Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyaretini takip eden Birlik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Tahsin; buradaki heyetler arası görüşmeleri ve diğer temasları aktarmaya devam ediyor.
Türkiye Dışileri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos yapılan görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenlediler.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos konuşmasında şunları söyledi:
“İki halk turizmin karşılıklı gelişmesiyle birbirileriyle daha da yakınlaşmış bulunuyor.”
“Programın her aşamasında çok ilginç tartışmalar yapıldığı için görüşme daha da uzadı.Bu yüzden basın mensuplarından özür diliyorum. Sayın Başbakanla yaptığı görüşmeyi müteakiben kendisiyle yapıcı ve ilginç bir görüşmemiz oldu. Görüşmemizin esas ana konusu ikinci yüksek düzeyli işbirliği konseyinin toplantısı hazırlıklarıydı. Bu konuda sayın Davutoğlu’yla Türk-Yunan işbirliğini daha da ileriye götürecek kritik dönemde kritik konularda ülkelerimiz ortak düşüncelerimiz ortak kararlarımız oldu. Türk-Yunan işadamları karşılıklı olarak çok yararlı insiyatifler göstermiş bulunuyorlar. İki halk turizmin karşılıklı gelişmesiyle birbirileriyle daha da yakınlaşmış bulunuyor. Aynı zamanda bu yaz yunan adalarıyla ilgili kullanılan vize programı çok iyi sonuçları olduğundan dolayı bu programın yaygınlaştırılması arzusundayız. Kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara taşınması için görüşmeler yapıldı. İki hükümet iki halkın daha iyi ve yapıcı olarak bır araya gelebılmesı için bır çok insiyatif oldu.Hatta bu insiatifler aşırıya kaçmadan hayata geçirilimeli. İki ülke arasında var olan ve görüşmemizde yer lan başka bir sorund a yasa dışı göç sorunu.Ortak olarak kararlaştırdığımız yüksek düzeyli işbirliği konseyinin gelecek yılın 2013 yılı başında gerçekleştirilmesi oldu.Bu işbirliği Türrk Yunan ilişkileri açısından büyük önem arzediyor. Önümüzdeki dönemde idari düzeyde gerekli görüşmeler yapılacak. Komşu devletler arasında karşlıklı anlayış iki ülke arasında daha iyi bir ilişki ve güven ortamı sağlamak istikrar ve güven sağlamak açısından çok büyük güven arzediyor. Hata riski içeren ve ortamı geren faaliyetlerden kaçınılması gerekir kararını aldık. Var olan doğabılecek vakalara hemen karşılık verebilmek için doğrudan bir iletişime geçmek çok önemli ve bu konuda hem fikiriz. Herkes için geçerli kriter ve şartların yerine getirilimesi Turkiye’nin AB ye tam üyelik sürecini desteklediğimizi tekrar dile getirdik. Bu süreç mutlaka zor ve fedakarlık gerektiren bir süreçtir. AB ailesi içinde hepimiz istikrarlı adımlar atmak için Demokratik Avrupa gibi çağdaş bir Türkiye için ön şart Kıbrıs sorununun Güvenlık Konseyı ve AB müktesebatı çercevesinde acil bir çözüm bulmasıdır. Bizim burada beraber olmamaz ve ortak görüşmelerimizi tarihi ve mazimizi unutmadan iki ülke ve halk arasında güven ortamı yaratabilmek amacını taşımaktadır. Aynı zamanda Surıye’de gerginliğin tırmanması ve Türkıye’ye yapılan saldırılar konusunu ele aldık.Yunanistan Türkiye’ye bu konuda destek veriyor ve tavrımız bu konuda çok açıktır. Demokratik bir Suriye bu sorunun çözümünün anahtarıdır. Bu sorunun yayılma tehlikesi hepimiz için barizdir. Ve krizin yayılma tehlikesini ve neden tırmandığını gözle görebiliyoruz. Bir zamanlar Yunan ve Türk Dış İşleri Bakan’larının karşılaşması büyük bır haberdi, birbirimize duyduğumuz saygı ve güven geçmişteki sorunları halledebilmek sorunlara çözüm bulabilmek ve işbirliği havası içerisinde iki ülkenin daha geniş bölgedeki barış ortamını sağlamak açısından çok büyük bir başarıdır.”
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunarak şunları dile getirdi:
“Bugün çok güzel görüşmeler yaptık. İlk olarak Başbakan ve Meclis Baskanı ve şimdi de meslektaşım ile bir araya geliyorum.Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler, çok önemli ilişkilerdir. Ayrıca şahsı ilişkiler de bu ilişkilerin daha ileriye götürülmesinde büyük rol oynuyor.Bu bizim Bakan olarak üçüncü bir araya gelişimiz. Daha önce de çok görüştük. Bu görüşmelerimiz daha sıklıkla devam edecek. Bu görüşmelerde beni en çok memnun eden husus sahip olduğumuz ortak vizyondur.
“Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine eklemek istiyoruz. Türkıye ile Yunanistan’ın imkanlarını bir potada birleştirmek istiyoruz.”
Her iki komşu ülke arasında görüş ayrılıkları olabilir. Bir takım farklı yaklaşımlarda olabilir. Ama önemli olan geleceğe dönük olarak ortak bir vizyonu paylaşıyorsanız o anki problemleri, o vizyon üzerinden daha rahat çözebilirsiniz .Ben şunu bugün gördüm. En önemli sonuç birlikte ortak hareket edebileceğimiz ve el ele yürüyebileceğimiz ortak bir vizyon var. Bu vizyonu paylaşıyoruz. Bu vizyon nedir peki. Bu vizyonu paylaştığımızda diğer problem alanları daha kolay çözülebilir hale gelecek. Ortak vizyon en kısa sürede tarih boyu bir arada yaşamış Türk ve Yunan halklarının her açıdan birbirlerine olan irtibatlarını ve ilişkilerini yoğunlaştırmak ortak bir coğrafyada ortak bir geleceğe hazırlanmak tivari ilişkiler ve kültürel ilişkiler açısından ulaştırma linkleri açısından enerji boru hatları açısından Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine eklemek istiyoruz. Türkıye ile Yunanistan’ın imkanlarını bir potada birleştirmek istiyoruz. Ki bu yolla hem Türkiye hem Yunanistan bu bölgede yenı bır sinerji kazansınlar. Aslında iki sene önce (Yüksek İş Birliği Konseyi)YİK’i kurarken bu anlayışla kurmuştuk. Şimdi tekrar Yunanistan’da istikrarlı bir hükümet kurulur, kurulmazda ikincisini planladık ve bugün detaylı bir şekilde Yüksek İşbirliği Konseyi’nin ön hazırlıklarını önemli bir ölçüde tamamladık. Bir çok alanda bu ortak mutabakatın tohumları atılmış oldu. Ocak ayında her iki ülkenin başbakanlarının Türkiye’de buluşmaları gerçekleşecek ve ortak vizyonu harekete geçirecek çalışmalar tamamlanmış olacak.
“Ege denizinin refah dostluk ve barış denizi haline dönüşeceğine kesinlikle inanıyoruz.”
Biz istiyoruz ki iki ülke arasında şu an ticari hareket 4.1 milyar dolar ve ilk defa 700 milyon euro Yunanistan lehine ve biz bundan çok memnuniyet duyuyoruz. Bunu en kısa sürede 10 milyar dolara çıkartılması lazım. Enerji politikalarımızla Türkiye’nin enerji alanlarına yakınlığı dolayısıyla doğu batı enerji koridarları hatlarında önemli potansiyel olduğunu düşünüyoruz. En önemlisi ulaştırma konularında Türkiye ile Yunanistan arasında şu an var olan ulaştırma hatlarının seri deniz ulaşımı ve hızlı trende dahil demir yolu ve hava ulaşımı ile daha da pekiştirilmesini istiyoruz. Bu çerçevede Ege denizinin refah dostluk ve barış denizi haline dönüşeceğine kesinlikle inanıyoruz. Kültür nalanın turizm alanında önemli bazı pilot projeleri denedik. Türkiye’den gelecek turistlere dönük olarak Yunanistan, yunan adalarında yapılan vize kolaylıklarını gösterdi ve bundan Yunanistan kazançlı çıktı. Biz istiyoruz ki bu ortak potansiyel, birlikte harekete geçirilsin.
“Bu iki ülke Avrupa’nın gelişmesine ortaklaşa büyük katkılar sağlayabilir.”
Güçlü ekonomileri olan ve yanyana durabilen iki ülke olmalıdır. Bu iki ülke Avrupa’nın gelişmesine ortaklaşa büyük katkılar sağlayabilir. Şu an komşumuz bir ekonomik deprem, bir ekonomik kriz yaşıyor. Biz bunu çok iyi biliyor, çünkü bizler de bunu daha önce yaşamıştık. Yunan halkı çalışkan bir halktır, üretken bir halktır, biz yunan halkına güveniyoruz. Bu krizi de aşacağına inanıyoruz. Deprem benzetmesini yapıyoruz. Türkiye 1999 yılında büyük bir deprem yaşadı ve bu depremde en büyük destekçimiz komşu ülke Yunanistan oldu. Biz bunu asla unutmadık. ŞimdiYunanistan bir deprem yaşıyor. Biz de bu depremde Yunanistan’ın yanındayız.
“Türkiye’deki Hristiyan Rum Azınlık’la, Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlık, aramızdaki dostluk köprülerimizdir.”
Bazı konularda görüş ayrılıklarına düştüğümüz alanlar var. Bunlardan bazıları Ege’deki sorunlar, azınlıklar ile ilgili konular, Kıbrıs meselesi, bu çerçevedeki büyük sorunları değerli dostumla, nasıl ortak bir çaba gösterebileceğimizi işaretlerini görmüş olduk. Bundan çok memnunum. Bu konuları pozitif bir şekilde karşılıklı olarak çözeceğimize inanıyorum. Türkiye’de azınlıklar konusunda attığımız adımları değerli dostum; takdir ettiğini söyledi. Bunun görülmüş olmasından biz de memnunuz, gerçekten çok ciddi adımlar atıldı. Biz bunları bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. Türkiye’deki Hristiyan Rum Azınlık’la, Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlık, aramızdaki dostluk köprülerimizdir. Bu gezinin en önemli anılarından biri de Türkiye’den mübadeleyle ve değişik nedenlerle Yunanistan’a göç etmiş Rumların, ki bazıları bizim vatandaşımız, onları ziyaret edecek olmak ve onlarla birlikte yemek yiyecek olmam, çok önemli ve çok memnuniyet verici bir durum olduğunu sizlere izah etmek istiyorum.”
