Uğraşmayın, zaman ve Azınlık insanını kaybetmeyin, kavga etmeyin ve barışın, bu Azınlık insanını olduğu gibi, dini değerleri ve kimliğiyle kabul edin, kazanın. Bu iş ancak bu kadar. ALLAH kimseleri yalnız ve boynu bükün, başı öne eğilmiş olarak bırakmasın. “Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı üzerinde oyunları ve uygulamaları tutmadı, tutmayacak.”
Yunan Devleti’nin Gümülcine (Komotini) Müftülüğü’ne yıllar önce atamış olduğu Müftü Meço Cemali’nin himayesi altında bir futbol halı sahasında düzenlenen “Maide-i Kur’an” etkinliği fiyasko ile sonuçlandı.
Gümülcine Müftülüğü personeli ve ona bağlı olan memurlar haricinde çok az sayıda katılımcıyla gerçekleşen etkinliğin sonucu, bir kez daha Batı Trakya’dan Yunanistan Devleti ve hükümetlerine açıkça bir mesaj gönderdi. “Dinimize müdahale etmekten vazgeçin”
“Bu iş buraya kadar, “dikta” ve “benim borazanım öter” mantığı ve uygulamasıyla bu iş Batı Trakya’da ancak buraya kadar, bu kadar, bu şekilde olur.
Yunan devleti ve şimdilerde iktidarda olan SYRİZA hükümeti artık gerçeklerle yüzleşmeli ve Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türklerin inançlarına “dayatmalı” uygulama ve müdahaleden vaz geçmelidir.
Batı Trakya’da Müslüman Türklerin seçmiş olduğu Müftü İbrahim Şerif’in arkasında onbinler etkinliklere katılırken, batı Trakya Türk Azınlığı’nın rızası alınmadan, Azınlık ileri gelenleri ile oturup konuşulmadan, ortak bir yol yöntem bulunmadan Yunanistan’ın atamış olduğu Müftü Meço Cemali ile ancak bu kadar olabilir. Bunu Azınlık biliyor, gösterdi, ancak Yunanlı yetkililer anlamamakta ısrar ediyor. Azınlık insanının tamamının rızası olmadan, atanmayla bu iş ancak bu kadar olur.
Eğer Azınlığın tamamını kazanmak istiyorsa devlet, Azınlığın gerçek temsilcileriyle masaya oturmalı ve konuşmalıdır. Azınlık, var olduğundan bu yana devlete karşı sorumluluklarının bilincinde hareket etti, yasaların belirttiği şekilde etmeye de devam edecektir. Azınlığın anayasa’ya saygısı sonsuzdur, ancak eşit vatandaş uygulamasında anayasa ve uluslararası anlaşmalar göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu Azınlık insanı, zor günler geçirmekte olan vatanına yardımcı olmak için çaba sarfederken, yanlış uygulamalar buna müsade etmemekte direniyor. Oysa bu Azınlık burada dün de vardı, bu gün de var ve yarınlarda da var Yunaistan’ın bir zenginliği olarak var olmaya devam edecek, ülkesinin kalkınması için var gücüyle çalışıp vergisini ödemeye devam edecek. Yunan devleti artık gerçeklerle yüzleşmelidir.
Azınlık, mevcut SYRİZA ve partneri olan Aneksartiti Ellines hükümetinden olumlu yönde adım atmasını bekliyor. Hükümet yetkilileri şunu çok iyi anlamalıdırlar, bu ülkede başka bir kültür ve kimliğe sahip vatandaşlarını dışlamakla, öteki olarak görmekle sadece nefret tohumları yeşerir, barış çiçekleri değil.
İlhan TAHSİN
BİRLİK Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
