunanistan’ın katkısı ne olabilir?
Kotzias: Suriye’deki savaş birçok ülkeyi karşı karşıya getirmiş bulunuyor. Öncelikle, İslam’ın iki ana mezhebini, Sünnileri ve Şiileri karşı karşıya getirmiştir ki, bu durum onların devletleri tarafından ortaya konmaktadır. Dolaysıyla, Türkiye-Rusya eksenini aşan ve Suudi Arabistan ve İran arasında ve Ortadoğu’da bir dizi hareket arasında çekişmeler söz konusudur. Türkiye-Rusya konusu ile ilgili olarak, bildiğiniz gibi ülkemiz her zaman, doğru, adil ve uluslararası hukuka uygun şekilde yatıştırıcı bir biçimde hareket etmeyi istemektedir. Bu açıdan, bölgede en zıt görüşler arasında tartışma için katkı sağlamaya her zaman açığız.
Kıbrıs
Sizin ön plana yerleştirdiğiniz garantilerin kaldırılması konusu, Kıbrıs’la ilgili tartışmaların gündeminde öncelikli olarak yer almaya başladı.
Kotzias: Garantilerin kaldırılması gerektiğini söyledim. Ancak yeni olan bir şey daha söyledim, o da, Yunanistan’ın böylesi bir statüde olmak istemediğini ve bundan çıkacağıydı. Amerikalılar konuyu tartışmaya açık. İngilizler, diğer iki garantör ülke, yani Yunanistan ve Türkiye anlaşıp garantör güç statüsünden vazgeçerlerse, aynı şeyi kendilerinin de yapacağını söylüyorlar. Çin, garantilerin çağın gerisinde kalan bir statü olduğunu açıklıyor. Rusya’nın Birleşmiş Milletler’deki temsilcisi ise birkaç gün önceki konuşmasında garantiler statüsünün, sömürgecilik döneminin kalıntısını olduğunu ve kaldırılması gerektiğini söyledi. Böylece, Yunan diplomasisinin bir fikrinin, ilk defa çok iyi bir şekilde yol aldığını söyleyebiliriz. Ve bu konuda Kıbrıs hükümeti ile yakın işbirliği halindeyiz.
