Ana Sayfa Batı Trakya Haberler MİLLETVEKİLİ MUSTAFA MUSTAFA 1 YILIN DEĞERLENDİRMESİNİ YAPTI

MİLLETVEKİLİ MUSTAFA MUSTAFA 1 YILIN DEĞERLENDİRMESİNİ YAPTI

22
0

Rodop SYRIZA milletvekili Dr. Mustafa Mustafa azınlık basınıyla yemekte buluştu ve hükümetin görevde olduğu 1 yılın değerlendirmesini yaptı.

Milletvekili Mustafa Mustafa gündemdeki son gelişmeleri ve SYRİZA hükümetinin bir yılını değerlendirmek üzere Azınlık basınıyla biraraya geldi. Hükümetin çalışmalarının yanısıra Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Müftülük ve Vakıf idaresi ile ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mustafa Mustafa, “Müftülerin Şer-i yetkileri giderse seçim işini hükümete götürebiliriz, Vakıf idaresi için de aynı şekilde olabilir, bunların hepsi imkanlar ölçüsünde olabilir” dedi.

Mustafa Mustafa özetle şu ifadelere yer verdi.

“Yaş 60, son seçimlerde aday olsam mı, olmasam mı diye düşündüm. Bu parti bir seçimde %6-7 almıştı ve şehir meydanında davul çaldırmıştık, bugüne baktığımızda siyaset ne kadar değişiyor. 2015 yılında hep birlikte çalıştık, ancak zor bir seçimdi, bugün 40 yıllık kötü bir sürecin ceremesini ödemek zorunda kalıyoruz. 40 yıllık adaleti ve yerleşik sistemi değiştirmek zor. Mümkün mertebe bu zor süreci suskun yürütmeye çalışıyoruz. Ben 60 yaşındayım, gelin bu seçimleri takip edin demiştim. 40 yıllık süreç bitti, başka bir süreç başladı. Ülkeyi bu sorumlulukla yönetmeye ısrar ediyoruz. Azınlık için de devlet için de işler zor, ürün vermesi çabuk olmuyor.

Benim sizlerle buluşmam aklımda hep vardı. Azınlık basınının sorunları da var. hepimiz meslek yapıyoruz, ekmek paramızı çıkarıyoruz. Benim de zaaflarım var, yeni yeni başladım bu elektronik facebook ve sosyal paylaşım işlerine. Basına karşı bir saygım ve sevgim var ve onun için sizlerle buluşmamız bu güne denk geldi.

Biz hükümet olarak ekonominin çarkının yeniden döneceğine inanıyoruz. Borca bir düzen konulursa Yunanistan yeniden piyasalara çıkaçacak ve para alabilecek, şu an alamıyor ve çok zor bir durum söz konusu.

Azınlık sorunlarını böyle bir ortamda gündeme getirmek pek olumlu bir sonuç getirmez. Bu demek değil ki Azınlık sorunları gündeme gelmeyecek. Birkaç örnek vermem gerekirse Kalkanca’da yaşayan soydaşlarımızın yerlerinin halen tapuları yok. Hayvancılarımız ve çiftçilerimizin bir sürü sorunları var, bunları biliyoruz.

Milli kimlik, Müftülük meseleleri belirili bir zaman içinde gündeme getirilecek ve çözüleceğine inanıyoruz. Sıkıntılı, zahmetli bir ortamın içinde bunları da unutmuş değiliz. İktidarda kalır ve yıllarımızı sürdürebilirsek daha çok yakıcı konular olduğu için şu an bunları biraz öteleyebiliyoruz.

Ülkenin durumu vahim, 320 milyar euro borcu kimler nasıl yaptı bilmiyoruz

Ülkenin durumu vahim, 320 milyar euro borcu kimler nasıl yaptı bilmiyoruz. Bugün çiftçilerin durumunu da biliyoruz, o kadar trajik değil. Eğer her şey yolunda giderse ve ilk değerlendirme tamamlanırsa yılın ikinci yarısında bir kıpırdama, bir canlanma göreceğimizi düşünüyorum. ESPA programları var, bunun yanı sıra 2014-2020 ortak tarım programlarından kayda değer bir para tarım yatırımlarına ayrılacak. Bankaların yeniden sermayelendirilmesi de başarıyla tamamlandı ve geleceğe daha umutla bakıyoruz.

OGA emekli maaşları 384 euro olacak

Geçmiş dönemlerde OGA’ya çok yüklenmiş yük var. Rusya’dan gelenlere ödenen paraları da OGA’ya yüklemişler. OGA sigortasındaki durum da halen netliğe kavuşturulmuş değil. Yeni yapılmak istenen sigorta uygulamasında ki Parlamento’dan geçerse çiftçi garanti aylık emekli maaşı yaklaşık 384 euro alacak. Bu durum zannedersem bizim beceriksizliğimiz, halka galiba güzel anlatamadık. Yeni uygulamayla OGA sigorta ödemesi de bugün yıllık 950 euro’dan yaklaşık 1.200 euro civarında olacak. Yunanistan’da bugün birçok aile bu emeklilik maaşıyla yaşıyor, onun için bu konuya önem veriyoruz. Onun için bu konuda adım atmak zorundayız, bırakalım kaçalım mı? Biz çiftçilerle diyalog yapmaya hazırız. Bize sunacakları önerileri tartışmaya hazırız.

PASOK yıllarca kendi etrafına kaynak sağladı

PASOK Partisi’nin en büyük özelliği yıllarca kendi etrafında olanlara kaynak sağlamaktı. Bizim böyle bir düşüncemiz yok. Bu tür uygulamalara asla girmeyiz hükümet olarak her kesime eşit mesafede hak ettiğini vermek istiyoruz. Eğer bu köklü değişiklikleri yapmazsak önümüzdeki yıllarda emeklilik maaşları zor ödenecek.

Okullar öğretmensiz ve kitapsız kalmasın

Eğitimde bu yıl bazı aksaklıklar yaşandı, bizim amacımız ve çalışmalarımız o yöndedir, ki okullar öğretmensiz kalmasın, öğretmen tayin edelim. Gelen kitapları değerlendirelim, kontrol edelim ve beğenilmezse geri gönderelim, karşılıklı olarak yenilerini hazırlayalım ve okulları kitapsiz bırakmayalım.

Müftülerin Şer-i yetkileri giderse seçim işini hükümete götürebiliriz

Müftülük konusunda Bakanlığa ciddi bir öneri götürülebilirse iyi şeyler olacağına inanıyorum. Müftülerin Şer-i yetkileri giderse seçim işini hükümete götürebiliriz, Vakıf idaresi için de aynı şekilde olabilir, bunların hepsi imkanlar ölçüsünde olabilir.

Müftülük konusunda bizim görüşümüz eskiden beri buydu. SYRİZA’nın, Sol’un Azınlık içerisinde Sol’da olan insanların layik kesimin görüşü, bu yetkilerin olmaması, mahkemelere devredilmesi ve sadece dini şeylerle sınırlı olması, bu konuda geniş bir sobet var. Vay bizim bunlar sadece kişisel haklarla ilgilidir, veyahutta kazanılmış haktır falan diye söyleniyor. Benim o konudaki ve arkadaşlarımın da görüşü mümkün olduğu kadar yaşamın demokratikleşmesi, layikleşmesi, bugün hukuk siteminin varabildiği hangi noktadaysa ülkedeki durum onunla halledilmesi ve bu tür şeylerin olmaması. Bu konuda zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ulaşmış bazı davalar var. Onların çıkaracağı sonuçlara da bakacağız. Özellikle Azınlıkça’nın da başının belaya girdiği bir dava da var. O davanın sonuçları bize de ülkeye de yol gösterici olacaktır gibime geliyor. Ama eskiden beri 1974’lerden beri benim düşüncem o doğrultudaydı. Müftü’nün yargı yetkilerinin olmaması, böyle bir yetkinin verilmemesi lazım. Bunun ötesinde genel Yunanistan toplumunda, yani seçimin olması bu sıfata başka bir sıfat kazandırır, şu olur bu olur falan söylentilerinde haksız endişelerin olduğuna inanıyorum ben. İnsanların nasıl bir köyün cemaati arkasında namaz kılacağı İmamı kendisi karar veriyorsa, öyle değil mi? yani bizde cemaatin kabul etmediği bir insan imamlık yapmaz. Bu güzel bir sistem, aynı şeyin formülü burada Müftülük için de kurulması lazım, ki insanlar gerçekten onayladıkları kişiyi de bu ruhaniyetin başında görebilsinler.

CHP’nin kongresine katıldık, HDP’nin değil                

CHP kongresinde partiyi temsilen ben bulundum. Çipras da Türkiye’ye gittiği zaman CHP ile de görüştü. CHP ile ilişkilerimize özel önem veriyoruz. Avrupa genelinde sosyal enternasyonal seviyedeyiz ve bunun için ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Geçmişte biz ÖDP ile görüştük, o zaman küçük bir partiydik. HDP’ye gelince onu da Türkiye halkı seçti, kaldı ki HDP’nin kongresine katılmadığımızı da belirteyim.

Mülteciler konusunda iki ülke de zor durumda. Eğer Avrupalı ülkeler mültecilere sırtını çevirirse her iki ğlke de daha da zor durumda kalır.

Sondajları yazdırın ceza yemeyin

Çiftçilerin kullandıkları sondajlara gelince bu zaten eskiden beri vardı şimdi uygulamaya geçildi. Sondaj bildirimi yapmayana öyle söyledikleri gibi 1.000 euro gibi cezalar konulmuyor. Çok cüzi bir ceza uygulaması uygulanıyor. Ancak herkes kendisine ait sondajı derhal bildirmeli. Cezalar yüksek bir şekilde ise bizlere gelsinler gereken yardımı kolaylığı yapalım.

Soykırım etkinliğine buradaki dengeleri göz önünde bulundurarak katıldık

Pontus Soykırımı 1995 yılında geçti gibime geliyor Parlamento’dan, Küçük Asya Yunanlılığının kırımı gene Galip abinin, benim ve Birol’un olduğu dönemde geçti. Üçümüzde Milletvekiliydik. Bunlar o dönemin şeylerine alet edilerek oyluyoruz, oyluyoruz diyerek o şekilde geçti. Yani bu konuda neden karşı çıkmadın diye bir eleştiriniz varsa bu eleştiriyi ben kabul ediyorum. Bellirli bir dönem sonra bunlar anma günü olarak uygulanmaya başladı. Biz de burada düşündük, hemen ha diye gidelim demedik. Devlet protokolüne girmiş, devlet törenlerine girmiş bir şeyde hiç bir kişinin bulunmaması, bölgemizdeki dengeler açısından zararlı olur düşüncesiyle katıldık. Yıllardan beri politikayı ılımlı birleştirici gördük, başka bölgelerde yaşananları gördükten sonra haklı olduğumuz daha da çıkıyor. Çünkü birleştirici olmak gerekir, çatışmalardan uzak bir şekilde hareket etmek gerekir bundan sonra da bu şekilde hareket edeceğiz. Aslında bu bir tartışma konusu, nelere yol açtı. Bir Bakan’ın başını yemeye kalktılar. Bizim genel yaklaşımımız, bu konuda tarihten ders çıkarmamız için, tarihte yaşanmış olumsuzlukları yeniden yaşamamamız için bizim tarih bilmemiz lazım. Yoksa düşmanlıkları körüklemek, veyahut’ta yan devlerlere üstünlük sağlamak için tarihi kullanmamamız lazım.

Gerçekten bu soykırım meselesi bir tartışma meselesi. BM kararıyla1948 yılında literatüre girdi. Soykırım meseleleri o zamandan bu yana hep tartışma konusu oldu. Biz bunun bilimsel konular olduğuna inanıyoruz. Tarihçilerin ve uzmanların tartışması gerektiğine inanıyoruz. Onüne gelen politikacının bunları tartışmasını istemiyoruz. Bizim görüşümüz buydu. Buradaki tavrımızda bir anma günü çerçevesinde buradaki dengeleri de göz önünde bulundurarak katıldık. Beni daha ziyade anma günü ilgilendirdi, çünkü tarihte buna benzer çok yaşanmışlıklar var. Tarihi tarihçilere bırakmamız lazım, öğrenebildiklerimizden ders çıkarmamız lazım. Yaşanmışlıkları aba altına koymamak lazım. İnsanlığın tarihinde güzel sahneler de var, acı sahneler de var. Onların hepsini öğrenmemiz lazım. Ama üstünü kapaklamadan iyiye doğru, doğruya doğru kullanmamız lazım.      

Bu bir soykırımı anma etkinliğidir ve devlet protokolüne girmiş bir törendir. Unutmamak gerekir ki Rodop ilinde üç milletvekili de azınlıktan. Biz bu konuyu değerlendirdik ve dengeleyici olmak istedik, o yüzden de etkinliğe katıldık. Biz ayrıştırıcı değil birleştirici olmak istiyoruz. Soykırım başlı başına tartışma konusudur. Ancak bu siyasilerin işi değildir. Siyasete alet edilmiştir o ayrı konu. Bu konuların tarihçilerin ve bilim adamlarının oturup tartışması gerekir.

ANEL ile ortaklığımız hakkında birçok şey söyleniyor. Bizim ideolojik bir ortaklığımız olamaz. Ancak bu ortaklık çerçevesinde devlet içinde bu partinin de bazı noktalarda görev alması gerekirdi. Bu ortaklık çerçevesinde bazı şeylere katlanmamız gerekiyor.

VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x3ps95m_milletvekili-mustafa-mustafa-turk-basiniyla-sohbet-etti_news

 

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz