Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Alman Welt gazetesinin Pazar günkü sayısında “AB’yi korumalıyız” başlıklı röportaj verdi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Alman “Welt am Sonntag” gazetesinin Pazar günkü sayısında “AB’yi korumalıyız” başlıklı röportajında Türkiye ile ilgili konuştu. Bakanı Dendias “Türkiye’nin elindeki Alman silahlarının tehdidi altındayız. Türkiye’ye, Doğu Akdeniz’in istikrarını bozacak silahlar vermeyin” çağrısında bulunuyor.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias röportajında özetle şu ifadeleri kullanıyor:
“Almanya’nın, Türkiye’ye yumuşak yaklaşımı başarısız oldu. Türkiye’den hiçbir şey istemiyoruz. Biz de AB üyesi bir ülkeyiz, bu yüzden Alman dostlarımıza şunu söylüyoruz: Türkiye’ye, Doğu Akdeniz’in istikrarını bozacak bir şey vermeyin. AB ve Almanya’ya da önemli sorunlar yaratabilecek bir şey.
Türkiye’nin elindeki Alman silahlarının tehdidi altındayız. 4 adet Type-214HN denizaltımız var. Bize bölgede stratejik avantaj sağlıyor. Ankara bu denizaltılardan 6 adet sipariş verdi. Almanya, bu denizaltılarının Türkiye’ye teslimatını durdurmalıdır. Yunanistan saldırgan olmadığı için bu avantajı hak ediyor.
Türkiye uluslararası hukuku bir kez daha ihlal ediyor. Türkiye kendisine mahkeme kararı verilmemiş bir alanda Oruç Reis ile sondaj yapmaya hazırlanıyor. Haklar tam kapsamı Uluslararası Hukuka göre belirlenmelidir. Türkiye daha sonra mahkum deniz bölgelerinde doğal kaynakları kullanmak isterse, bunu yapmakta özgür olacaktır.”
Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı hiçbir şeyi yok, aksine Yunanlar ve Türkler pek çok yönden benziyor. Modern, ekonomik açıdan başarılı, kozmopolit bir Türkiye’nin komşuları olarak yaşamayı çok isteriz. Ancak tüm bölgeyi devirmek isteyen radikal İslamcı bir devletin tarafında değil.
Erdoğan hükümeti, Orta Doğu’da süper muhafazakar Müslüman Kardeşler’i teşvik ederken, Avrupa’da köktendinci İslam’a açıkça daha yakın olan bir İslami eğitim vermeye çalışıyor.
Belki de bazı Alman siyasiler, Erdoğan hükümetinin göçü bir silah olarak kullanabileceğinden bilinçsizce korkuyorlar. Erdoğan bunu Mart 2020’de denedi, “ancak bu girişim başarısız oldu, çünkü Yunanistan sadece sınırlarını iyi korumakla kalmadı, diğer birçok AB ülkesi de kuvvet gönderdi.
Yunanistan’ın sınırlarını korumak için AB’den daha fazla insana ihtiyacı var. Bu aynı zamanda bir psikoloji meselesi. Sınırlarımızda her Avrupa ülkesinden sadece küçük bir grup olsa bile, bu herkese bunun sadece Yunanistan’ın değil, AB’nin sınırları olduğunu açıkça gösterecek ve bize şantaj yapmak isteyen bu kimseler için bir korku olacaktır.
Yunanistan Rusya ile işbirliği yapmalı, ancak batılı bir devlet olmaya devam ediyor ve bunu Ruslara açıkça izah etti. ABD, bölgede önemli bir ortak ve önemli bir istikrar faktörüdür ve geri çekilmesinden endişe duymaktayız. Aslında, daha fazla Amerikan varlığına ihtiyacımız olacak. Ve daha fazla Avrupa varlığı.
Ancak Avrupa jeopolitik bir oyuncu olmak istiyorsa, o da aktif olmalıdır. Gerçekte ise Türkiye Kıbrıs (Güney Kıbrıs) karasularını ihlal ediyor ve AB hiçbir şey yapmıyor. Yalnızca Avrupa savaş gemilerinin varlığı bile şunu açıkça gösterecektir: “Biz buradayız.”
AB, olağanüstü bir insanlık girişimidir. Gelişmesi belki daha asırlar sürebilecek. Onu korumalıyız. Ve sadece Brüksel’den gelen kurallarla değil.”
