Gazeteci ve aynı zamanda Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu, Dnevnik Gazetesine konuştu. Üsküp’te yayınlanan Dnevnik gazetesinin muhabiri İskra Korovesofska (Искра Kоровешовска) ile bir söyleşi yapan Ozan Ahmetoğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Partisi olan DEB Partisi ve Yerel Yönetimler hakkında görüşlerini beyan etti.
Ahmetoğlu, gazeteci İskra Korovesofska’ya özetle şunları aktardı:
“Yunanistan’da Belediye seçimleri 18 ve 25 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Yunanistan’da 325 Belediyede belediye Başkanı seçimi yapılacak. Gümülcine ve İskeçe’de Türk Azınlığın da ikamet ettiği bölgelerde 8 Belediye var. Bu Belediyelerin üçünde sadece Türkler yaşamaktadır ve Belediye Başkanları kendilerini Türk olarak tanımlıyorlar. Yunanistan’ın başka bölgelerinde de Türkler yaşıyor. Bu seçimlerde Türklerin seçimleri boykot etme gibi bir niyeti yok.
Bizim stratejimiz sesimizin duyulması, Yunanistan’daki bütün azınlıkların sesleri ki geçmişte hepsi zulme uğramış. Bizler, siyasi ve ekonomik baskılara mahruz kaldık. Türkler’in yaşadığı bölgeler halen ekonomik olarak kalkınmış değil.
Bir dizi sorunların çözülmesini istiyor ve ısrar ediyoruz. Her şeyden önce biz ve diğer azınlıklar nüfus oranına göre temsil hakkına sahip olmalıdırlar, tüm Yunanistan genelinde, her alanda, Yerel Yönetimlerde sadece yukarıda belirttiğim gibi bu üç Belediye’de mücadele etmeyeceğiz. Diğer şehirlerde de Atina’da da ne olduğuna bakmak lazım.
Başkentte Türkler ve Müslümanlar’ın bir camisi ve bir mezarlığı dahi yok. Bu eşitlik değildir. Yunanistan bizim ülkemiz, acilen çözüm bekliyoruz, demokrasi ve hoşgörü için bir gerekliliktir.
Belediye başkanlığında mücadelemiz 3 aday Belediye Başkanıyla devam ediyor. Ancak Belediye Meclis Üyeleri için de Türk Azınlığın az olduğu bölgelerde de savaş verilecek. Biz başka bölgelerde de temsilcilerimizin olmasında ısrar edeceğiz. Sadece Azınlığın yaşadığı bölgelerde ve köylerde değil.
Biz diğer Yunan vatandaşları gibi adil, demokratik bir davranış istiyoruz. Şu ana kadar iyi bir şey göremedik. Ancak, eğer gerçek anlamda saygılı bir şekilde bu ülkenin vatandaşları olarak temsil haklarımız tanınırsa, o kadar kolay bu Azınlığın yaşamı iyileşecektir.
Seçimlerden sonra da savaşımız devam edecektir, çünkü bir gecede değişecek birşey değil bu. Mücadelemize ulusal ve uluslararası düzeyde devam edeceğiz. Bölgesel anlamda alınan kararlara etki edebilmemiz için adaylarımızla birlikte mücadele edeceğiz.
Ekonomik krizin son yıllarda Batı Trakya Türk Azınlığı üzerinde negatif etkileri oldu. Gençler dış ülkelere göç etmek zorunda kalıyorlar. Ekonomik krizin geçmişin baskıcı politikalarından daha fazla etkisi var.”
