Merkezi Strasbourg’da bulunan Avrupa Müslümanlar Birliği’nin (EMU) yıllık olağan toplantısı, Hollanda’nın Rotterdam Şehri’nde yapıldı.
14-16 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen ve Katar Vakfı tarafından desteklenen toplantıya Rotterdam İslam Üniversitesi ev sahipliği yaptı.
Türkiye ve Avrupa’nın birçok ülkesinden üyelerin katıldığı toplantıda, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif ve BAKEŞ Başkanı-Gazeteci Cemil Kabza temsil etti.
“Avrupa’da yaşayan Müslümanlar için Eğitimin Önemi” konusunun ele alındığı toplantıda, okulların, medreselerin, üniversitelerin ve Avrupa’da yaşayan Müslümanların, Avrupa’da İslam’ın geleceğine nasıl katkı sağlayabileceği konusu detaylı bir şekilde tartışıldı.
Avrupa’da yaşayan genç Müslümanların eğitimi konusunun detaylı bir şekilde ele alındığı toplantıda Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya’da din eğitiminin ne şekilde yapıldığını ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ile Yunanistan’da yaşayan Müslümanların karşılaştığı sorunları anlatan bir konuşma yaptı.
MEVLANA CAMİİ’NDE CUMA NAMAZI
EMU toplantısına katılan üyeler, Cuma namazını Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Rotterdam’ın merkezinde yapılan Mevlana Camii’nde Türk cemaatle birlikte kıldı. Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün vaazını dinleyen EMU üyeleri ve Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, namazdan sonra Rotterdam’da yaşayan soydaşlarla sohbet etme ve hasret giderme fırsatı buldu.
AÇILIŞ
EMU yıllık olağan toplantısının açılışı 14 Eylül Cuma günü öğleden sonra verilen resepsiyonla yapıldı. Açılışta konuşan ev sahibi Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, üniversitenin kuruluşu, karşılaştığı sorunları ve verdiği hizmetleri anlattı. İslam’ın doğru bir şekilde öğrenilmesi ve öğretilmesinin ancak doğru bir eğitimle mümkün olabileceğini ifade eden Akgündüz, Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslam’ın Batı ülkelerinde doğru bir şekilde algılanması için önemli görevler üstlenmesi gerektiğini ifade etti.
PROF. DR. NEVZAT YALÇINTAŞ
Avrupa Müslümanlar Birliği (EMU) ve Rotterdam İslam Üniversitesi Onursal Başkanı eski TBMM üyesi Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş açılışta yaptığı konuşmada, bugün Avrupa’da İslam’ın doğru bir şekilde anlaşılması ve anlatılması için önemli görevler üstlenen EMU ve üniversitenin kuruluş aşamasını anlattı.
EMU BAŞKANI ABU BAKR RİEGER: “BÜTÜN AB MÜSLÜMANLARINI BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORUZ”
15 Eylül Cumartesi günü gerçekleşen olağan toplantıda konuşan EMU Başkanı Abu Bakr Rieger, Avrupa Müslümanlar Birliği’nin yegâne amacının Avrupa’da yaşayan bütün Müslümanları bir araya getirmek olduğunu söyledi.
Eğitimin temel amacı ne olduğunu ve nasıl tanımlanması gerektiğini izah eden EMU başkanı, “Bir şey öğrenmek istiyorsanız, ona aşık olmanız lazım. Biz İslam’a ve Peygamber’e aşık olduk.” diyerek bilgili olmanın yeterli olmadığını, bilgiyi harekete geçirmek gerektiğini ifade etti.
İslam’ın beş şartını iyi bilmek ve ona göre hareket etmek gerektiğinin altını çizen Abu Bakr Rieger, Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslam’ı çok iyi bilmeleri, yaşamaları ve doğru bir şekilde anlatmaları gerektiğini söyledi. Rieger bunun da ancak doğru eğitimle mümkün olabileceğini ifade etti.
YALÇINTAŞ: “İSLAM AB’NİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”
Daha sonra konuşan EMU Onursal Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, İslam’ın Avrupa Birliği’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. İslam’ın AB’nin tarihî, kültürel, medenî ve dinî değerler açısından önemli olduğunu beyan eden Yalçıntaş, Avrupa Birliği sınırları içinde yaklaşık 20 milyon Müslüman’ın yaşadığını herkes tarafından bilindiğini buna rağmen İslam’ı AB’nin bir parçası olarak görmek istemeyenlerin olduğunu söyledi. Bu yanlışın düzeltilmesi için EMU’ya büyük görevler düştüğünü kaydenen Yalçıntaş, bu yanlış söylemlerin sadece kelimelerde kalmadığını ve kötü bazı olayların meydana gelmesine vesile olduğunu söyledi ve en son Libya’da öldürülen ABD Büyükelçisi’nin örneğini verdi.
Osmanlı’nın başka din, dil ve ırklara mensup cemaatlere hoşgörülü bakış açısını İstanbul’daki Polonezköy örneği ile anlatan Yalçıntaş, İslam’ın her türlü teröre, şiddete karşı olduğu ifade etti.
Avrupa’da İslam’a karşı olan yanlış ve önyargılı bakış açısının ancak üniversite eğitimi almış Avrupalı Müslümanların çoğalmasıyla düzeltilmesinin mümkün olabileceğini kaydeden Yalçıntaş, Avrupa’da tek olan Rotterdam İslam Üniversitesi’nin bu aşamada üstleneceği göreve değindi.
Nevzat Yalçıntaş Rotterdam Üniversitesi’nde okuyacak ve İslam’ı doğru öğrenecek üniversite ve yüksek lisans öğrencilerine mutlaka burslu okuma imkânlarının nasıl araştırılması gerektiğini anlattı. Yalçıntaş konuşmasının sonunda üniversiteye 500 euro bağışta bulunarak, öğrenci okutma kampanyasını başlattı.
REKTÖR AKGÜNDÜZ: “EĞER DOĞRU BİLGİYE SAHİPSEN, SEN GÜÇLÜSÜN”
Rotterdam İslam Üniversitesi’nin kuruluş tarihçesi ve bu süreçte yaşanan sıkıntıları anlatan Akgündüz, eğitimin önemine değinerek, “Eğer doğru bilgiye sahipsen, sen güçlüsün.” dedi.
1998’de kurulan üniversitenin resmi akreditasyon sorununun önümüzdeki günlerde çözümlenmesini beklediklerini belirten Akgündüz, üniversitenin çalışmaları ve yürüttüğü programları anlattı.
Müslümanların diğer dinlere mensup cemaatlerle mutlaka diyalog kurması gerektiğini ifade dene Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, bu diyalog ortamının sağlanması için önce Müslümanlar arasındaki diyalog zeminin sağlamlaştırılması gerektiği kaydetti.
“AB’DE MÜSLÜMAN OLARAK YAŞAMAK”
Daha sonra Prof. Dr. Özcan Hıdır “Avrupa’da Müslüman olarak yaşamak” başlığıyla Avrupa’da verilen İslam eğitiminin karşılaştığı sorunları anlattı.
Avrupa’daki Müslüman cemaatler arasındaki bazı sorunlara ve Müslümanlar ile gayrimüslimler arasındaki sorunlara değinen Hıdır, Avrupa’da yaşayan Müslümanların artık mülteci statüsünde olmadığını belirterek, yerleşik Avrupa Müslümanların İslam kimliğini koruması gerektiğini söyledi.
Avrupa’da yaşayan Müslümanların Türk-İslam, Arap-İslam, AB-İslam kavramlarının eğitime de yansıdığını belirtti. Prof. Dr. Hıdır bu kavram kargaşalarının ortak bir İslam kimliği ve doğru bir din eğitimiyle nasıl aşılabileceğini örneklerle anlattı.
AB’de yaşayan Müslümanlarla gayrimüslimler arasındaki sorunlara da değinen Hıdır, özellikle ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra dünya genelinde olduğu gibi AB’de de İslamofobianın arttığına dikkat çekti. Bu soruna karşı AB’de yaşayan bütün Müslümanların ortak çareler üretmek için bir araya gelmesi gerektiğini savundu.
Hıdır İslam’ın AB normlarına uygunluğu hala tartışılan bir konu olmaya devam ettiğini ifade ederek, bu tartışmaya ancak doğru bir İslam eğitimiyle cevap verilmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
Ardından Abdalhakim Anderson “Genç Müslümanların Eğitimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
AVRUPA’DA İSLAM EĞİTİMİ PROJELERİ
Toplantının son oturumunda ise Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde uygulanan İslam eğitimi ile ilgili tebliğler sunuldu.
Salam World adına Nedim Kaya internet vasıtasıyla “Online eğitim” nasıl olur konusunda bir tebliğ sundu.
EMU yıllık olağan toplantısının gerçekleşmesi için ana sponsor olan Katar Vakfı adına Jassem Al-Jassim ise “Global dünyada eğitim” konusunda konuştu.
Toplantıya Kıbrıst’tan katılan Adem Koç ise Kıbrıs’ta Müslümanların çalışmaları hakkında bilgi verdi.
İspanya’da İslam eğitimi veren bir medresenin “Endülüs Eğitim Programı”nı Malik Ruiz anlattı. Başir Salva ise Mallorca’daki medresede nasıl Kur’an eğitimi verildiğini anlatan kısa belgeseli katılımcılara izletti.
Toplantıya Kosova’dan katılan Emir Elfic de Uluslararası Novi Pazar Üniversitesi’ndeki eğitim sistemini anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
Son olarak Arnavutluk’tan toplantıya katılan Dr. Ramiz Zekj Arnavutluk’taki İslam eğitim sistemini anlattı.
EMU’nun yıllık olağan genel toplantısı Rotterdam İslam Üniversitesi’nin gezilmesiyle son buldu.
Toplantıyı Türkiye’nin Hollanda Büyükelçisi Uğur Doğan, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, eğitimciler ve bazı diplomatlar izledi.
EMU YÖNETİM KURULU TOPLANTISI
Avrupa Müslümanlar Birliği yönetim kurulu toplantısı ise 16 Eylül Pazar günü yapıldı. Toplantıya Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve BAKEŞ Başkanı Cemil Kabza da davet edildi.
EMU’nun bir yıllık faaliyetlerini EMU Genel Sekreteri Malik Sezgin anlattı.
EMU’nun maliyet raporunun da değerlendirildiği toplantıda konuşan EMU Başkanı Ebu Bakr Rieger, EMU’nun AB şartlarına göre küçük ancak amaçları büyük olan bir kuruluş olduğunu söyledi. EMU’nun geleceği ve gelecekle ilgili projelerin de değerlendirildiği toplantıda, AB’nin birçok ülkesinde Müslümanların sorunlar yaşadığını ve EMU’nun bu Müslümanların sorunlarına çare ve destek olmaya çalıştığını söyledi. Batı Trakya Müslüman Türkleri’nin de din özgürlüğü alanında sorunlarla karşılaştığının altını çizen EMU Başkanı, “Yanımızda bulunan Sayın Müftümüz İbrahim Şerif’in karşılaştığı sorunları hepimiz biliyoruz. Biz de kurum olarak yakından takip ediyor, bu sorunlara tercüman olmaya çalışıyoruz. Kendilerini destekliyoruz.” dedi.
GENÇLER’DEN ÇALIŞMA AĞI
EMU’nun genç Müslümanlara da yönelmesi gerektiği belirtilen toplantıda, gençleri bir araya getirecek, birbirileriyle tanışmayı ve birlikte çalışmayı amaçlayacak bir Gençler Çalışma Ağı’nın kurulmasına karar verildi.
Genç bilim adamları, genç siyaset ve işadamlarını bir araya getirecek Çalışma Ağı’nın 15-30 yaş arasındaki AB vatandaşı Müslüman gençleri hedefleyeceği kaydedildi.
Toplantıda ayrıca AB Müslümanlarının sorunlarının medyaya daha iyi ve devamlı anlatılabilmesi için yeni bir medya kampanyasının başlatılmasının uygun olacağı konusunda fikir birliğine varıldı.
EMU Başkanı Abu Bakr Rieger, EMU’nun Avrupa’nın birçok şehrinde irtibat büroları açması gerektiğini belirterek, ilk irtibat bürosunun Rotterdam İslam Üniversitesi’nde açılacağı müjdesini verdi.
MÜFTÜ İBRAHİM ŞERİF
Yönetim Kurulu toplantısında konuşan Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın hukukî statüsünü anlatarak, Lozan Barış Antlaşması ve ikili anlaşmalarla sağlanan hakları örnekler vererek izah etti.
Batı Trakya’da seçilmiş müftülükler tarafından İslam dinine nasıl ve hangi yöntemlerle hizmet verildiğini detaylı bir şekilde anlatan İbrahim Şerif, İskeçe, Gümülcine ve Meriç ilindeki Kur’an kurslarında verilen din eğitimi ile ilgili istatistikî bilgiler de verdi.
Batı Trakya Türkleri’nin Yunanistan’ın başkenti Atina ve diğer şehirlerinde yaşayan Müslümanlara göre İslam dinini öğrenme ve yaşama konusunda daha şanslı olduğunu beyan eden İbrahim Şerif, Atina’nın AB’nin camisi olmayan tek başkent olmaya devam ettiğini kaydetti.
Yunanistan’ın İslam’a ve Müslümanlara karşı bakış açısının önyargılarla dolu olduğunu ifade eden İbrahim Şerif, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın ve Batı Trakya’nın dışında yaşayan Müslümanların sorunlarına mutlaka destek olunması gerektiğinin altını çizdi.
Yunanistan’da din özgürlüğü konusunda yaşanan sıkıntılara da değinen İbrahim Şerif, “Müftülük makamını gasp ettiği gerekçesi”yle kendisinin ve rahmetli İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’nın defalarca yargılandığını ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iki seçilmiş müftüyü haklı kılan AİHM kararlarının olduğunu hatırlattı. Şerif, bu kararlara rağmen Yunanistan’da sıkıntıların hala devam ettiğini söyledi.
Müftü İbrahim Şerif EMU’nun önümüzdeki yıl yapacağı genel toplantıya Gümülcine’de uygun gördükleri takdirde ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını söyledi.
EMU yetkilileri tarafından büyük memnuniyetle karşılanan İbrahim Şerif’in teklifinin değerlendirileceği belirtildi.
EMU 2013 yılı genel toplantısının hangi ülkede yapılacağı konusundaki kararını önümüzdeki aylarda vereceği belirtildi.
