Ana Sayfa Batı Trakya Haber “Geldiği Günden Beri Baskı, Şantaj ve Tehditleri Ters Tepmiştir”

“Geldiği Günden Beri Baskı, Şantaj ve Tehditleri Ters Tepmiştir”

1
0

Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği, Yunanistan’ın tayin etmiş olduğu Gümülcine Müftü Naibi ve Vakıflar İdaresi’ne yönelik yaptığı yazılı açıklama, Yunan devletinin Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın üzerinde oynadığı sinsi oyunun temelinde yanan ateşi galiba karıştırmaya başladı.

Batı Trakya’da bu ateşin alevlenmesi tabii ki an meselesi, ancak Yunan devleti ve iktidarda olan hükümet eğer Azınlık üzerindeki bu bunaltıcı baskıları ve asimile etme politikalarını terk etmez ise, işte o zaman Azınlık yeniden onbinlerce olarak yollara düşecek ve hak arama mücadelesi ile karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır.

Bir hatırlatmadır ki, Başbakan Kiriakos Miçotakis hükümeti bir an önce ciddi anlamda Batı Trakya’ya eğilmelidir, geç kalmamalıdır, Azınlığa karşı uygulanan yanlış politikalardan vaz geçmelidir. Çünkü ekonomik darboğaz Azınlığın patlamasına vesile olacaktır.

Azınlık bu baskılara daha fazla dayanamaz. Azınlığın boğazındaki ip gevşeltilmelidir. Aksi halde olası yaşanabilecek istenmeyen olaylardan Azınlık sorumlu tutulamaz. Bu Azınlık, haklarını demokratik yollardan nasıl arayacağını da çok iyi bilir…

Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği tarafından yapılan yazılı açıklama aynen aşağıdaki gibidir.

AÇIKLAMA

“Yaşadığımız son gelişmeler bizlere şunu göstermiştir ki, siyasi iradenin atamalı temsilcisi, milletin iradesine ve antlaşmaların zıddına, hareket ettiği açık seçik görülmektedir. Her hareketleri ve uygulamaları, inancımızın kılıfına sokularak başkalarının emellerine hizmet etmektedir.

Bunun en son örneğini Özel Durum Uygulaması’nda, iktidarın yayınlamış olduğu, ibadethanelerde toplu dini icraatların ve ibadetlerin gerek toplu olarak, gerekse bunların sesli olarak megafonlardan yansıtılmasını yasaklayan genelgede, ezan ve çan çalmanın yasaklanmamış olmasına rağmen, yönetimin tayinlisi hiçbir kanuna dayanmayan keyfi, kanunsuz, usulsüz, ezanı okuma yasağı genelgesini yayınlamıştır.

Tezatların ve yanlışların hizmetkârı olan zât, sürecin bitişinden iki – üç gün sonra temsil ettiği kurumun sanal ortam sitesinde böyle bir yasağın olmadığını beyan etme zaruretini hissederek açıklamada bulunmuştur.

Geldiği günden beri, hiçbir din adamının yapmayacağı uygulamalara şiddetle ve ihtirasla devam etmesi, gerek Cami görevlilerini, gerekse Cami mütevellilerini baskı, şantaj, tehditlerle emrine âmâde kılma gayretleri ters tepmiştir.

Ancak bundan vazgeçmeyerek, illâki milletin iradesini birilerinin hevesine râm eyleme çabalarını sürdürmektedir. Varmak istenilen hedef, Lozan ve Anayasal hakkımız olan Özel Azınlık Statümüzü ve dini yaşam konumumuzu, okulların bugün düştüğü durumuna, camileri ve muhtevasını da aynı şekle, devlet kurumunun en alt biriminin emrine indirgeyecek seviyeye düşürme çabalarına, burada görev yapanları da alet ederek, özel statümüzü sıradan bir yönetim biriminden idare edilmeye mahkûm etme gayreti içerisindedir.

Bu gayretlere, Cemaat İdaresi (Vakıflar idaresi) de yardım ederek, cami görevlilerinin azınlık kaldığımız günden beri hizmet karşılığını keyfi iradesiyle büyük oranda kesintiye giderek, görevlilerin mâli açıdan kendilerine mahkûm olmalarını sağlama gayreti içinde olmaktadırlar.

Gümülcine Şehiriçi Din Görevlileri olarak, bu kaderi bizlere yaşatacak olan ortama, sürece, kişilere, asla ve kat’a zerre kadar destek olmayacağımızı, değirmene su taşımayacağımızı, kuruluşundan bu güne varlığını sürdüregelenlerin (vakıfların) bizden sonra da düzgün bir şekilde devam etmesinin sağlanması için gayretimizin gücü nisbetinde mücadelemizi sürdüreceğimizi, bize ödenen ve zaman içinde azaltılan maddi desteği kabul etmeyeceğimizi bildiririz.”

BATI TRAKYA CAMİLERİ

DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ