Türkiye, Yunanistan’dan Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini talep etmiş, Atina ise reddetmiş.
Yunan basınında çıkan bir özel haberde, Türkiye’nin, Yunanistan ile aralarında var olan bazı sorunların çözümü için Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini talep etmiş, ancak Atina ise Türkiye’nin bu teklifini reddettiği belirtiliyor.
Haberde belirtilenlere göre, Atina hükümetinin, Türkiye’nin ajandasında var olanlarla Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini kabul etmediğinden dolayı Başbakan Çipras’ın da İstanbul ziyaretinin bu sebeple ertelendiği ifade ediliyor.
Yine, güvenilir diplomatik kaynaklara dayandırılan haberde Ankara, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na belirli bir gündem ajandasıyla başvurulacak bir Sentez hazırlaması için Atina’ya bir davet göndermiş.
Ankara’nın istekleri doğrultusunda, Atina ile görüşülecek konuları içeren ajandada şunların bulunduğu belirtiliyor:
* Antlaşmaların, Ege’deki adaların, adacık ve kayalıkların Türkiye’ye göre açık olan mülkiyet durumunun tanımlanacak şekilde revize edilmesi.
* Ege bölgesinde geniş karasuların belirlenmesi.
* Ege’de ulusal geniş hava sahasının belirlenmesi.
* Yunan-Türk deniz sınırlarının belirlenmesi.
* Ege’de kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) çizilmesi.
* Ege’de Arama ve Kurtarma alanlarının belirlenmesi.
Ankara’nın, tüm bu konuları Aralık ayı başında Çipras’ın İstanbul ziyaretinde ele alınmasını ve ortak bir kararla açıklanarak Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini istediği belirtiliyor.
Bilindiği üzere bugüne kadar Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini isteyen tarafın Yunanistan olduğunu, ancak Yunanistan’ın düşüncesine göre tartışılacak tek meselenin, Ege’deki kıta sahanlığının sınırlandırılması olduğu konusundaki istikrarlı duruşuna dayanarak bu teklifi reddettiği ifade ediliyor.
Son olarak haberde, Ankara’nın bu hareketiyle, Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gitmek istemesinin, Anlaşmaların revize edilmesi, Ege’de mülkiyet konusunun ve Kuzey Ege’de adaların Yunanistan’a aidiyetini resmi olarak tanımadığını açıkça ortaya koymuş olduğu belirtiliyor.
