Ana Sayfa Batı Trakya Haberler DEVLET BAHÇELİ: “BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞI’NIN ARKASINDA 75 MİLYON TÜRK MİLLETİ...

DEVLET BAHÇELİ: “BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞI’NIN ARKASINDA 75 MİLYON TÜRK MİLLETİ BULUNMAKTADIR.”

17
0

Balkanlar gezisi çerçevesinde Batı Trakya’ya gelen Bahçeli, Gümülcine ve İskeçe’de kapatılan Türk derneklerini ve seçilmiş müftüleri ziyaret ederek Türk azınlık temsilcileriyle bir araya geldi. Bu ziyaretlerinde kendilerine T.C. Gümülcine Başkonsolosu (Büyükelçi) Mustafa Sarnıç ve Muavin Konsolos Adnan Öztürk eşlik etti. Bahçeli Gümülcine sokaklarında dolaştı Türk Kahvesi içti ve kendisini seven gençlerle bol bol fotograf çektirdi. 

 

“İsmini değil, kökünü de kazısalar ruhu yaşayacaktır”

 

İskeçe’yi de ziyaret eden Bahçeli, seçilmiş İskeçe Müftüsü Ahmet Mete ile makamında bir süre görüştü.

Bahçeli ve beraberindeki heyet daha sonra da İskeçe Türk Birliği’ne (İTB) giderek soydaşlarla bir araya geldi.

Bahçeli, burada yaptığı konuşmada da İTB’nin çok anlamlı bir kuruluş olduğunu belirterek, “İsmini değil, kökünü de kazısalar ruhu yaşayacaktır” ifadesini kullandı.

 

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın, ne şart olursa olsun, kendisini koruyabilmiş, asimilasyonu kabul etmemiş kimliğiyle, inancıyla kültürel değerleriyle yaşama inancını ortaya koymuş bir toplum olduğunu ifade eden Bahçeli şöyle devam etti:

 

“Bu mücadele zaferle sonuçlanmıştır. Bazı soranlar olabilir ancak endişe edilecek bir durum yok. 75 milyon Müslüman Türk Anadolu’da sizin arkanızdadır.”

 

Bahçeli daha sonra da İskeçe Türk mezarlığında merhum İskeçe seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga ve Trakya gazetesinin sahibi Osman Nuri Fettahoğlu’nun mezarlarını ziyaret ederek dua etti.

 

Bu arada, Bahçeli’nin Müftü Mete’yi ziyareti sırasında Altın Şafak üyesi yaklaşık 50 kişilik bir grup İskeçe kent meydanında gösteri yaptı.

 

Bahçeli’nin İskeçe’yi ziyareti süresince kentte geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlenen polis, Yunan bayrakları eşliğinde Yunan milli marşını söyleyerek Türkiye karşıtı sloganlar atan göstericilerin Müftülük binasına ve İTB’ye yaklaşmasına izin vermedi.

 

“Batı Trakya Türk azınlığın arkasında 75 milyon Türk milleti bulunmaktadır.

 

Gümülcine’deki temaslarına seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’i makamında ziyaret ederek başlayan Bahçeli, daha sonra Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde (GTGB) soydaşlarla görüştü.

 

Bahçeli, kendisini GTBG’nin bahçesinde sevgi gösterileriyle karşılayan kalabalık gruba yaptığı konuşmada, Batı Trakya’da, Türk azınlığın Lozan Antlaşması’yla kazanılmış haklarının yavaş yavaş ortadan kaldırılmasına yönelik bir sinsi çabanın ortaya çıktığına şahit olduğunu belirterek, “Bu çok tehlikeli” dedi.

 

Katedilen mesafeyi geriye doğru götürmenin yaşadığımız çağda mümkün olmadığını belirten Bahçeli, “Bu nedenle, bu hakların geliştirilmesinden yana anlayışları, tavırları ortaya koymak daha doğru olacaktır diye düşünmekteyiz. Fırsatların kendilerine uygun düştüğü kanaatiyle haklar yenilmeye başlanıldığında, gün gelir bu haklar onlar tarafından da kaybedilir bir duruma gelebilir. Bu sebepten dolayı tarihi iyi okumak, olayları iyi anlamak ve olaylar içerisinde yaşanan acıları tekrar yaşamamak için gerekli politikalar üretmek, siyasetin bir erdemi, bir fazileti olsa gerek” diye konuştu.

 

Bahçeli, Türkiye’ye, AB perspektifi çerçevesinde azınlıklar konusunda dayatmalar yapıldığını,Yunanistan’da yaşananların ise gözardı edildiğini belirtti.

 

Bu konuda Türkiye’ye dayatmada bulunların, istediklerini uygulama alanının önce kendi ülkeleri olduğunu bilmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli şöyle konuştu:

 

“Bunun anlamı şudur: Türkiye’ye dayatılan ne varsa Batı Trakya’da kabul edilen haklar olarak kabul edilmeli. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın hakları Yunanistan tarafından garanti altına alınmalı, geliştirilmeli ve mutlu bir toplum olarak yaşamasına fırsat verilmelidir.”

 

Bahçeli, Türkiye’nin gelişen, büyüyen, 21. yüzyılı iyi okuyan ve küresel unsurlar içerisinde layık olduğu yeri amaçlayan bir ülke konumunda olduğunu belirterek, gelip geçseler de tüm iktidarların ortak aklının bu olduğunu kaydetti.

 

Türkiye ve Yunanistan ilişkilerde gelişme kaydedilmesi için çaba gösterirken, Batı Trakya’da, Lozan’da elde edilen hakların geriye çevrilmesine yönelik faaliyetler olduğunu ifade eden Bahçeli, “Türkiye olarak bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türk milliyetçileri olarak da bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun kısa ve öz anlamı; Batı Trakya Türk azınlığın arkasında 75 milyon Türk milleti bulunmaktadır. Onun için Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin isminden Türk’ü kaldırmakla Türk yok olmaz. İşte bu yeşil ağaçların altında Türkçe kim konuşuyorsa Türk odur. Bunun için üzülmeyiniz, sıkılmayınız, sabırlı olunuz, soğukkanlı olunuz, tahriklere kapılıp başkalarının yönlendirilmesine düşerek yanlışlar yapmayınız. Ne gerekiyorsa sizin adınıza Türk milliyetçileri olarak, MHP ve büyük Türk milleti her şeyi yapmaya hazırdır” diye konuştu.

 

Devlet Bahçeli Gümülcine’de, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu üyeleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.

 

Bahçeli ve beraberindeki heyet bugün de Kavala ve Selanik’i ziyaret edecek ve oradan kara yoluyla Üsküp’e geçecek.

 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde halka hitaben yaptığı konuşmanın tamamı:

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasında şunları söyledi:

 

“Çok muhterem soydaşlarım hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün MHP’nin Başkanlık Divanı üyeleriyle birlikte Balkan gezimizi başlatmış bulunuyoruz. Balkan gezimizin ilk durağı Batı Trakya olmuştur. Büyük Derbent köyünden itibaren soydaşlarımızla tanışma, karşılaşmak ve sorunlarına dinleyip çözüm araştırmak için sizlerle birlikte olmak istiyoruz.

 

Şu anda Gümülcine Türk Gençler Birliği içersinde hep birlikteyiz. Bir arada olmaktan da çok büyük bir mutluluk duyuyorum ve gelişimiz sırasında göstermiş olduğunuz yakın alakaya teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Muhterem soydaşlarım Balkan savaşının üzerinden tam 100 yıl geçmiştir. Bu 100 yıllık süreç çok büyük savaşların, acıların, çilelerin, zulümleri, ayrışmaların, çözülmelerin tarihi olmuştur. Buradan insanlık önemli dersler çıkarmak durumdadır.

Acaba insanlık bu derslerde ne kadar başarılı bir çıkarma yapılmıştır. Bunu iyi anlamak, görmek ve yorumlamak lazımdır. Eğer tarihten bu anlamlı dersleri çıkarmadığımız takdirde yine geleceğimizi karanlık görmemek için bir sebep kalmaz. O bakımdan ülke yöneticileri çok dikkatli toplumsal beklentilere duyarlı olmalı ve zamanında çözümler üretebilmelidir.

Fırsatların kendilerine uygun düştüğü kanaatiyle, haklar yerilmeye başlandığı takdirde o zaman gün gelir, bu haklar onlar tarafından da kaybedilir bir duruma getirilebilir. O sebepten dolayı tarihi iyi okumak, olayları iyi anlamak ve bu olaylar içerisinde yaşanan acıları tekrar yaşamamak için gerekli politikaları üretmek siyasetin bir erdemi, fazileti olsa gerektir.

Burada yapılan konuşmaları hep beraber dinledik ve görüyruz ki; Batı Trakya müslüman Türk Azınlığının Lozan antlaşmasından kazanılmış haklarının yavaş yavaş  ortadan kaldırılmasına yönelik bir sinsi çabanın ortaya çıktığına şahit olunmaktadır. Bu çok tehlikelidir. Kat edilen bu mesafeyi geriye doğüru götürmek yaşadığımız çağda mümkün değildir. O sebepten dolayı bu hakların geliştirilmesinden yana tavırları ortaya koymak daha doğru olacaktır diye düşünmekteyiz.

Bir mukayese yaparak bunu ifade etmek istiyorum. Yunansitan Türkiye’den çok önce bir dönem içerisinde Avrupa’ya girmiştir. Avrupa Birliği’nin adaylık statüsüne müracaatından itibaren Türkiye’nin tam üyelik özelliğine kavuşabilmesi için karşı karşıya kaldığımız dayatmaları olmuştur. Özellikle bu dayatmalardan bir tanesi azınlık haklarının kullanımıyla alakalıdır. Türkiye’de azınlıklar Lozan’da belirlenmesine rağmen azınlık olmayan unsurları, azınlık haline getirerek, Türkiye’yi karma karışık bir hale getirmek isteyen bir dayatmanın karşısında bunları üye olarak AB’nin dayatmaları eğer arkasında duruyorsa, o zaman bunun uygulama alanının kendi ülkesi olduğunu bilmesi lazımdır. Bunun anlamı şudur. Türkiye’ye dayatılan ne varsa Batı Trakya’da tanınan haklar olarak kabul edilmeli ve Batı Trakya müslüman Türk hakları, Yunanistan hükümeti tarafından garanti altına alınmalı, geliştirilmeli ve mutlu bir toplum olarak yaşamasına kucak vermelidir.

Bugün görüyoruz ki bu olmamaktadır. Onun için Türkiye olarak bu konularda çok duyarlıyız. Türkiye gelişen büyüyen 21. Yüzyılı iyi okuyan ve küresel unsurlar içerisinde layık olduğu yeri almayı amaçlayan bir ülke konumundadır. Her iktidarın hedefi ortak akıl olarak budur. Bir aklın doğrultusunda Türkiye Yunanistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için büyük gayretler sarf edilmektedir. Özellikle 90’lı yılların sonlarından itibaren Türkiye Yunanistan arasında çok üst seviyede ziyaretlerle ilişkiler zenginleştirilmek istenmektedir. Siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkiler kuvvetlendirilmek isteniyor. Ancak aradan geçen zaman içerisinde bu gün Batı Trakya’ya yapmış olduğumuz ziyaretlerde görüyoruz ki Lozan’dan tanınan hakların geriye doğru çevrilmesine yönelik girişimler var. Türkiye olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Türk milliyetçileri olarak da bunu kabul etmemiz mümkün değildir.

Bunun kısa öz anlamı; Batı Trakya müslüman Türk azınlığının arkasında 75 milyon Türk milleti bulunmaktadır. Onun için G.T.G.B.’nin isminde Türk kelimesini kaldırmakla Türk yok olmaz. İşte bu yeşil ağaçların altında Türkçe kim konuşuyorsa, Türk odur. O sebepten dolayı üzülmeyiniz, sıkılmayınız, sabırlı olunuz, soğuk kanlı olunuz, tahriklere kapılıp başkalarının yönlendirmesine düşerek yanlışlar yapmayınız. Ne gerekiyorsa sizin adınıza Türk milliyetçileri olarak MHP ve büyük Türk milleti her şeyi yapmaya hazırdır. Hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum, sağolun.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz