Gümülcine’de yaklaşık 100 kişilik bir grup, Yunanistan’ın 33 yıl önce tayin ettiği Müftü Hafız Cemali Meço’ya destek için toplandı.
Yunan devleti, Lozan Barış Anlaşması’nın Batı Trakya’da Müftü seçimi ile ilgili maddeyi hiçe sayarak, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na danışmadan ve Azınlık tarafından camilerde yapılan Müftü seçimini tanımadan, keyfi bir uygulamayla yaklaşık 33 yıl önce Gümülcine Müftülüğü’ne atadığı Meço Cemali’yi bir yasa ile emekli edeceği haberlerinin giderek iyiden iyiye gündeme oturmasından sonra yaklaşık 100 kişilik bir grup, SYRIZANEL hükümetinin Gümülcine ve İskeçe tayinli müftülerini zorunlu olarak emekliye ayırma kararını protesto etmek üzere sessiz bir şekilde toplandı.
Azınlığa ve onun değerlerine, sivil toplum kuruluşlarının başında olan yöneticilere, seçilmiş Müftülere, gazetecilere, kısacası kendini Türk hisseden ve bu kimlikle yaşamını sürdüren herkese yönelik yaptığı haber-yorumlarla adeta saldıran, hatta isim isim deyim yerindeyse hedef gösteren “tourkikanea.gr” haber portalının tam gaz desteklediği açıkça görülmektedir.
Burada bir parantez açalım ve geçmişte yaşanan bir olaya göz atalım.
Geçmişte BİRLİK gazetesi olarak bir konuyu gündeme getirmiştik. Müftük bünyesinde bulunan tarihi Osmanlı eserlerinin elektronik anlamda taranması ve korunması çalışmalarının bu haber portalı yöneticilerine teslim edildiğini duyurmuştuk. Oysa Azınlıktan bu işlemi yapabilecek onlarca gencimiz mevcut iken, bu kişilere verilmesinin amacı neydi? Bu kişilerin Gümülcine Müftülüğü ve Vakıf İdaresi ile ilişkileri nedir? Bu güne kadar cevap bekleyen sorular olarak karşımızda duruyor. Herhalde birileri Azınlığa bu soruların cevabını verecektir diye düşünüyoruz. Aksi halde Azınlığa karşı çalışmalarıyla bilinen “tourkikanea.gr” haber portalının bir “karanlık” ilişkisi olarak kalmaya devam edecektir.
Azınlığın tamamının dikkate almadığı, hatta haberi dahi olmadığı bu olaya geniş yer vermek isteyen Yunan basını ise, gazete ve televizyonlar aracılığıyla Atina hükümetine bir mesaj vermek üzere devreye girdi.
Kuzey Yunanistan’daki Star TV’ye konuşan Meço, kendisini emekli edecek olan bu yasaya bir üst mahkemede itiraz edeceğini, görevinin başında olduğunu ve teslim olmayacaklarını söyledi. Muhabirin kendisine “Türkiye ne rol oynuyor?” sorusuna ise Meço şu yanıtı verdi.
“Beni istemiyorlar, beni istemiyorlar, beni istemiyorlar”
“Burada 33 yıldan beri Müftüyüm ve daha Türk Başkonsolosuyla karşılaşmadım. Beni istemiyorlar, beni istemiyorlar, beni istemiyorlar. Ve gülüyorum, neden gülüyorum; kim siyasetçi ise siyasetini biliyor, kim din görevlisi ise o da görevinde doktordur. Birçok defa diyorlar ki din görevlileri siyasi konulara girmesinler, ancak bugün görüyoruz ki siyasiler dini konulara müdahale ediyor, biz de ellerimizi kaldıralım da iyi yapıyorsunuz mu diyelim? Hayır! Bırakmayacağız, ne kadar yapabilirsek gücümüz ne kadar ise biz haklılığa doğru çelik gibi olacağız. Çünkü Yunanistan’da adaletin var olduğuna inanıyoruz. Bir hukuk devleti, sadece inanmamız yetmiyor, yaşıyoruz. Dini konulara bir haksızlık yaparlarsa, eğer Mitropolitlere de yapmışlar ise ki böyle bir şey uymadık, başlangıcı bizden yapmaları siyasidir, teslim olmayacağız! Hayır!”
