Hansen: Borç verenler olarak Yunanistan’dan demokratik yapılaşmanının minimum standartlarını yerine getirmesini istememiz normal değil mi?
Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN), 23-25 Ekim 2012 tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de Alman Azınlıkları Çalışma Grubu Yıllık Konferansı’nı düzenledi. FUEN’e üye Alman azınlık kuruluşları tarafından 1991 yılında kurulan Alman Azınlıkları Çalışma Grubu’na üye on üç Alman azınlığı, yurtdışında yaşayan etnik Alman azınlıkların sorunlarının nasıl daha iyi duyurabileceklerini tartıştılar. Toplantıya Genç ABTTF Sözcüsü ve YEN’in yeni Başkanı Fatma Reşit de iştirak etti.
24 Ekim 2012’de Almanya Federal Maliye Bakanı Müsteşarı ve Yurtdışı Alman Kültürel İlişkileri Derneği(VDA) Ulusal Başkanı Hartmut Koschyk ve Almanya Bavyera Eyaleti Bayreuth Bölgesi Parlamenterleri’nin daveti ile düzenlenen toplantıda konuşan FUEN Başkanı Hans Heinrich Hansen, azınlıklar olarak Avrupa’da yaşayan halklar arasında Avrupa düşüncesine en derinden bağlı topluluğu oluşturduklarını belirtti. Hansen, kendi vatandaşlarının kendilerinden daha az tasarruf eden kişiler için birikimlerini kaybetmekten korkması nedeni ile her bir ülkenin milliyetçilik kapısını aralamayacak kadar kapısını diğerlerine ne kadar kapayabileceğinin tartışıldığını belirtti.
Alman Azınlıkları Çalışma Grubu’nun Yıllık Konferansı’nda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları gündeme taşındı.
Yunanistan’ın Türkiye ile sınırını oluşturan Batı Trakya bölgesini geçen hafta ziyaret ettiğini söyleyen Hansen, burada yaşayan Türklerin 1923 yılından bu yana Yunan vatandaşı olduklarını, bu kişilerin kültürel özerkliğe sahip bir azınlık olarak tanındığını belirtti. Hansen, 1967 Albaylar Cuntası’nı ve Kıbrıs sorununu izleyen dönemde burada Türkçe konuşan azınlığın durumunun kötüleştiğini söyledi.Batı Trakya’da tamamı Türkçe konuşan nüfustan oluşan küçük bir köyü, Şahin köyünü ziyaret ettiğini söyleyen Hansen, Eğitim Bakanlığı temsilcilerinin 20 çocuğu Yunanca konuşulan anaokula gitmedikleri için iki dilli azınlık okuluna kayıt etmediklerini belirtti. Bu duruma karşı çıkan okul müdürünün görevinden ayrılmak zorunda bırakıldığını söyleyen Hansen, ilkokul birinci sınıfa giden çocukların Türkçe kitapları aldıklarını ancak Yunan okul müdür yardımcısının karşı çıkması nedeni ile Yunanca olan kitaplarını alamadıklarını belirtti.
1981’den bu yana AB üyesi olan Yunanistan’ın ne Ulusal Azınlıkların Korunması için Çerçeve Sözleşme’yi ne de Bölgesel veya Azınlık Dilleri için Avrupa Şartı’nı onaylamadığını söyleyen Hansen, Yunanistan’a yardım edilmesi gerektiğini, ancak borç verenler olarak demokratik yapılaşmanın minimum standartlarını talep etmelerinin doğal bir durum olup olmadığını sordu. Hansen, mevcut şartlar altında birleşik Avrupa içerisinde çalışmalarının ve ortak bir Avrupa’ya inanmanın daha da önem kazandığını söyledi.
