DR. SADIK AHMET TÖRENLE ANILDI

Batı Trakya Türk Azınlığının lideri ve Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’nin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet Gümülcine’deki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Gümülcine’deki kabri başında düzenlenen törene, Türkiye’den Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, DSP İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert ile çok sayıda parlamenter ve bürokrat katıldı. Kabri başındaki tören Dr. Sadık Ahmet’e bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Devamında Kur’an-ı Kerim okundu ve ardından dua yapıldı. CHP, MHP, DSP, AK Parti, T.C. Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu kısa konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda Dr. Sadık Ahmet’in fikirleriyle ve yaptığı mücadelelerle Türk Dünyası’nın liderlerinden olduğu vurgulandı. Ayrıca Dr. Sadık Ahmet’in kızı Funda babası için yazdığı yeni bir şiiri okudu ve törende duygusal anlar yaşandı. Tören sonunda da her yıl olduğu gibi Gümülcine Eski Cami’de merhum Sadık Ahmet için Mevlid-i Şerif okutuldu. Mevlid’e çok sayıda Batı Trakya Türkü katıldı. Daha sonra da D.E.B. Partisi ile Dr. Sadık Ahmet ailesinin Gümülcine’deki Chris end Eve otelinde verdiği yemeğe geçildi. Yemekte azınlığın yüzlerce seçkin temsilcisi yer aldı. Burada da yapılan konuşmalarda Dr. Sadık Ahmet’in unutulmaması gerektiği ve Türkiye’den Batı Trakya’ya daha sık ziyaretlerin yapılması gerektiği belirtildi. Bakan Yazıcıoğlu tören sonrası Türkiye’ye hareket etmezden önce Müftü İbrahim Şerifi makamında ziyaret etti ve Batı Trakya’dan ayrıldı. Törene katılanlar arasında Batı Trakya’dan, T.C.Gümülcine Başkonsolosu Ahmet Rıza Demirer, Muavin Konsoloslar Onur Ekren, Özkan Duman, Konsolosluk Ataşeleri ve çalışanları, Gümülcine S.Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Pasok Partisi İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, G.T.G.B. Başkanı Adnan Selim, B.T.A.Y.T.Derneği Başkanı Ahmet Kara, İ.T.B. Başkanı Ozan Ahmetoğlu ve çok sayıda Yerel Yönetici ve Batı Trakya Türkleri bulunuyordu. Bakan Yazıcıoğlu Gümülcine’ye hareketinden önce İpsala Sınır Kapısı’nda yaptığı açıklamada, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının ve soydaşların haklarının korunması ile sorunlarının çözümüne yönelik bir eylem planı hazırladıklarını ifade etti. Bakan Yazıcıoğlu şunları söyledi: „Bugün merhum Sadık Ahmet’i oradaki soydaşlarımızla birlikte bir kez daha anacağız. Bizim sadece Batı Trakya’da değil yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın sorunlarına yönelik çok yoğun çalışmalarımız var. Bir eylem planı oluşturduk. Bir yol haritası oluşturuyoruz. Çalışmalarımız planlı bir şekilde devam ediyor” dedi. Edirne Valisi Mustafa Büyük ise şunları kaydetti: „Batı Trakya’daki Türk azınlığı Lozan Barış Antlaşması’nda imzalanan haklara sahiptir. Sadık Ahmet ile başlatılan ve günümüzde de devam eden Türk azınlıkların haklarının korunmasına yönelik çalışmalar günümüzde de devam ediyor”. Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Batı Trakya Türklerinin liderlerinden Dr. Sadık Ahmet’in 13’üncü ölüm yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda merhum Dr. Sadık Ahmet’e Allah’tan rahmet, ailesine Batı Trakya Türklerine ve Büyük Türk Milletine tekrar baş sağlığı diliyoruz” dedi. Gümülcine’de düzenlenen anma törenine beraberindeki altı kişilik heyet ile katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil „Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığın temel hak ve özgürlüklerinin korunması gerekiyor. Orada yaşayan Türkler, Lozan Barış Antlaşması’nda belirtilen haklarını kullanamamaktadır. Onlar büyük bir haksızlıkla karşı karşıyadır. Bu hakların alınması ve kullanılması en tabii insan haklarıdır. Yunanistan ve Yunan halkıyla komşuluk ve dostluk ilişkilerimize inanıyorum. Şu anda inanıyoruz ki, orada yaşayan Türk halkının hakları da var ve korunması gerekiyor”, açıklamasında bulundu. ”Ülkem Yunanistan yetkililerine, idarecilerine vatandaşlık haklarımızı aldığımız için, bazı sınırlamalara rağmen teşekkür ediyorum.” Törende yapılan konuşmalarda Dr. Sadık Ahmet’in verdiği mücadeleci ruhuna değinildi. Ancak Müftü İbrahim Şerif öyle bir konuşma yaptı ki, hem dava arkadaşı olan Sadık Ahmet’i güzel anlattı, hem de dile getirdikleriyle de Yunan devleti yöneticilerine ince mesajlar verdi. Öyle ki verdiği bu mesajlar Yunan medyasında geniş yankı uyandırdı. Yunan medyası kendisini tahrik etmekle suçladı. Oysa Müftü İbrahim Şerif sadece Batı Trakya Türk Azınlığı’nın içinde bulunduğu gerçekleri Yunanistan’a teşekkür ederek dile getirdi. Eğer vatandaşlık haklarının alınması da bir suçsa o zaman Atina basını bu bölgede gerçekten bir kargaşa yaratmak istiyor anlamı ortaya çıkmaktadır. Müftü Şerif konuşmasında şunlara değindi: ”Değerli Bakanım ve misafirler, O’nun tek bir ideali vardı, O, Batı Trakya Müslüman Türklerinin Lozan’dan doğan haklarının verilmesini ve bu haklarla yaşamasını arzu ediyordu. Oğün bunu yanlış yorumlayanlar vardı, fakat buğün zaman zaman vatanımız Yunanistan’ın yetkililerine de söylediğimiz gibi, buğün vatandaşlık haklarımızın bir kısmının ne yazık ki aldık sınırlı da olsa, Batı Trakya’da ne değişti? Batı Trakya’da dostluk kazandı, insanlık kazandı, demokrasi kazandı, mücadele bunun içindi, ama O bunu göremedi. Sadık Ahmet’le omuz omuza mücadele eden, hapiste beraber olan, O’nun cenaze namazını kıldıran bir insan ve bugün de onun mezarı başında konuşan bir insan olarak şunu söylüyorum. Sadık Ahmet’in ve Batı Trakya Müslüman Türkleri’nin tek hedefi vardı. İki ülke Türkiye-Yunanistan anlaşarak bizleri bazı şartlarla burada bıraktığı gibi bizler de bu şartlarla yaşamak istiyorduk ve bu şartlarla yaşamak istiyoruz. Bugün anavatanın temsilcilerinin huzurunda ülkem Yunanistan yetkililerine, idarecilerine vatandaşlık haklarımızı aldığımız için, bazı sınırlamalara rağmen teşekkür ediyorum. Ama, ne yazık ki, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, Avrupa Birliği’ne 28 yıllık üye olmamıza rağmen, 2008 yılı 21’ci asıra girmemize rağmen, bugün Lozan Anlaşması’nın bize tanıdığı hakları, azınlık haklarımızı bugün hala almış değiliz. Bu azınlığın saydığı, sevdiği ve seçtiği Müftüler 18 yıldan beri tanınmamakta. Bu bize anlaşmalarla verilen bir haktır, müftüleri biz sececektik ve Yunanistan devleti, hükumetleri sadece onaylayacaklardı. Benim okuduğum kadarıyla Rum azınlık vakıflarına, hadi Yunanlı diyeyim isterseniz, vakıflarında büyük ilerlemeler olmasına rağmen ne yazık ki, Batı Trakya Türkleri için çıkarılan son vakıflar yasası 1980 yasasından daha da kötüdür. Lozan’a göre, eğitimimizi kendimiz yapmamız gerekirken ne yazık ki halkımız anaokulları tek diili mi, çift dilli mi olacak tartışması yapılmaktadır. Bu gün Yunanlı pedagoklar dahi, anadilini bilmeyen bir çocuğun yabancı dil öğrenemeyeceğini bütün dünyadaki pedagokların söylemesine rağmen, ne yazık ki Yunan yönetimi anaokullarının Yunanca olmasında diretmektedir. 2008 yılına gelmemize rağmen resmen bugün kendimize hala Türk diye hitap edemiyoruz. Bunlar bizim azınlık haklarımız. Biz yönetime, devletimize, hükumetlerimize, Yunanistan’a azınlık hakları verildiği zaman nasıl bu gün vatandaşlık haklarımız verildiği için, Türkiye Cumhuriyeti anavatanımızın yetkilileri, bakanları, milletvekilleri huzurunda teşekkür ediyorsak, o gün de teşekkür edeceğiz azınlık haklarımız verildiği zaman, ama bu gün verilmiyor. Ümit ediyoruz ki, Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk ilerlesin, biz Batı Trakya Müslüman Türkleri ve İstanbul’daki Rum’lar bu dostluğun köprüsü olalım. 21’ci asırda insanlara yakışır şekilde kendi kültürünü, kendi dinini, kendi dilini rahat konuşarak yaşamak istiyoruz, Lozan’ın uygulanmasını istiyoruz. Vatanımızdan sadece bunu istiyoruz ve anavatan Türkiye’den de bunun takipçisi olmasını istiyoruz.” İskeçe Müftüsü Ahmet Mete de yaptığı konuşmasında şunlara yer verdi: „Sayın Müftüm söylenmesi gereken her şeyi söylediler. Ben Sadık Ahmet’e teşekkür etmek istiyorum. Kabri başında bugün bu manzarayı görmüş olsaydı kendi mutlu olacaktı, çünkü hedefleri arasında muhakkak Batı Trakya Müslüman Türkünün Türkiye Cumhuriyeti anavatanımız tarafından böyle kucaklanması vardı. Bugün bizler sayın Bakanlarımız, milletvekillerimiz, Valilerimiz, Belediye başkanlarımız gelen misafirler tarafından onun hedeflediği bu güzel kucaklaşmayı gerçekleştiriyoruz. Ben hem kendisine teşekkür ediyorum, hem de bu güzel ziyaretlerinden dolayı gelen misafirlere teşekkür ediyorum. Allah mekanını Cennet eylesin.” Komşumuz Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olduktan sonra daha yoğun bir şekilde azınlık haklarına ve özellikle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklarına önem vermesini beklemekteyiz. Gümülcine’de yapılan anma töreninde yaptığı konuşmada Bakan Yazıcıoğlu, Sadık Ahmet’in yaşamıyla ve mücadelesiyle bütün Türklüğe örnek şahsiyet olduğunu söyledi. Yazıcıoğlu şöyle devam etti: „Konuşmamın başında hepinizi saygıyla selamlıyorum. T.C.Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bana sizlere iletmek üzere teblip ettiği selamlarını sevgilerini en iyi dileklerini başta Sadık Ahmet ailesi olmak üzere hepinize iletiyorum. Bir 24 Temmuz’da daha büyük dava adamı Dr.Sadık Ahmet’in kabri başında onu rahmet ve minnetle anmak için toplanmış bulunuyoruz. Dr. Sadık Ahmet hayatıyla ve mücadelesiyle bütün Türklüğe örnek olmuş bir şahsiyettir. Dr.Sadık Ahmet Batı Trakya Türkleri’nin en tabii hakkı olan milli kimliğin korunması ve vatandaşlık haklarının kullanılması mücadelesini başarıyla vermiştir. İki kez seçildiği Yunan Parlamentosu’nda bu görevi yerine getirmiştir. 1923 yılında imzalanan „Lozan Barış Anlaşması” ile azınlık statüsüyle Yunanistan’a emanet edilen Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, bugün gururla görülüyor ki, bir ve beraber olarak merhum liderleri Dr. Sadık Ahmet’in kabri başında var olma mücadelesini eskiden olduğu gibi şimdi de sürdürmektedirler. Batı Trakya Türkleri bugün Avrupa Birliği olan komşumuz Yunanistan’da ikili ve çok taraflı anlaşmalarla garanti altına alınmış olan azınlık haklarını kullanma gayreti ve mücadelesi içerisindedirler. Komşumuz Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olduktan sonra daha yoğun bir şekilde azınlık haklarına ve özellikle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklarına önem vermesini beklemekteyiz. Yüzlerce yıl bu topraklarda yaşayan ve yaşamaya devam edecek olan bu Batı Trakya Türk Azınlığı gerek Türk kelimesinin kullanılması noktasında, gerekse eğitim, vakıflar, müftülük gibi bir çok problemin çözümlenmesini vatandaşı oldukları Yunanistan’dan ısrarla ve sabırla beklemektedirler. Komşumuz ve müttefikimiz olan Yunanistan ve son yıllarda kısmen gelişen iyi ilişkilerimizin ve dostluğumuzun bir köprü konumunda olan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın katkılarıyla daha da derinleşeceğine inanıyorum. Batı Trakya Türk Azınlığını daha mutlu yarınlarda görmek umuduyla Dr. Sadık Ahmet’e yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyor, sevgili eşine ve çocuklarına sabırlar diliyor, Türk milletine başsağlığı diliyor hepinizi saygıyla sevgiyle tekrar selamlıyorum.” Törenin sonunda bir konuşma yapan Levent Sadık Ahmet şöyle dedi: „13 yıl geçti aradan ama içimizdeki alev sönmedi. Sönmeme sebepleri çok, öncelikle senin ailemize ve bana bir evlat olarak vermiş olduğun gurur haricinde değerli dostların, değerli meslektaşların bu mücadele yolunda bize güç vermektedir. Değerli Batı Trakya Türkleri, yalnız değiliz merak etmeyin, Sadık Ahmet’in hedefleri tek tek gerçekleşiyor. İyi günler Batı Trakya Türklüğünü bekliyor. Hepinize katıldığınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Dr. Sadık Ahmet’in ölümyıldönümü dolayısıyla açıklama yapan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, şunları kaydetti: „Batı Trakya Türk Azınlığı’nın lideri Dr. Sadık Ahmet’in ölümyıldönümünde kendisini rahmet ve hasret ile anarken O’nun fikirlerini ve hedeflerinin ışık tuttuğu bugünde Azınlığımızın haklarının ve özgürlüklerinin korunması ve yükseltilmesi için azim ile çalışıyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Dr. Sadık Ahmet’in ölümyıldönümünde anavatan Türkiye’nin Gümülcine’deki törene gösterdiği yüksek düzey katılım Azınlığımız için çok anlamlı ve önemlidir. Azınlık kuruluşları ve ABTTF Dr. Sadık Ahmet’in fikirlerini ve ideallerini gelecek nesillere aktarmak konusunda birer köprüdür. O, fikirleri ve hedefleri ile bizlere ışık tutmaya devam edecektir.”