“En büyük hedefim; Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik iş birliğinden, azınlık insanının faydalanmasını sağlamaktır.”
Yeni Demokrasi Partisi milletvekili adayı gazeteci Erhan İmamoğlu, adaylığıyla ilgili Birlik gazetesine çok önemli açıklamalarda bulundu. Erhan İmamoğlu, önümüzdeki günlerde Y.D.P. Genel Başkanı Andonis Samaras’ın da bazı köyleri ziyaret edebileceğini söyledi.
Öncelikle kısaca öz geçmişinizden biraz bahseder misiniz?
Erhan İmamoğlu: 1966 yılında Delinasufköy’de dünyaya geldim. İlkokulu köyümde tamamlıdıktan sonra Orta ve Lise öğrenimine de Keşan Lisesi’nde devam ettim. Daha sonra Ankara Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümünde 3 yıllık eğitimimin ardından, İngiltere Londra Üniversitesi S.O.A.S. gazetecilik mesleği üzerine iki yıl eğitim gördüm. Mesleğim olan ilk gazeteciliğe Anadolu Ajansı’nın Londra bürosunda başladım. Bunun yanında İrlanda gazetesinde çalıştım. İngiltere’nin Londra şehrinde ilk Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’ni kuran üyelerden birisiyim. Londra’da 6 buçuk yıl bulunduğumuz süre içinde Almanya’daki Federasyon’daki arkadaşlarla birlikte Avrupa Parlamentosu’nda azınlığı temsil ettik. Dr. Sadık Ahmet ve İbrahim Şerif’in hapiste olduğu sırada hazırlamış oldukları konuşma metnini, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nda, Danimarka’nın Kopenhang şehrinde yapılan toplantıdaki sunumu ben yaptım. Çünkü bu toplantıya Dr. Sadık Ahmet davetliydi ve hapishanede olduğu için kendileri katılamamıştı.
Parti başkanınızın 29 Ocak olaylarıyla ilişkilendirilmesini nasıl değerlendiriyorusunuz?
“29 Ocak olaylarında kimlerin yer aldığını, azınlığın en ücra köşesindeki köylüler dahil biliyor.”
Erhan İmamoğlu: Öncelikle burada şunu belirtmek istiyorum. Azınlık içinde son üç dört aydan beri Y.D.P. ismi bir kenara bırakılaraktan, partiden aday olanlara Samaras’çı olarak bakılıyor. Ayrıca bazı kişiler tarafından iddia edildiği gibi 29 Ocak olaylarıyla ilgili, ilgisi olduğu veya buna kanıt olarak bazı kişilerin elinde video olduğu söyleniyor. Şimdi bir gerçeği ortaya çıkarmak gerekir. 29 Ocak olayları ve Rodop bölgesinde meydana gelen olaylarda kimlerin yer aldığını, azınlığın en ücra köşesindeki köylüler dahil biliyor. Bu kişilerin de hangi siyasi partiye üye olduklarını herkes biliyor. 29 Ocak olaylarına gelince bırakın Andonis Samaras’ı, Y.D.P. yerel teşkilatının bir üyesi dahi bu olayların içinde yer almamıştır. Öte yandan azınlık siyasetçilerinin bir kısmı bu olayların başlamazdan evvel Gümülcine Parkı’nda kimlerin toplandığını ve bu gün hala yerel yönetimlerde yer alan kişilerin ve hangi siyasi partide yer aldıklarını herkes çok iyi biliyor. Genel Başkan Andonis Samaras buraya gelip köyleri ziyaret ettiğinde, bir çok kişi hayal kırıklığına uğrayacaktır. Çünkü Andonis Samaras siyasi görüşleriyle çok iyi bir insan. Bu gün Türkiye’ye baktığımızda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin Başbakan’ı seçildi ve unutulmasın ki hapisten çıkan birisiydi. Şu anda çok başarılı bir siyaset adamı. Yunanistan’a bakacak olursak iktidara koşan bir Y.D.P.’den bazılarını karalayarak azınlıktan milletvekili adayı inmemesini isteyenler, azınlığa yapabilecekleri en büyük kötülüğü yapmış olurlar. Benim; herkes ve bütün Trakya, Y.D.P.’nin siyasi görüşlerini benimsediğimi biliyor. Unutulmamalıdır ki; Y.D.P. azınlığa ‘isonomiya-isopolitiya’ ifadelerini kullanarak bunları şehir meydanlarında dile getirmeye çalışmıştır. Tabiki her şey azınlığın istediği şekilde olmadı.
Parti başkanına; azınlık sorunlarını dile getirdiniz mi?
“Samaras azınlığa gereken ilgiyi ve gereken hassasiyeti gösterecektir.”
Erhan İmamoğlu: Y.D.P. Genel Başkanı Andonis Samaras ile yapmış olduğum görüşmelerde azınlığımızın sorunlarını dile getirdim. Kendisi de bu konularda her şeye açık olduğunu ifade etti. Ben şunu açıkça söyleyebilirim ki; Samaras azınlığa gereken ilgiyi ve gereken hassasiyeti gösterecektir. Bu gün aday olmamın sebebi de, bu ortamı sağlamaktır. Diğer taraftan ben buradan şunu da sormak isterim. Son iki yıldan beri iktidarda olan Pasok hükümeti; azınlığın başta eğitim, müftülük, cemaat seçimleri gibi meselelerinde hangi konularına el attı. Burada bir dikkat edilmesi gereken konu da; Azınlık milletvekilleri veya adayları olarak, her ne kadar siyasi partiler önemliyse de, azınlık milletvekilinin özellikle Yunan kamuoyunda ve meclisinde yapacağı işler daha fazla önemlidir. Ben şunu soruyorum. Hali hazırda milletvekilleri de dahil olmak üzere kaç tanesi bugün bırakın Yunan Meclisi’den bir milletvekili arkadaşını, Batı Trakya Türkleri’nin etnik kimliğini tanıtmak için Trakya’ya getirtebildi veya ikna edebildi? Cevabı gayet açık bunu hiç bir kişi yapamadı.
“Bakıyorum son bir iki yıldan beri milletvekilleri arasında soru önergesi ve fotoğraf çıkma yarışı başladı.”
Bugün Pasok milletvekili Ahmet Hacıosman iki dönemden bu yana azınlığın milletvekilidir. Ben soruyorum, Ahmet Hacıosman buraya kaç tane milletvekili getirtip, azınlık köylerini gezmiştir ve azınlığın yıllardan beri istemiş olduğu haklarını, Yunan Meclisi’nde bir milletvekili kabul etmiş midir? Hayır. Burada suçu, Papandreu’da veya Samaras’da aramak değildir. Eğer azınlığı temsil edecek olan bir milletvekili Yunan Parlamentosu’ndan 300 milletvekilinden bir kişiyi kazanamıyorsa, gerisi boştur. Benim siyasi bakış açıma göre kusura bakmasınlar ‘postacılıktan’ daha ileriye gidemediler. Yani primler ne zaman yatırılacak diye köy köy gezilmesi, bunların yapılmaması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Azınlığın yıllardan beri var olan azınlık meselelerini, yurt dışında uluslararası platformlarda en iyi savunanlardan birisiyim. Bunu kanıtlamama gerek yok, bilenler bilir ve bunu da isteyerek yaptım. Fakat o yıllardan bugüne kadar Batı Trakya’da değişen bir şey yok.
Azınlığımıza bu ekonomik krizin etkisi nasıl oldu?
Erhan İmamoğlu: Bunların üstüne bir de ekonomik sıkıntılar eklenmiş oldu. Son iki yıldan beri köy takımlarımız liglerden çekilmeye başladı, bunun da nedeni, gerekli ekonomik desteğin olmamasıdır. En büyük sorunu da azınlığın gençleri yaşıyor. Özellikle Yunanistan’da var olan ekonomik krizden dolayı üniversiteyi kazanmış olan gençlerimiz bile eğitimlerine devam edemiyorlar. Önümüzdeki yıl bu sayı daha da fazla artacak. Yıllardan beri çok az tarım arazileriyle geçimini sağlayan köylerdeki insanlarımızın durumu, kusura bakmasınlar bir ekmeğe muhtaç hale gelmiş durumdadırlar. Bugün itibariyle yaklaşık 3000 Türk ve Yunanlı pamuk üreticilerinin primleri çok basit bir uydurmayla ödenmedi. Neymiş efendim ‘Uydu geçtiğinde fotoğrafları çekememiş.’
Milletvekilliği adaylığınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
“Azınlık davamızı yürütürken Avrupa ülkeleri içersinde de lobiler oluşturmamız gerekir.”
Erhan İmamoğlu: Bugün milletvekili adayı olarak azınlığın önüne çıkarken var olan sorunları herkes biliyor. Azınlığın sorunlarını sadece bir milletvekili olarak değil, toplum olarak birlikte çözüme gitmemiz lazım. Milletvekili adayı olarak benim tek amacım, her şeyden önce bu azınlık insanının ekonomik bir refaha kavuşmasını sağlamaktır. Bunu da üzerine basarak söylemek istiyorum; Yunanistan’da hala Türk iş adamlarının varlığını ve Türk İş adamalarının, Yunanistan’da herhangi bir kamu veya özel sektörün satın alınmasına karşı çıkan Yunanlılara karşı savunmak ve Türk iş adamlarını Yunanistan’a getirmeyi becermektir. Y.D.P.’de de en büyük mücadelem bu olacaktır. Azınlığımızın kimliği konusuna gelince, azınlığımız yıllardan beri bu konuda dayak yemiştir ve hiç bir zaman da ödün vermemiştir. Bizler zaten Türküz. Ama bunu ucuz politika malzemesi yapıp da yalnızca kendi aramızda konuşmak yerine Yunan Meclis’inde konuşmak gerekir. Bugün bakıyorsunuz bir çok azınlıklar sorunlarını, Avrupa ülkelerinde dile getirirken biz Batı Trakya Türkleri olarak niye gitmiyoruz. Avrupa ülkeleri içinde bir lobi oluşturmak, Batı Trakya davasına sahip çıkan politikacılarla, davamıza çözüm aramamız gerekir diye düşünüyorum. Kusura bakmayın ama bizim hali hazırdaki milletvekillerimiz Yunan Meclis’in de bile bu lobiyi oluşturamadılar.
Peki bu azınlık hangi gerekçeden dolayı size oy vermelidir?
“Gönül ister ki; herkes D.E.B. çatısı altında mücadele verebilse.”
Erhan İmamoğlu: Benim ilk adaylığım 2000 yılında olmuş ve rahmetli Dr. Sadık Ahmet’in vefatının üzerinden tam 5 yıl geçmişti. Azınlık insanı Dr. Sadık Ahmet’in yapmış olduğu çalışmaları hala akıllarında bu günkü gibi canlı tutmaktadır. Toplumumuz, o sıkıntılı dönemleri ve yapılmış olan çalışmaları bir kenara bırakıp ta, Yunan siyasi partilerine sarılmaya pek sıcak bakılmıyordu. Bu gün azınlık içinde Dostluk Eşitlik Barış Partisi (D.E.B.) var. Gönül ister ki; herkes bu çatı altında mücadele verebilse. Ama unutulmaması gereken bir şey var. Fakat bugün uygulanan seçim barajıyla D.E.B. Partisi Yunan Meclis’inde yer alamıyor. Son dönemlerde milletvekilleri arkadaşlardan, hiç kimse kalkıp da bu seçim barajı kaldırılsın diye soru önergesi vermediler. Ama bilmem hangi köyde prim geç yatırıldı diye soru önergesi verildi.
Milletvekili adayı olarak azınlığa karşı sloganınız ne olacak?
Erhan İmamoğlu: Son olarak şunu söylemek istiyorum. Azınlığımızı çok kötü günler bekliyor. En büyük hedefim; Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik iş birliğinden, azınlık insanının faydalanmasını sağlamaktır. Özellikle Batı Trakya Türkleri olarak yıllardan beri yapılan baskılarla zulümlerle, bu ülkeyi terketmedi, fakat ekonomik sıkıntıdan gençlerimizin bir kısmı yurt dışına gitmeye başladılar. Bu gençleri de burada sağlam bir ekonomik alt yapı sağlamadan tutmak hiç kimsenin haddi değildir.
