Ana Sayfa Batı Trakya Haberler KALANCİS, SEÇİM ÖNCESİNDE DOLAPHAN’DA YARIM KALAN CAMİNİN KURDELESİNİ KESTİ

KALANCİS, SEÇİM ÖNCESİNDE DOLAPHAN’DA YARIM KALAN CAMİNİN KURDELESİNİ KESTİ

16
0

İskeçe’nin dağlık bölgesinde Dolaphan köyü Camii inşaatı törenle yeniden başladı. Yıllar önce kaçak yapılıyor gerekçesiyle inşaatı durdurulan ve mahkeme tarafından yaklaşık 700.000 euro ceza verilen caminin inşaatı Yerel Seçimler öncesinde törenle kurdele kesilerek yeniden başladı.

Caminin inşaatının başlamasında yapılan kurdele kesme törenine Atina’dan bölgeye gelen Yunanistan Eğitim Bakanlığı Dinişleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Mustafçova Belediye Başkanı Mustafa Cukal, Dolaphan Camii Mütevelli heyeti başkanının yanısıra köy halkı ile birlikte açılış kurdelesini kestiler.

İskeçe’deki indexanthi.gr sitesinde fotograflarıyla birlikte yer alan habere göre, Dinişleri Genel Sekreteri Kalancis cami inşaatının yeniden başlaması ile ilgili şunları dile getirdiği belirtiliyor.

“Sevinç, onur ve ancak kanıtıdır, Yunan devletinin Trakya’daki Müslüman hemşehrilerimiz ve kardeşlerimize yönelik saygısı ve din özgürlüğüne kanıtıdır.  Bir gerçek ki yasalara göre bazı olumsuzluklar gereği cami inşaatının tamamlanmasına engel teşkil ediyordu. Yunan Parlamentosu kısa süre öncesinde bir yasa oyladı sadece bu cami için değil, tabii ki Dolaphan Camisi de bu yasadan faydalandı. Trakya’daki bütün camilerin önemli sorunlarını çözmeyi hedefleyen ve çözen bir kanun çıkarttı. Bildiğiniz üzere bunların (camilerin) ekseriyeti eskidir, öyleyse devlet bu yönde özel özen göstermeliydi ve öyle de yaptı.”

Şeriat konusuna da değin Yorgos Kalancis, “Bakanlığın iradesi defalarca dile getirildiği üzere oldukça nettir. Yunan devleti tarafından, mevcut iktidarın sorumluluğu çerçevesinde, Şeriat konusunda tek taraflı hiçbir adım atılmayacaktır. Eğer, dinin insanların hayatında önemli rol oynamadığına inanan başka bir hükümet iktidara gelirse ne yapacağını bilemem ve o hükümete başarılar dilerim.

Dürüst olmak gerekirse birçok konu bir arada bulunuyor. İlk olarak, Şeriat, batı adalet dağıtma sistemini bilenlerin anlayacağı şekilde yazılı değildir. Şeriat, Müslümanların yaşantısının her yönünü kapsayan örf ve adet hukukudur. Bizim durumumuzda ise sadece miras hukukundan, yani küçük bir parçasından bahsediyoruz. Ayrıca biz gerek Müslümanlara, çünkü bütün Müslümanlar bilmek zorunda değiller,  gerekse de tüm Yunan toplumuna Şeriat’tan bahsettiğimizde el, ayak, kafa kesen kişilerden bahsetmediğimizi öğrenme imkanı tanıyoruz. Müslümanların kimliği ve Yunan devletinin doğru ve bilge bir şekilde Müslümanlara tanıdığı tercih etme hakkı ile bağlantılı çok farklı bir şeyden bahsediyoruz. Bu hareket iyi bir harekettir çünkü birbirimizi daha iyi tanımamıza ve Nestos (Karasu) Nehri’nin ötesinde bulunan diğer Yunanlıların da Trakya’da ne olduğunu anlamasına yardımcı oluyor. Bir elmasımız var ve bu elmasımızı görünmeyecek bir şekilde bir çekmecede saklamak yerine başımıza taç olarak takmalıyız. Biz de bunu yapıyoruz” dediği belirtiliyor.

Yorgos Kalancis “240 İmam Yasası” gereği dinöretmenleri ile ilgili uygulama hakkında konuştu.

“Katılım açısından bizim herhangi bir beklentimiz yoktu.”

Yorgos Kalancis, “240 İmam Yasası” ile yeni uygulanmaya başlayan ve göreve getirilen dinöğretmenleri hakkında da konuştu.

“İlk izlenim çok iyi, dinöğretmenleri devlet okullarına gitti, öğrencilerin normal bir katılımı var ve bütün mesele normal ilerliyor, bütün Yunanlılar için geçerli olan ve herhangi bir sorun olmadan. Katılım açısından bizim herhangi bir beklentimiz yoktu. Yunan devletini ilgilendiren iki konu vardı.

Birincisi, Anayasanın 13. maddesi olan din özgürlüğü ve Yunan devletinin gerekli olanı yerine getirmesi, Azınlık çocuklarına Müslüman din eğitimi imkanını sunmak.  Eğer biri gitmek veya gitmemek istiyorsa o onun meselesidir bizim değil.

İkincisi, Ortodoks Kilisesine gösterdiğimiz ilgi ve alakayı, ülkemizde uluslararası tek tanınmış olan Trakya’daki Müslüman Azınlık için de aynı ilgiyi göstermek istiyoruz. Bunu dinöğretmenleri yasasıyla yaptık ve bundan sonra Azınlık karar verecek bu meseleleri nasıl ele alacağına”.   

 

 

Kaynak:azınlıkça ve indexanthi.gr

 

Στα εγκαίνια του τεμένους της Σμίνθης βρέθηκε την Παρασκευή ο γενικός γραμματέας θρησκευμάτων Γιώργος Καλαντζής

Στα εγκαίνια του τεμένους της Σμίνθης βρέθηκε την Παρασκευή ο γενικός γραμματέας θρησκευμάτων Γιώργος Καλαντζής και απάντησε σε ερωτήσεις δημοσιογράφων αναφορικά με την επίλυση του ζητήματος της κατασκευής τεμενών, για τη σαρία και για τους ιεροδιδάσκαλους.

Για τα τεμένη

«Είναι χαρά, τιμή αλλά και απόδειξη του απόλυτου σεβασμού της ελληνικής πολιτείας προς τη θρησκευτική ελευθερία και ιδιαίτερα προς τους μουσουλμάνους συμπολίτες και αδελφούς μας της Θράκης, οι οποίοι σε κάθε περίπτωση έχουν τιμήσει και τιμούν την κοινή πατρίδα μας» είπε ο κ. Καλαντζής, προσθέτοντας:

«Είναι γεγονός ότι υπήρχε σειρά ζητημάτων που δεν επέτρεπε την ολοκλήρωσή του τεμένους σύμφωνα με τον νόμο. Η ελληνική βουλή πρόσφατα ψήφισε ένα νόμο όχι μόνο για το συγκεκριμένο τζαμί –αλλά επωφελήθηκε και αυτό της Σμίνθης- που φιλοδοξεί να λύσει και λύνει συνολικά τα σημαντικότερα προβλήματα για όλα τα τεμένη της Θράκης. Όπως ξέρουμε αυτά στη μεγάλη πλειονότητά τους είναι παλιά, συνεπώς η πολιτεία έπρεπε –όπως και έπραξε- να δείξει την ιδιαίτερη μέριμνά της σ’ αυτή την κατεύθυνση».

Για τους ιεροδιδάσκαλους

«Η πρώτη εντύπωση είναι πολύ καλή, οι ιεροδιδάσκαλοι έχουν πάει σε δημόσια σχολεία, υπάρχει φυσιολογική προσέλευση μαθητών και όλη η υπόθεση εξελίσσεται κανονικά, στα πλαίσια που ισχύουν για όλους τους Έλληνες και χωρίς κανένα ιδιαίτερο πρόβλημα» δήλωσε ο γενικός γραμματέας θρησκευμάτων. «Δεν είχαμε προσδοκίες από πλευράς συμμετοχής. Αυτά που ενδιέφεραν την ελληνική πολιτεία ήταν δύο πράγματα: Το πρώτο είναι το άρθρο 13 του συντάγματος περί θρησκευτικής ελευθερίας και η ελληνική πολιτεία εκπλήρωσε εκείνο που επιβάλλεται, προσφέροντας τη δυνατότητα μουσουλμανικής θρησκευτικής εκπαίδευσης στα παιδιά της μειονότητας. Αν θέλει κάποιος να πάει ή όχι είναι δικό του θέμα και όχι δικό μας. Το δεύτερο είναι ότι θέλουμε να δείξουμε την αντίστοιχη μέριμνα που πολύ ορθά έχουμε για την ορθόδοξη εκκλησία, και για τη μουσουλμανική μειονότητα της Θράκης που είναι η μοναδική διεθνώς αναγνωρισμένη μειονότητα της χώρας μας. Το κάναμε και αυτό με τον νόμο των ιεροδιδασκάλων και από εκεί και πέρα η μειονότητα θα αποφασίσει πώς θα χειριστεί αυτά τα ζητήματα».

 

indexanthi.gr

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz