ONLARA VAR DA BıZE YOK MU?

Rodop ıli Kapadokya’lılar ve Küçük Asya’lılar Derneği Megas Vasilios, isminden belki azınlık insanının haberi dahi yok ancak bu dernek bölgenin en çok üyeye sahip derneklerinden birtanesi olma özelliğini de taşıyor. Bu dernek aynen diğer derneklerde olduğu gibi kendi kültürlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak üzere çeşitli etkinlikler düzenliyor. Tabii ki iyi de yapıyorlar, çünkü kültürünü bilmeyen ve yaşatmayan bir toplum toplum olmaktan çıkar. Derneklerin etkinliklerini yapabilmeleri için uygun mekanlara da ihtiyaçları vardır. Belediyeler ve Kültür Bakanlığı bu derneklere mekan sağlamak için tabii ki elinden geleni yapıyor ve şimdiye kadar özellikle bizim yaşadığımız Batı Trakya bölgesinde var olan Yunan derneklerin bu konuda bir sıkıntıları olmadığını apaçık görüyoruz. Görüyoruz da içimizden, “keşke belediye veya Kültür Bakanlığı bize de bir yer temin etse” diyoruz. Bize derken, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’ndan bahsediyoruz. Bu haber-yazı ve yorumu yazmama beni iten nedenlerden biri de son günlerde Gümülcine’de tren istasyonu bölgesinde bulunan, eski bir Osmanlı eseri olan eski gümrük binası restore edilmeye başlandı ve büyük bir ölçüde de tamamlandı. Restorasyon henüz bitmek üzere ancak bu tarihi bina merkezi Gümülcine’de olan Rodop ıli Kapadokya’lılar ve Küçük Asya’lılar Derneği Megas Vasilios’a verilmiş. Tabelaları kapısına takılmış, derneğin bayrağı da asılmış. Hemen yazayım ki yanlış anlaşılmasın, çünkü benim yazdıklarımı özellikle kapalı görüşlü Yunanlı dostlarım gazeteciler yanlış yorumluyor ve çarptırarak okuyucularına aktarıyorlar. Evet, iyi olmuşta verilmiş, bu insanların da bir yeri olsun. Gerçekten sevindim çünkü sivil toplum örgütleri insanları birleştiren unsurlardır, ayıran, düşman eden değil. Bizler de Batı Trakya Türkleri olarak bu değerli Yunanlı dostlarımız, komşularımız adına sevindik. Sevindik çünkü onlar Anadolu’dan Mübadele ile 1920-1922 yılları arasında buralara geldiklerinde onların da bir karış yeri yoktu, bizler herşeyimizi onlarla paylaştık. Bunlar aslında güzel şeyler ve tüm toplumlar arasında yaşanmalı ve olmalıdır. Dostluktan insanlık kazanır, düşmanlıktan ise silah tüccarları zengin olur. Birlik gazetesi olarak kendilerine bu mekanın hayırlı olmasını diliyorum. BENDE ESKı MAHKEME KONAğINI TALEP EDıYORUM! Evet, yukarıda belirttiğim gibi eski gümrük binası Kapadokya’lılara verilmiş. Ancak bu yapı hangi Kurum ve kuruluşa ait bilmiyorum. Büyük bir ihtimalle tahmin ediyorum ki Gümülcine Belediyesi’ne ait olması gerekir. Dolayısıyla bu yapı Gümülcine belediyesi tarafından söz konusu derneğe verilmiş olacaktır. şimdi ben de Adalet Bakanlığı’ndan, eski Rodop Mahkeme Konağı’nı da azınlığımıza verilmesini talep ediyorum. Restore edilsin ve azınlığın faliyetleri için azınlığa verilmesini arzuluyorum. Neden mi? Toplantılarımızı yapacak bir salonumuz yok. Folklor çalışmalarımızı yapacak bir yerimiz yok. Tiyatro oyunlarımızı sahneleyecek bir salonumuz var ama verilmiyor ve dolayısıyla da yok diyorum. ıdadiye salonu yıllarca istenildi malımız olmasına rağmen verilmedi, ama malesef sonunda nedense bunu istemekten herkes ve şükran hanım da dahil olmak üzere o da vazgeçti galiba. Çünkü en çok isteyen oydu da ondan yazıyorum bunları. Müzik, saz grubu veya diğer enstrümanların çalışmaların yapılacağı bir yerimiz yok. Yaşlılar yurdumuz yok. Gençlere yönelik bir gençlik araştırma merkezimiz yok. Aynen Gümülcine Yüzme havuzu yanında bulunan ve Avrupa Birliği’nden alınan paralarla yapılan böyle bir merkezimiz yok. Bize oradan da yer verilmedi. Engelli çocuklarımızı eğitecek bir merkezimiz yok. Çünkü zihinsel engelli veya bedensel engelli çocuklarımız ancak anadilleri Türkçeyi konuşabiliyorlar veya anlayabiliyorlar. Bu sebepten dolayı azınlığın buna da ihtiyacı var. Bu da ayrıcalıklı bir konu aynen yaşlılarımızın abdestlerini alması ve namazlarını kılması için özel huzur evine ihtiyaç duyuluyor. Ayrı dine ve ırka mensup olduğumuz için bizim yaşlılarımız Yunanlılara ait huzur evlerinde birlikte olamazlar. Her toplumun hassasiyetleri vardır. Bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu yoklardan sonra tek bir soruyla şunu sormak istiyorum siyasilerimizin affına sığınarak. Affınıza sığınarak soruyorum çünkü sizler bu yazdıklarımdan zaman zaman rahatsız oluyorsunuz. Çünkü azınlık insanı sizlerin bunları yapması gerektiğini düşünüyor ve sizin yaptıklarınıza bakıyorlar. Laf çok, ama hepsi hava civa. Neticede sizler de beni bildiğiniz yerlere şikayet ediyorsunuz, Nasıl olsa iktidar biziz der gibi bir haliniz var. Ama söyleyeyim, ben zavallı Batı Trakya Türk azınlığı’nın yanındayım. Korkmuyorum, istediğiniz yere gidip şikayet edebilirsiniz. ıster Pasok’a, isterse Nea’ya, isterseniz doğuya, batıya Amerika’ya farketmez. Ben çalışıyorum, üretiyorum, azınlığın yıllarca uğradığı haksızlığı dile getiriyorum, en azından yazabiliyorum. Ya sizler? Sorum şu; Bu azınlık insanı için yıllarca ne yaptınız? Açıklarmısınız hepiniz? Devletimize de acizane kalemimden çıkan mürekkeple şunu sormak istiyorum. Onlara var da bize yok mu? Haaa, unutmayalım, önümüzdeki sayımızda sağ hoş olursak, ölmez yaşarsak sizlere pazarlık payımızın güçleneceği bağımsız listeyi soracam, bakalım kimler kıvıracak, kimler mertçe evet artık varız diyecek. Hoşçakalın.