Ana Sayfa Batı Trakya Haberler EGEMEN BAĞIŞ: “İKİ DEMOKRATİK ÜLKE OLARAK, BAZI ADIMLARI EŞ ZAMANLI BİRLİKTE ATMAK...

EGEMEN BAĞIŞ: “İKİ DEMOKRATİK ÜLKE OLARAK, BAZI ADIMLARI EŞ ZAMANLI BİRLİKTE ATMAK ÇOK ÇOK ÖNEMLİDİR”

9
0

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Atina ve Selanik ziyaretlerinin ardından Batı Trakya’ya geçti. Salı akşamı Gümülcine’ye gelen Bağış’ın onuruna, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu tarafından akşam yemeği verildi.

Yemek sonrası Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener yapmış olduğu konuşmda şu görüşlere yer verdi: “Bu gün Batı Trakya Türkleri tarihi bir gün yaşıyor. Son bir kaç gündür Batı Trakyalı soydaşlarla yapmış olduğum görüşmelerde soydaşların “Allah Bakanımızdan razı olsun, Brüksel’de yapmış olduğu açıklamalar azınlığın yüreğine su serpti” dediler. Ben de sayın Bakana buraya gelir gelmez bu görüşü arz ettim. Gerçekten sayın Bakanımızın gerek Brüksel’de gerekse Atina’da yapmış olduğu açıklamalarla anavatan Türkiye’nin her zaman Batı Trakya Türkleri’nin yanında olduğunu bir kez daha vurguladı. Ben sayın Bakanımıza bir kez daha hoş geldiniz diyerek, şükranlarımı sunuyorum.”

“Biz Ruhban Okulu’nun açılmasını istiyor, burada da bir İlahiyat Fakültesi’nin açılmasını istiyor, müftülük haklarını istiyoruz”

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif de yapmış olduğu konuşmada, sayın Egemen Bağış’ın Atina ve Selanik’te yapmış olduğu açıklamalarından dolayı kendilerini tebrik etti. Müftü Şerif; “Biz Batı Trakya Türkleri olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini, sizin şahsınızda Başbakanımızı, sizleri tebrik ve teşekkür ediyoruz. Türkiye’de demokratikleşme paketi altında azınlıklara yapmış olduğunuz haklar ve özgürlükleri genişletmeniz takdire şayandır. Bunu yapanların bir ülkenin başarısıdır, yapamayanların da bir ayıbıdır. Biz bazı konularda gerçekten mütekabiliyet istiyoruz. Biz Ruhban Okulu’nun açılmasını istiyor, burada da bir İlahiyat Fakültesi’nin açılmasını istiyor, müftülük haklarını istiyoruz. Biz halkın iradesine saygı gösterilmesini ve bu konuda mütekabiliyetin uygulanmasının istiyoruz.”

“Anavatan güçlü oldukça biz burada bekçilik yapmaya ve Batı Trakya Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz”

Daha sonra İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete de bir konuşma yaparak Batı Trakya’nın bu günlerde güzel bir sarhoşluk yaşadığını ifade etti. Müftü Mete; “Türkiye’nin davamıza her zaman sahip çıktığını biliyoruz. Rabbim anavatan ve sizlere güç kuvvet versin. Anavatan güçlü oldukça biz burada bekçilik yapmaya ve Batı Trakya Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz. Ben hepinize saygı ve hürmetlerimi sunarak tekrar hoşgeldiniz diyorum” şeklinde konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak sizlerden en büyük beklentimiz, içinde yaşadığınız bu ülkenin saygın bireyleri olarak, içinden çıktığınız toplumun huzuruna katkı vermenizdir”

Son olarak T.C. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış bir konuşma yaptı. Bakan Bağış, bu topraklara yabancı olmadığını, bu toprakların bir damadı olarak bu muhabbet sofrasında birlikte olmaktan ve paylaşmaktan çok büyük onur duyduğunu ifade etti. Bakan Egemen Bağış sözlerine şöyle devam etti: “Sizlere Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını getirdim.

Mevlana’nın çok güzel bir sözü var; ‘Dediler ki, gözden ırak olan gönülden ırak olur. Dedim ki, gönüle giren, gözden ırak olsa ne olur.’ Sizler bizim gönlümüzdesiniz, belki sık sık bir araya gelemiyoruz. Ama şundan emin olun, sizler bizlerin gönlümüzdesiniz. Bizler de biliyoruz ki, sizlerin gönlünüzdeyiz. Sizler bugün Türküye ile Yunanistan arasında köprüleri olan sizlerin, Batı Trakya’da yaşayan kardeşlerimizin, daha huzurlu olabilmesi, daha müreffeh olabilmesi, içinde yaşadığınız toplumun saygın bireyleri olabilmesi için bizim sizleren en büyük beklentimiz; birbirinize sahip çıkmanız ve sevmenizdir. Sizler bir ve beraber oldukça, iri ve diri oldukça, güçlü oldukça biz bundan gurur duyarız. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak sizlerden en büyük beklentimiz, içinde yaşadığınız bu ülkenin saygın bireyleri olarak, içinden çıktığınız toplumun huzuruna ve mutluluğuna katkı vermenizdir. Biz herkesin kendi ülkesinde mutlu ve huzurlu olmasını istiyoruz. Türkiye’nin başka hiç bir ülkenin tek karış toprağında gözü yoktur. Biz nasıl kendi ülkemizde adımlar atıp, kendi vatandaşlarımızın daha huzur içinde yaşamasına fırsatlar ortaya koyduksak, bütün ülkelerin de aynı hassasiyeti göstermelerini istiyoruz.”

Türkiye devletinin azınlıklar ve diğer konularda attığı adımlara da değinen Bakan Egemen Bağış, bunları yaparken hiç kimseden mütekabiliyet beklemediklerini, bunları bizim vatandaşlarımızın hakkı olduğu için, hukuku olduğu için yaptık dedi.

Beraber silah üretsinler biz başkalarına silah satalım. Ama bunları yaparken karşılıklı dayanışma ile, karşılıklı güvenle yepyeni bir zihniyet ortaya koyalım”

Bakan Bağış açıklamasında şunları kaydetti: “Sizlerden en büyük istediğimiz kendinizi bu ülkenin vatandaşı olduğunuzu hissetmenizdir. Türkiye ve Yunanistan NATO müttefikleri olarak, birbirlerini korumakla sorumludur. Yıllarca her iki birbirlerine karşı kışkırtıldı ve iki ülkeye de dünyanın silahını sattı. Ama bizim insanlarımızın tanka, tüfeğe, topa değil, hastaneye, okula, daha kaliteli yollara, iyi eğitime ihtiyacı vardı. Belki onları öteledik, ama savunma sanayilerine çok ciddi yatırımlar yaptık. Dün akşam Savunma Bakanı sayın Avramopulos’a da söyledim. Artık birlikte savunma sanayi kurma zamanı geldi. Beraber silah üretsinler biz başkalarına silah satalım. Ama bunları yaparken karşılıklı dayanışma ile, karşılıklı güvenle yepyeni bir zihniyet ortaya koyalım.

“Biz hiç bir zaman mütekabiliyet peşinde olmadık. Ama iki demokratik ülke olarak, bazı adımları eş zamanlı birlikte atmak çok çok önemlidir.”

Değerli kardeşlerim, gerek Yunanistan gerekse Türkiye aynı ezberle buraya kadar gelebildi. Artık ezberleri bozmanın vakti geldi. Artık kutunun dışına çıkmanın vakti geldi. Herkes birbirlerini olduğu gibi kabul edecek. Özelliklerine saygı duyacak. Ama ortak paylarda nasıl ve neler yapabiliriz, ona yoğunlaşacak. İşte kutunun dışına çıkmakla, ezberleri bozmakla bunu kastediyorum. Biz hiç bir zaman mütekabiliyet peşinde olmadık. Ama iki demokratik ülke olarak, bazı adımları eş zamanlı birlikte atmak çok çok önemlidir.

“Cami konusuna gelince Sayın Başbakanı’mıza geçmişte söz verdi, ondan sonra Başbakan Karamanlis söz verdi, ondan sonra Başbakan Papandreu söz verdi, en son olarak da sayın Samaras söz verdi. Sayın Başbakanı’mız da verilen bu sözlerin en azından bir kısmının tutulması için haklı olarak da talep ediyor ve bekliyor”

Bugün Atina’da Selanik’te müslümanların göğsünü gere gere gideceği bir cami olmaması Yunanistan’a turizm açısından da bu zarar vermektedir. Yunanistan’ın bunu Türkiye için yapmalı şeklinde düşünülmemelidir. Bunu kendisinin dış dünyaya vereceği imaj açısından ve mesaj açısından da önemsenmesi gerekmektedir. Ruhban Okulu’nu kapayan da bizler değiliz, bu bir yargı meselesidir. Biz bu konudaki cesaretimizi ortaya koyabilecek özgüvene sahibiz. Ama diyoruz ki; Yunanistan da aynı özgüveni ortaya koysun. Ben bizzat şahidim. Sayın Başbakanı’mıza geçmişte söz verdi, ondan sonra Başbakan Karamanlis söz verdi, ondan sonra Başbakan Papandreu söz verdi, en son olarak da sayın Samaras söz verdi. Sayın Başbakanı’mız da verilen bu sözlerin en azından bir kısmının tutulması için haklı olarak da talep ediyor ve bekliyor. Bu çok doğaldır ve insanidir. Son olarak sizler birer Yunan vatandaşı ve Avrupa Birliği vatandaşısınız. Sizlerin mutluluğu, bizlerin mutluluğudur. Bizler sorunların çözülmesi için gerekli alt yapı çalışmlarını hazırlarız, sonra kendi ülkesindeki vatanseverliğiniden hiç kimsenin şüphe duymadığı iki Başbakan sayın Samaras ve sayın Erdoğan otururlar, kafa kafaya verirler ve bu adımları hep birlikte eş zamanlı olarak atmak için de gerekli son kararları ilan ederler. Hakkımızda hayırlı olsun, yolumuz açık olsun, Allah sizlerden razı olsun. Teşekkür ediyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz