Ömer Öğretmenim Eğitim Ordumuzun Temel Taşlarından Biriydi

Ömer Yusufoğlu öğretmenim, Batı Trakya’da Türk Azınlığın eğitim ordumuzun temel taşlarından biriydi. Benim de İlkokul öğretmenimdi. Yunanistan’ın Türk Azınlığın eğitimine darbe vurduğu o zor yıllarda eğilmeden dik durdu, korkmadan görev yaptı. Ömer öğretmenimi, akrabamı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.

Batı Trakya’da Rodop ilinin Yassıköy Belediyesi’ne bağlı oldukça büyük köylerimizden biri olan Narlıköy Türk İlkokulu’nda yıllarca görev yaptı. Bu aynı zamanda onun doğup büyüdüğü köydü.

Yunanistan’ın baskı yaptığı yıllarda bizzat aile olarak yaşadığımız bir anımı yazmadan geçemeyeceğim!

Rahmetli babacığım Ahmet Tahsin Narlıköy Türk İlkokulu Encümen Heyeti başkanıydı. Bir sabah Rodop Eğitim Müdürlüğü’nden Müfettiş Yassıköy polis karakolundan iki polis eşliğinde okulumuza geldi ve Yunanca yazılı Narlıköy Türk İlkokulu yazılı tabelanın indirilmesini emrettiler.

Ömer öğretmenimiz de okul müdürü olarak rahmetli babam Ahmet Tahsin’e haber gönderdi ve acilen okula gelmesini söyledi. Öyle ya, Encümenler aynı zamanda Batı Trakya’da Azınlık okullarımızın da sahipleri olarak görev yapıyorlardı, bu durum bugün de aynı. Bu hak bize Lozan Barış Anlaşması ile sağlanmıştı. Ancak Yunanistan değişik entrikalarla bu hakkı da elimizden almak için uğraşıyor.

Rahmetli babam okula geldi ve o arada tabela indiriliyordu. Müdahale edildiyse de devlet yapmak istediğini yaptı ve Narlıköy Türk İlkokulu yazan tabela o gün indirildi ve bir daha asla yerine asılmadı.

İlk şiirimi okuduğum okulum, Narlıköy Türk İlkokulu 1967

Yunanistan’ın hedefi zaten buydu. Uygulama tüm Batı Trakya’daki Türk Azınlık okullarında uygulandı.

Babamın bir üç teker motosikleti vardı. Derhal eve giderek beni de yanına aldı ve Yaka yolu dediğimiz güzergahı kullanarak Çepelli köyü üzerinden Gümülcine’ye geldik. Küçük çocuktum. Korkmuştum bu olup bitenlerden. Doğruca T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’na gittik. Babam yaşananları aktardı. Hatırladığım tek şey köyünüze dönün bırakın indirsinler, siz sakin olun.

Çocuğum ya hatırladığım bir başka olay da, ilk kez Başkonsolosluğa gelmiştim ve bahçede bir de Başkonsolosun o dönem kullandığı Amerikan arabasıydı, çocuğum işte aklımda o kalmıştı. İlk kez o kadar geniş ve büyük araba görüyordum.

Köye döndük durum o gün bu gün tabelalarımız Yunanistan tarafından emirle, zorla, keyfi uygulamayla yerlerinden sökülüp indirilmişti. O gün ve devamında yaşananlar ülkemiz Yunanistan’ın demokrasisi için kara leke olarak tarihin sayfalarına yazılacaktı.

Ömer Yusufoğlu öğretmenim….

Ömer Yusufoğlu öğretmenime gelince, o gerçek bir Türk öğretmeniydi. Atatürk İnkılap ve İlkelerine bağlı modern, çağdaş bir eğitim ordusunun ferdi idi. Bazı günler son derslerimizde evinden gizlice getirdiği Türk kahramanların kitaplarını sırayla okuturdu bize. İlk okuduğum kitap Anadolu’da teşekkül etmiş ilk Türk destanı Battal Gazi Destanı’dır. Unutmam!

İşte Ömer öğretmenim, Narlıköyü 1955-56 yılında bırakarak anne babasından uzak ve yalnız Türkiye’de Malatya-Akçadağ İlk Öğretmen Okulu’nda yarınlarda Batı Trakya’ya döndüğünde bizleri eğitmek üzere eğitim almıştı. Tam bir Türk ve Türkçe öğretmeniydi. Okul gezilerimiz dahi boş geçmiyordu. Gezilerimiz dahi eğitim amaçlıydı. Bize ağaçlara aşı yapmayı o öğretmişti.

Ben Ömer öğretmenime minnettarım. Onu çok seviyordum. Ama cenazesine dahi gidemedim, çünkü gazeteci olarak görevimi yaptığım bir sırada Dedeağaç’ta polis tarafından ben ve eşim iki saati aşkın bir süreliğine gözaltına alındık. O yüzden cenazeye yetişemedim!

Ömer öğretmenime Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına ve onu seven köyümün güzel insanlarına başsağlığı diliyorum. Mekanı Cennet olsun inşaAllah.

Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği yazılı bir mesaj yayımladı.