Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurlu Başkanı Rodop PASOK Milletvekili Ahmet Hacıosman, 6 Eylül Salı günü, Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan “Çevre dengesini bozmayan yapılara ve faaliyetlere izin verilmesi, kaçak yapılarla ilgili düzenleme ve Bakanlık yetkileri çerçevesindeki diğer düzenlemeler” konulu yasa tasarısının görüşüldüğü Meclis Genel Kurulunda konuştu. Hacıosmanın konuşması basın bürosundan yazılı olarak basına gönderildi.
BASIN BÜLTENİ
Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman 6 Eylül Salı günü, Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan “Çevre dengesini bozmayan yapılara ve faaliyetlere izin verilmesi, kaçak yapılarla ilgili düzenleme ve Bakanlık yetkileri çerçevesindeki diğer düzenlemeler” konulu yasa tasarısının görüşüldüğü Meclis Genel Kurulunda söz alarak aşağıdaki konuşmayı yaptı.
Konuşmanın tam metni
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Oturdukları evin tapusu ve mülkiyet sözleşmesi bulunmayan köylerin söz konusu olduğu Rodop ili gibi bir bölge için, mevcut yasa taslağının kabul edilmesi bölgemiz için yeni bir sayfa açacak, pek çok hemşehrimiz için yeni imkanlar sunacaktır.
Maalesef binlerce hemşehrimiz bugüne kadar bu imkanlardan mahrum bırakıldı. Çünkü bir dizi idari ve bürokratik yasaklar, Azınlık fertlerinin elinden kendilerine ait olan evlere tapu çıkarmak, mülkiyet sözleşmesi yapmak gibi en doğal hakları aldı.
Düşünün ki Gümülcine’nin içinde dahi, bahsi geçen durum nedeniyle, kaçak evlerin bulunduğu mahalleler mevcut.
Fakat artık bunlar geçmişte kaldı, bütün kesimler tarafından kınandı. İlgili yasa taslağı, bu soruna çözüm getirmeyi hedeflemektedir. Bölge için kalkınmaktan başka çıkar yol olmadığı gibi, kalkınma da ancak bu meselenin çözülmesi ile mümkün olacaktır.
Çok sayıda hemşehrim yasa taslağının getirdiği düzenlemelerden faydalanacaktır. Fakat bununla birlikte, sizden her bölgenin sahip olduğu kendine has özellikleri göz önünde bulundurmanızı, Rodop ilinin durumunu incelemenizi ve bu doğrultuda hareket etmenizi istiyorum. Burada amaç bu insanlara yardımcı olmak, geçmişte yapılan yanlış ve ihmalleri ortadan kaldırmak olmalıdır, zira bu insanların hiç bir kabahati yoktur. Rodop ilinin durumunu pozitif bir yaklaşımla değerlendirmenizi istiyorum.
Değerli Milletvekilleri,
Trakya’daki Azınlık mensubu ve dinine bağlı bir Müslüman olarak, Atina’ya cami yapılması konusuyla ilgili bir kaç söz söylemek istiyorum çünkü bu konu yasa taslağının düzenlemelerinde yer alıyor.
Anlayamadığım nokta, cami yapımına karşı çıkanların düşüncesidir. Ban şahsen, camilerin, kiliselerin, genel olarak inanan insanların ibadet ettikleri, dini görevlerini yerine getirdikleri yerlerin herşeyden önce Allah’ın evi olduğuna derinden inanıyorum. Allah’ın evi olarak, ibadet edilen bütün yerler sevgi yeridir, birlik ve beraberlik yeridir, buralarda kin, nefret ve nifak duygularına yer yoktur. Bu dünya çapında inanan bütün insanların paylaştıkları temel ilkedir.
Fakat her şeyden önce de insan hakları ile alakalıdır. Atina’ya cami yapılması, din özgürlüğü, dinsel hoşgörü, diğerine saygı gibi konularla ilgilidir.
Atina’da binlerce inanan Müslüman’ın yaşamasına rağmen, bugüne kadar bu insanların dini ihtiyaçlarını karşılayacak bir caminin yapılmaması, hatta bir mezarlığın dahi bulunmaması üzücü bir durumdur. Ölüm durumunda vefat eden kişinin naaşı Trakya’ya veya kendi vatanlarına gönderiliyor. Bu sorunun da iyi niyet çerçevesinde çözüme kavuşturulması lazım çünkü cami yapımı kadar önemli bir mesele.
Hükümetin bu sorunun çözümü yönünde sahip olduğu iyi niyeti hepimiz kabul etmeliyiz, özellikle de hep birlikte bu planın hayata geçirilmesine yardımcı olmalıyız.
Trakya’da pek çok cami vardır. Farklı dinlere mensup insanlar ahenk içinde bir arada yaşıyoruz, geride bıraktığımız Ramazan Bayramı örneğinde olduğu gibi, dini bayramları hep birlikte kutluyoruz.
Bana göre, Atina’ya cami yapılması ne bir tehdit, ne de bir tehlike unsuru içermektedir. Aksine, önemli ve kronik bir soruna çözüm getirecek, ülkemizdeki farklı dini konulara çağdaş bir bakış açısı ile yaklaşmamızı sağlayacaktır.
