Başbakan Kiriakos Miçotakis ulusa seslendi. Miçotakis, tüm herkesi alınan önlemlere uymaya davet etti. Bu Paskalya bayramında kiliselerin kapalı olacağını söyledi. Başbakan Miçotakis, toplumu destek amaçlı 155.000 uzun süreli işsize 400 euroluk acil bir mali yardım yapılacağını açıkladı.
Başbakan Miçotakis Koronavirüs pandemisi ve sonrasına yönelik halka hitaben seslenişinde aynen şu aşağıdaki konuşmayı yaptı.
Değerli vatandaşlarım;
“Savaş henüz kazanılmadı.”
“İlk salgın mesajımdan bu yana 33 gün geçti. O zaman net bir hedef belirlemiştim: Koronavirüsün ülkeye yayılmasını azaltmak ve bireysel fedakarlıklar yapmak. Ve bu fedakarlıkları yüksek sorumluluk duygusu ile yaptınız. Böylece, tüm Yunanlılar ve özellikle de en savunmasız olanlar korundu. Dolayısıyla da Ulusal Sağlık Sistemini daha iyi organize etmek için çok değerli zaman kazandık. Güven vede aynı zamanda disiplinli davranış için büyük bir teşekkürü hak ediyorsun.
Savaş henüz kazanılmadı. Yoğun Bakım Ünitelerindeki hasta sayısı azalırken, vakalar da azalmaktadır. Bununla birlikte, en ufak bir rahatlama kolayca sancılı gerilemeye yol açabilir. Geçmişte maalesef kayıplarımız oldu ve olmaya devam edecek. Bu yüzden belirlediğimiz yola sadık kalacağız: Her zaman uzmanlara danışacağız. Normal yaşama dönüş kademeli ve aşamalı olacaktır. Ancak bu bilimsel verilerle doğrulanacağı zamana kadar. Her şeyden önce, yaşlıları ve ciddi, kronik hastalıklardan muzdarip olanları uzun süre korumaya devam edeceğiz.
Değerli vatandaşlarım;
Bu eşi benzeri görülmemiş krizde birçok şey hızla inanıyorum iyiye doğru değişti. Sadece beş hafta içinde onlarca yıldır yapılmayan bir yeni Ulusal Sağlık Sistemi halihazırda inşa ediliyor. Hastanelerde ön cephedeki insanlarla tanıştım ve konuştum. Onların becerilerine, özveri ve iradelerine hayran kaldım. Binaların ve teknik araçların yanı sıra, halk sağlığının rolü ve çalışma şekli hakkındaki algıların modernleştirildiğini öğrendim. Ulusal Sağlık Sistemi reformu burada bitmiyor. Avrupa ortalamasına hızlı bir şekilde ulaşabilmemiz için yüzlerce yoğun bakım yatağını derhal eklemek benim kişisel taahhüdüm.
“Pandemi’nin geri dönmesi çok muhtemel”
“Salgın azalıyor. Ancak önümüzdeki kış geri dönmesi çok muhtemel. Bizi hazır bulmalı. Ulusal Sağlık Sistemi ile birlikte, tüm kamu sektörü yeni bir form kazanmaktadır: Vatandaşlara daha kolay ve daha hızlı hizmet vermek için hizmetleri dijitalleştirilmekte ve genişletilmektedir. Reçeteler ve belgeler artık elektronik ortamda verilmektedir. Gov.gr hayatımıza iyice yerleşti ve yaşamımızı kolaylaştırdı. Çalışanlar teknolojiye aşina olmaya başladı. Aynı zamanda, Yunan bilim adamları virüse karşı yürütülen tüm uluslararası araştırma programlarında yer almaktadır. Toplumun seferberliği birçok boyutta ifade edilirken: Bireylerin büyük bağışlarıyla. Binlerce vatandaşın gönüllülüğü ile. Ama aynı zamanda herkesin disiplini ile. Çünkü hedefimiz ortak.
Sorumlu tutumunuzla ilk Koronavirüs dalgasını çiğnediniz. Doktorlar ve hemşireler, üniformalar ve Sivil Savunma ön sırada yer aldı. Ve onların yanında, bu “yeni günlük yaşam”ın diğer birçok savaşçısı: Market çalışanları. Hazır yemek taşıyan çocuklar. Ama şehirlerimizi gece gündüz temiz tutan işçiler de. Hepsi hayatımıza hayat verdiler. Kriz bittiğinde, süpermarketlerin raflarını dolduran insanlara farklı bakacağız. Motosikletteki delikanlı kaskını takmazsa endişeleneceğiz. Ve mahallemizdeki çöp kutularını boşaltacak kadın ve erkeklere günaydın diyeceğiz. Artık bazıları için olduğu kadar görünmez olmayabilirler. Birçoğu, parlak yüzlerinin parlaması için koruyucu bir maske takmak zorunda kaldı. O, ihtiyat ve dayanışmanın yüzüdür. Yarınların Yunanistan’ıdır.
“Ekonomimizin yeniden örgütlenmesi lazım.”
Ve yine tüm vatandaşlar adına onlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, ancak bu eşi görülmemiş krizde en büyük kazancımızın bir adı var. Buna Güven denir. Devlete, Hükümete, Vatandaşa güven denir. Çünkü 50 gün içinde onlarca yıllık efsaneler ortadan kaldırıldı. Ve bize uzun süre eşlik edecek sonuçlar çıkarıldı. Örneğin, devletin öncelikle etkinliği temelinde değerlendirilmesi gerektiği ortaya çıktı.
Bu önemli değerler bir siyasi partinin varış noktası olmamalı. Ama herkes için bir koruma şemsiyesi altında toplanmak önemli. Kritik alanlardaki sorumluluğu en haklı hale getirmenin önemini anlamak gerek. Bu güven ve devlet değeri pandemi ile birlikte terk edilmemelidir. Çünkü bir sonraki büyük davet için buna ihtiyacımız olacak: Ekonomimizin yeniden örgütlenmesi lazım.
Destek ve yeni önlemler
“Hükümet eşi görülmemiş bir krizle karşı karşıya. Hızlı tepki gösterdi: Çalışanları ve işletmeleri desteklemek için 14 milyar ayırdı. Ayrıca 10 milyar euroluk likidite ve ilave Avrupa fonları sağlıyor. 750.000 çalışan 800 euro’luk destek alıyor. Yaklaşık 200.000 işsiz kişi ödeneklerinde uzatma aldı. 500.000’den fazla şirket için tüm vergi ve sigorta yükümlülükleri askıya alınmıştır. 85.000 bilim insanı ücretli telekomünikasyon programlarına kaydoldu. Bugün özel bir nüfus grubuna başka bir girişim daha duyuruyorum: Ülkemizde 155.000 uzun süreli işsiz, 400 euroluk acil bir mali yardım alacak. Ancak dikkat: Bu güne kadar, sağlık ve sosyal uyumu korumak için refahımızın bir kısmını bilinçli olarak feda ediyoruz. Çünkü 2020’deki durgunluk büyük olacak. Bununla birlikte, 2021’deki iyileşme daha fazla olabilir. Ve geçmişin aksine bugün büyük bir avantajımız var: Büyük bir güvenilirlik ve ciddiyet stoğu. Bu nedenle bu ulusal sermayenin pervasız talepler ve geçici faydalar için boşa harcanmasına izin verilmez. Çünkü devam eden bir savaş rezerv gerektirir. Şimdiye kadar yaptığımız gibi krizin yüklerini adil bir şekilde paylaşacağız. Böylece herkes takip edecek olan kalkınma patlamasından bir pay alabilir.
“Pandemi sonrası Yunanistan yenilenmiş bir Yunanistan olmalı!”
Parlamento ve kurumlar kısıtlamalara rağmen faaliyetlerine devam etmektedir. Ama tekrar söyleyeceğim: Pandemi sonrası Yunanistan yenilenmiş bir Yunanistan olmalı! Kriz bize zarar verebilir. Bununla birlikte, daha güçlü ve daha modern bir devlet inşa etmek için değerli tecrübemizle bizi silahlandırmış olacak. Çünkü, tam olarak, şu anda atılan büyük adımlar, bu geçici testi istikrarlı bir ilerleme kolu haline getirebilecek silahlardır. Bunlar fırtınadan sonra yeni bir başlangıç yapmamıza yardımcı olacak fetihlerdir. Başka bir deyişle, Koronavirüs deneyiminden sonra, “yarının yeniden doğuşunu” oluşturmak bizim elimizde bugünün ihtiyacıdır.
“Bu hafta en kritik hafta”
Önceki iletişimimizde, Covid-19 ile mücadelede Nisan’ın en kritik ay olduğunu vurguladım. Bugün size bu haftanın en kritik hafta olduğunu söylüyorum! Gerçekten büyük bir hafta. Bu yıl, pandeminin üstesinden gelmek ve dirilişe ulaşmak için tutkularımızın ve fedakarlıklarımızın damgalandığı bir yıldır. Bu Paskalya’yı Sevgi Paskalyası ve aynı zamanda sorumluluk olarak hatırlayacağız. Bunu kendi insanlarımızdan ayrı olarak uzakta, yerimizden uzakta kiliselerde ayinlere gitmeden yaşayacağız. Çok zor olduğunu biliyorum. Söz konusu olan bizim inancımız değil, sadık olanın sağlığıdır. Ancak bu şekilde büyük bayramın gerçek mesajını göstereceğiz. Bu aynı zamanda yaşamın ölüme karşı zaferidir. Bu şekilde, bu Kutsal Hafta özel bir maneviyat kazanacak. Bizi korkularımızla ve beklentilerimizle karşı karşıya getiriyor. Bizi alçakgönüllü kalmaya ve hayatımızda gerçekten neyin önemli olduğunu düşünmeye itiyor. Öyleyse evde kalalım. Fırtına bittiğinde tekrar sağlıklı ve güçlü bir şekilde buluşmak üzere evde kalıyoruz, kazanan biz oluyoruz. Çünkü bir iplik zaferi yıkımdan ayırdığı için: Uzmanların tavsiyelerini sonuna kadar takip etmezsek, başardıklarımızı yıkabiliriz.
“Başarabiliriz ve başaracağız!”
Ufukta, dükkanların ve okulların dikkatli adımlarla açılmaya başladığı an var. Ekonominin motorları yeniden ısınıyor. Ve insanlar sokaklarda, işte, spor mekanlarında tekrar buluşacaklar. Ancak bunların hepsi akıllıca bir planlama ile yapılmalıdır. Daima doktorlarımızın bizi uyarmasıyla. Yeni alışkanlıklarla. Bireysel hijyen bir yaşam tarzı haline gelmelidir. Yaşlılarımıza özel bir özenle bakılmalıdır. Herhangi bir vaka tehdit etmeden hemen tespit ve izole edilmelidir. İnanıyorum: İstediğimiz geleceği bize yaklaştırmak bize bağlı. Ve yarına daha da parlak ve iyimser olmak için bugün dikkatli olun. Başarabiliriz ve başaracağız!”
