Ana Sayfa Avrupa ve Balkanlar TURİZM BAKANI KEFALOGİANNİ: “TÜRK YATIRIMCILARI YUNANİSTAN’A BEKLİYORUZ”

TURİZM BAKANI KEFALOGİANNİ: “TÜRK YATIRIMCILARI YUNANİSTAN’A BEKLİYORUZ”

11
0

Ağır ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ın Turizm Bakanı Olga Kefalogianni, Cihan Haber Ajansı’na (CİHAN) özel bir röportaj verdi. 5 yıldır süren durgunluk ve ekonomik krizden turizm sektörü ile çıkabileceklerine inanan Kefalogianni, Türkiye ile işbirliğini güçlendirme çabalarının devam edeceğini vurguluyor.

Yunanistan’da ekonomik krizle birlikte ülke için ‘ağır sanayi’ anlamına gelen turizmin önemi daha iyi anlaşılmaya başlandı. 2012 yılı yaz döneminde yapılan iki seçim sebebiyle turizm rezervasyonlarında iptaller yaşayan ülke, GSMH’nın yüzde 18’ini oluşturan turizm sektöründen 2013 yılında daha fazla pay alabilmek için kolları şimdiden sıvadı.

Farklı millet ve medeniyetlere ait zengin tarihi eser mirası ile Yunanistan’ın açık hava müzesini andırdığını belirten Kefalogianni, ülkenin dört bir tarafına serpiştirilmiş “eşsiz sanatsal değere, küresel mirasa ve yüzlerce yıllık geçmişe sahip” Osmanlı eserlerini de en iyi şekilde ziyaretçilere sunma ve gerekli bakım ve restorasyonu yaparak korumaya çalıştıklarını belirtiyor.    

Avrupalı turistlere göre daha çok harcama yapan Türk turistlerin 550 bini geçen yıl komşu Yunanistan’ı ziyaret etti. Ege Adaları ve Trakya’daki yerel Yunan yöneticiler, Türk turistlere kısa süreli vizesiz geçiş imkanı sağlanması ile öğrencilere ücretsiz vize girişleri sağlayacak düzenlemeler konusunda taleplerini sık sık dile getiriyor.  

Yunanistan Turizm Girişimcileri Birliği (SETE), 17 milyon turist için 2013 rezervasyonların iyimser olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz günlerde Selanik’te Turizm Fuarı 2012’nin açılışını yaptınız. 2013 yılında neler hedefliyorsunuz?

Gerçekten bunun için uğraşıyoruz. Hedeflerimiz yüksek ve onlara ulaşma konusunda umutluyuz. Mayıs ve haziranda art arda gerçekleştirilen iki seçim, turistlerin çekilmesi için bir engel teşkil etti. Ancak ikinci seçim sürecinin tamamlanmasının ardından ülkedeki durum normalleşti. Oluşan üç partili hükümet, coşkulu bir şekilde çalışarak dikkatini ülkenin yurtdışındaki itibarını yeniden kazanmaya vermiş durumda. Çünkü bugün arzulanan sonuç bu. Yunanistan’ın ileriye baktığını ve haklarının yanında sorumluluklarının da farkında olduğunu göstermek. Tüm gücümüzle bu alandaki mücadelemizi hergün veriyoruz. Selanikteki fuar çok başarılıydı. Yunanistan’da turizmde olduğu gibi kalkınma konularında tükenmeyen bir enerji var. Bu konular hakkındaki bilgimiz ve hizmetlerimizin kalitesiyle Yunanistan, tekrar kalkınmayı getirecek ve turistlerin tercih ettiği ülkeler listesinde üst sıralarda yerini alacaktır.

Turizm, Yunanistan’da bir türlü hak ettiği yeri alamıyor. 2013 için sadece 10 milyon Euro’luk bir tanıtım kaynağı ayrıldı. Krize ilaç olması beklenen sektör için çok az bir miktar değil mi?

Mücadelemizin günlük ve sert olduğunu vurgulamalıyım. Her alanda rekabet edebilir aynı zamanda kaliteli bir ürün meydana getirebilecek güç, imkan ve araçlara sahip olduğumuzu herkese göstermek istiyoruz. Kalite, sadece yüksek parasal rakamların varlığıyla bağlantılı değil. Yunanistan, Yunan kültürü, Yunan tarihi bu denli özel reklama ihtiyaç duymuyor. Batı medeniyeti Periklesin Atinasında doğdu ve demokratik idare şekli Parthenon’da meydana geldi. Çağdaş felsefenin tohumları bu topraklarda atıldı. Bu tarihi emanet ve mirasın reklama ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Bizim tek yapmamız gereken, verilen hizmetler söz konusu olduğunda yüksek kalitede vermeye devam ettiğimizi kanıtlamak. Bu yüzden de ürünümüzü desteklemek ve ülkenin imajını düzeltmek için bir ülkeden diğerine seyahat ediyoruz.

Yunanistan’da otel fiyatları dramatik bir şekilde düştü. İşletmecilerin kaliteden ödün verdikleri söyleniyor. Yoğun rekabetin olduğu bir sektörde turistleri kaçırabileceğiniz endişesini yaşıyor musunuz?

Kesinlikle hiçbir endişemiz yok. Bir kriz döneminin içerisinden geçtiğimiz için fiyatların düşmesi gayet doğal. Ancak, kaliteden ödün verme vurgunuza katılmadığımı belirtmeliyim. Yunanistan’da turizm destinasyonlarından şehir ve adalardaki hizmetler her zaman mükemmel ve üst düzeydi, şu an öyle, her zaman da öyle olacak. Kalite konusunda mücadele verdiğimi vurgulamak isterim. Kalitenin yüksek düzeyde tutulmasının ülkeye daha çok turist getireceğine inanıyorum. Fiyatlar hususunda tabi ki komşu ülkelerle yarışamayacağımızın da farkındayım. O halde amacımız sunulan imkân ve hizmetlerin kalitesini üst düzeyde tutmak olmalı, sanıyorum sonuçlar da çok pozitif.

Selanik’teki 28. Turizm Fuar’ı kapsamında “İnanç ve Kültür Turizmi” konulu bir sempozyum düzenlendi. Yunanistan’da Türk ve Arap turistleri çekecek çok fazla dini mekân var. Neler yapmayı planlıyorsunuz? 

“Kaderden kaçış imkânsızdır.” demiş atalarımız. Yunanistan da kıtalar ve medeniyetler kavşağında yerini almış. Bize bırakılan miras gerçekten çok büyük, getirdiği sorumluluklar ise daha büyük. Bu yazılı miras esas alınarak Avrupa Ortaçağ’dan çıktı ve batı medeniyeti kuruldu. Bu mirası muhafaza edip, bu yaratıcı Yunanlara lâyık bir soy olmak istiyoruz. Ülkenin neredeyse her köşesinde farklı dönemlere ait kültür ve dinlerin sembolik anıtları var. Turizmin her şeklini önemsiyoruz. Tabi ki inanç turizmi de önemsediklerimiz arasında.  Hedefimiz onu her şekilde geliştirmek.

Kısa bir süre önce Türkiye’yi ziyaret ettiniz. Epeydir konuşulan ancak paket programlar ile Uzak Doğu’dan turist çekme konusunda şimdiye kadar iki ülkeden iyi bir haber alamadık. Bir sorun mu var?

Bunu defalarca tekrarladık. Türkiye ile karşılıklı güvene ve iyi komşuluğa dayalı iyi ilişkilerimizin olmasını istiyoruz. Bu yüzden de Türkiye ile temaslarımız Turizm Bakanlığının öncelikli konularından. Hedeflenen turizm programının uygulanması sürecinin önünde herhangi bir engel olduğunu düşünmüyorum. Çabamız, görevi alır almaz Turizm Bakanlığı’nı yeniden düzenlemek ve Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği yaparak Türkiye’den ziyaretçilerin Yunanistan’a giriş prosedürünün kolaylaştırılması üzerineydi. Bahsettiğiniz Uzakdoğu’dan turist çekilmesi konusunda yeni programların planlanması ve düzenlenmesi aşamasındayız.

Yunanistan, Osmanlı eserleri bakımından zengin mirasa sahip açık bir müze gibi. Bu eserlerin daha iyi sunulması ve bakımları konusunda ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Bunu belirttiğinize sevindim. Gerçekten Yunanistan, diğer güzelliklerinin yanında açık hava müzesi olma ayrıcalığına ve şansına da sahip. Aynı zamanda inanılmaz doğal güzelliklere de sahip. Eserleri eşsiz sanatsal değere, küresel mirasa ve yüzlerce yıllık geçmişe sahip. Benzerleri başka bir insan eli tarafından yapılmamış inanılmaz güzellikteki anıtlar bunlar. Bu anıtlar, dünyada milyonlarca insanın ziyaret etmek ve yakından kendilerine hayran olmayı hayal ettiği türden eserler. Atalarımızın bize bıraktıklarıyla gurur duyuyoruz ve bu devasa mirası koruyabilmek için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Ülkemizde bu mirasın bakımını yapabilmek için en gelişmiş ve modern yöntemleri uygulamaya özen gösteriyoruz. Yalnızca Osmanlı döneminden kalanları değil, daha eski dönemlerden kalan anıtların bakımını ve restorasyonunu da kapsayan geniş bir programımız var. Eğitim ve Kültür Bakanlığı gibi diğer bakanlıklarla da bu alandaki işbirliğimiz aralıksız devam ediyor.

Yatırımlar konusunda neler yapmayı hedefliyorsunuz? Marina ve liman yatırımları gündemde. Son yıllarda turizm konusunda başarılı atılımlar yapan Türk girişimcilere bir çağrınız var mı?

Şu an için yatırımcıları cezbetmek, hükümetin başlıca hedefi. Avrupa Birliği’nin Yunanistan’a yardımını kapsayan son anlaşmanın onaylanmasıyla birlikte, Yunanistan’ı her şekilde Euro para birimi dışına sürükleyip Drahmi’ye geri dönmesini isteyen vurguncular da ağızlarının payını aldı. Artık yeni bir yola girmiş oluyoruz. Çiçeklerle çevrili olmayan bir yol. Ancak gerekli yapısal düzenlemelerle ciddi yatırımcıların paralarını değerlendirebilecekleri zeminin sağlam olduğunu anlamalarına imkan verileceğine inanıyorum. Evet, marinalar öncelikli konularımızdan biri.

2011 yılında Yunanistan’ı ziyaret eden Türk turist sayısı, Türkiye’yi ziyaret eden Yunan turist sayısını geçti. Bunun devam edeceği anlaşılıyor. Son yıllarda Ege adalarına yoğun talep olduğunu biliyoruz…

Gerçekten de yaz aylarında Ege Adalarını ziyaret eden Türk turistler oldukça fazla. Vizelerin daha kolay alınabilmesi, haliyle daha çok turistin ülkemizi ziyaret etmesine vesile oldu. Şartların iyileştirilmesi ve işbirliğinin güçlenmesi için çabalarımız devam edecek. Turistlerin sadece adaları değil, ülkemizin iç bölgelerini de ziyaret etmelerini istiyoruz.

Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği yaparak vize konusunda bazı iyileştirmeler yaptınız. Daha ileri uygulamalar gündeminizde var mı?

Seyahatteki rahatlığın insanları daha da yakınlaştırdığı kesin. Bizim de arzuladığımız bu. Turistler için seyahat şartlarının sadeleştirilmesinden yanayız. Bu nedenle Shengen Antlaşması çerçevesinde Avrupa Birliği’ndeki ortaklarımız ile turist hareketlerinin ve bugün olan vize işlemlerinin daha da kolaylaştırılması konusunda yöntemler bulunması için çalışıyoruz. 

Röportaj: Hasan Hacı

Foto: Mühenna Kahveci

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz