Ana Sayfa Batı Trakya Haberler FAİKOĞLU: “HÜKÜMETİ “HRİSİ AVGİ” VE “ANEKSARTİTİ ELLİNES” Mİ YÖNETİYOR? YOKSA SAMARAS-VENİZELOS KOALİSYONU...

FAİKOĞLU: “HÜKÜMETİ “HRİSİ AVGİ” VE “ANEKSARTİTİ ELLİNES” Mİ YÖNETİYOR? YOKSA SAMARAS-VENİZELOS KOALİSYONU MU?”

15
0

İskeçe sabık Milletvekili Ahmet Faikoğlu “Lozan Barış Andlaşması”nın 90. Yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı. Faikoğlu’nun yazılı açıklamasında belirttikleri Yunanistan’ın Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlığı üzerinde oynadığı oyunlar ve uyguladığı uzun vadeli asimilasyon entrikalarını gerçekleriyle ortaya koyuyor. Deneyimli siyasetçi, Batı Trakya Türkleri’nin geçirdiği sıkınlı dönemi en iyi bir şeklide özetlemiş.

Faikoğlu yazısında, ” Kültürümüzü, eğitimimizi dejenere ederek bütün manevi değerlerimizi yok ediyorlar. “Cemaat idarecilerimiz 1967 Albaylar Cuntası’nın uzantılarıdır. Bunların Başkanları ve heyet üyeleri Yunan emellerine hizmet eden uydulardır.” “Hükümeti “Hrisi Avgi”, “Aneksartiti Ellines” mi yönetiyor? yoksa Samaras-Venizelos Koalisyonu mu?” “Yönetimin uydularına, beş paraya hainlik yapacak insanlara mabetlerimizin kapılarını açmayalım, onları tecrit edelim.” “Eski Genel Kurmay Başkanı zavallı General Konstantinos Ziazias Türklüğümüzden çok rahatsız olmuştur.” ifadeleri dikkat çekiyor ve Yunanistan’ın Azınlık insanının geleceğiyle oynadığı sinsi oyununu açıkça ortaya koyuyor.

 

“LOZAN 90 YAŞINDA”

Şerefli Batı Trakya Türkleri,

Ülkemiz Yunanistan’a Azınlık olarak emanet edildiğimiz 24 Temmuz 1923 “Lozan Barış Andlaşması”nın doksanıncı yılını geride bıraktık. Azınlık olarak bu Uluslararası anlaşma biz Batı Trakya Türk Azınlığı için çok büyük önem arzetmektedir. Zira böyle Uluslararası bir anlaşmayla dünya üzerinde bırakılmış bir cemaat yoktur.

Hal böyle iken, ülkemiz idarecileri Batı Trakya Türk Azınlığı’nı yıllarca haktan, hukuktan yosun bırakmış, Türk Azınlığı aleyhine her türlü melaneti yapmış ve bu güne kadar ruhi ve manevi baskının varlığı her halukârda kendini göstermektedir. Lozan’daki ahdî anlaşmaları çiğnemek, Batı Trakya Türkü’nün dini ve manevi varlığını ortadan kaldırmak Yunan devletinin vazgeçilmez görevi haline gelmiştir.

“Yunanlı hiçbir İslam eserine saygı göstermemiş hayır hasanat için yapılan çeşmeleri dahi yıkıp yok etmiştir.”

Sevgili soydaşlarım,

Yıllardır bu topraklar üzerinde insanca örf, adet ve ananelerimize yakışır şekilde bir yaşam sürdürmek için mücadele ettik ve ediyoruz. Nereden bakılırsa bakılsın, bu davamızda haklı olduğumuz gün gibi aşikardır. Kültürümüzü, eğitimimizi dejenere ederek bütün manevi değerlerimizi yok ediyorlar. Batı Trakya beşyüz sene atalarımızın hakimiyetinde iken ne bir Kiliseye, Havraya, Hristiyan varlığını gösteren Manastırlara, gayrimüslimlere ait hiçbir esere zarar gelmemiştir. Bunları bilakis atalarımız ayakta tutmuş, Tapınağı ile, Papazı ile, Rahibi ile, Rahibesi ile çağdaş bir şekilde kendilerine teslim edilmiştir. Halbuki Yunanlı hiçbir İslam eserine saygı göstermemiş, Mektep, Medrese, Cami, Mescit ve hatta yollardaki hayır hasanat için yapılan çeşmeleri dahi yıkıp yok etmiştir. Bunun son örneği Babalar köyü dışında İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) kurucusu merhum Mehmet Hilmi’nin köyünde adını yaşatmak amacıyla yapılan çeşme dozerle zamanın Bölge Genel Sekreteri, bugünün Devlet Bakanı, Samaras’ın sağ kolu Stamatis tarafından yıktırılmıştır. Bugün ayakta zor duran Müslüman Türk eserlerimizin tadilatına, yapımına, bakımına izin verilmemektedir.

“Cemaat idarecilerimiz 1967 Albaylar Cuntası’nın uzantılarıdır. Bunların Başkanları ve heyet üyeleri Yunan emellerine hizmet eden uydulardır.”

Lozan’da teminat altına alınmış eğitim, din, diyanet, vakıf özerkliğimiz ayaklar altına alınmış, yıllardır çiğnenmektedir. Batı Trakya’da Cemaat idarecilerimiz, İskeçe, Gümülcine, Dedeağaç ve Dimetoka’da, 1967 Albaylar Cuntası’nın uzantılarıdır. Bunların Başkanları ve heyet üyeleri Yunan emellerine hizmet eden uydulardır. “Demokrasi Beşiği”! ülkemiz Yunanistan yarım asırdır Batı Trakya Türk Azınlığı’na Cemaat seçimlerini yaptırmamaktadır. Ne yazık ki yıllarca çifte standart oynayan Avrupalı dostlarımızdan da çıt bile çıkmamaktadır. Yine Batı Trakya’daki Müftülüklerimiz gaspedilmiş, Türk Azınlığın kendine seçtiği Müftüler makamlarına tayin edilmiyor, kendi uydularını zorla Azınlığımıza kabullendirmek istiyorlar. İstanbul’da ise Fener Rum Patriği ekümeniklik tellallığı yapıyor.

Elli seneden beri eğitimde dilimizle uğraştılar. Şimdi yeni bir yasayla dinimize, diyanetimize müdahale ederek, yeni İmam Yasası çıkardılar. Bizans oyunlarının ardı arkası kesilmiyor. Bu son 48 saat içinde  hükümetin yeni bir genelgesiyle Azınlık Ortaokul ve Liselerine devlet öğrenci taşımacılığı yapmayacak, böylelikle de Türkçe eğitime yeni bir darbe indirilecek. Bunun sebebi de Yunan Parlamentosu’ndaki aşırı uçların sözcülüğünü yapan “Hrisi Avgi” (Altın Şafak), “Aneksartiti Ellines” (Bağımsız Helenler) partilerinin soru önergeleri neticesinde, Eğitim Bakanının bu karar vardığını Bölge Genel Sekreterliği’ne bildirmiştir.

“Hükümeti “Hrisi Avgi”, “Aneksartiti Ellines” mi yönetiyor? yoksa Samaras-Venizelos Koalisyonu mu?”

Bizde hayret uyandıran husus şudur: Hükümeti yukarıda adı geçen partiler mi yönetiyor? yoksa Samaras-Venizelos Koalisyonu mu? Unutulmamalı ki Lozan aleyhine ve Eğitim-Kültür Andlaşması’na geçmişte saygısızlık yaparak çirkin emellerine ulaşmak için dağlık bölgemizde tamamen Türkler’le meskûn köylerimizde açtıkları Rum Ortaokul ve Liselerine İskeçe’den ve köylerden bir tek çocuğa bile özel taksi tahsis eden Yunan Devleti bugün için Azınlık Okulları’na giden öğrencilerin pasolarını tanımayacaktır.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın doksan senede eğitim alanında nerelerde olduğu ve yaşantımızın ne denli olduğu kendiliğinden meydana çıkıyor. İskeçe’de nüfusun %42’sini oluşturan soydaş çocuklarımıza zorla tek bir Muzaffer Salihoğlu Ortaokul ve Lisesi açtırdılar, onu da entrikalarla yok etmek istiyorlar. Rum nüfusun ise 37 Ortaokul ve Lisesi var. Gümülcine’de nüfusun %52’sini oluşturan Türklere yalnız bir tek Celal Bayar Ortaokul ve Lissesi, Rum nüfusa ise 24 Ortaokul ve Lise. Evros ilinde ise nüfusun %12’sini oluşturan Türklere, yönetim, ne bir Azınlık Ortaokulu ne de Lise yapma ihtiyacını duymamıştır.

“Yönetimin uydularına, beş paraya hainlik yapacak insanlara mabetlerimizin kapılarını açmayalım, onları tecrit edelim.”

Son günlerde Yunan Parlamentosun’dan  Azınlığımızın sözde din hürriyeti ile ilgili yasa geçireceklerini ve kendilerince bize lütufta bulunacaklarının tellallığını yapıyorlar. Camilerimizin Batı Trakya’da yapımı ile ilgili İmar Bakanlığı’nın kanun taslağı yine kimbilir ne melanetler gizlemektedir. Duyumum odur ki, hele Minare yapımında yüksekliğinin kaç metre olacağını onlar tayin edecekler. Bununla beraber hakkımızda onaylanan İmam Yasası’nı da uygulama cihetine gidileceği beklenilmektedir. Cami izinleri bizim için değil, Yunan Devleti’nin ayıbını örtbas edilmek için çıkarılacağı unutulammalıdır. Milletimizi bu hususta uyanık olmaya davet ediyorum, yönetimin uydularına, beş paraya hainlik yapacak insanlara mabetlerimizin kapılarını açmayalım, onları tecrit edelim.

“Eski Genel Kurmay Başkanı zavallı General Konstantinos Ziazias Türklüğümüzden çok rahatsız olmuştur.”

Sevgili soydaşlarım,

Yukarıda zikrettiğim bu hususların sebebi Batı Trakya’daki Azınlığımızın Türk olmasıdır. Eğitimimizin Türkçe yapılması, Azınlığımızın Türkçe konuşması, Türkiye’yi Anavatan olarak bilmesi, Batı Trakya’da Müftülerimizin yavrularımıza dini ve milli hasletlerini lâyıkıyle öğretmesinden ötürüdür. Bu hususları eski Genel Kurmay Başkanı Konstantinos Ziazias dile getirmiş ve zavallı General Türklüğümüzden çok rahatsız olmuştur. Ancak Generalimize şunu hatırlatmak isterim ki, o ve onun gibileri siyasetten anlamaz. Ne yazık ki batı Trakya’da kendisi 4. Kolordu komutanlığı yaparken anlaşılan çok şeyi eksik bırakmış. Unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın bu topraklar üzerinde dini ve milli varlığının garantörüdür. Türkiye hükümetlerinin hangi parti iktidarda olursa olsun Azınlığımızın bu hassasiyetlerini korumakla mükellef olduğu unutulmamalıdır. Yeri gelmişken, hükümete ve Anavatanımızın bütün siyasi partilerine, bize gösterdikleri ilgi ve ihtimamdan dolayı şahsım ve uzun yıllar Yunan Parlamentosu’nda siyasi temsilciliği yapmakla şeref duyduğum Batı Trakya Türk Azınlığı adına şükranlarımızı arzeder, mübarek Ramazanın Batı Trakya’da kardeşliğimizin, birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olmasını niyaz eder, saygı ve sevgilerimi sunarım.”

Batı Trakya, 24 Temmuz 2013

Ahmet FAİKOĞLU

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz