Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’tan Ankara ve Brüksel’e çifte mesaj. “AB saf değil – Türkiye diyalog penceresini kapattı.”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, yaptığı bir açıklamayla, Türkiye’nin kendisini Brüksel ile ilişkilerini yeniden kurmak isteyen Avrupalı bir ülke olarak sunmaya yönelik son hamlelerini bozmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye Avrupa’nın ayrılmaz bir parçasıdır” açıklamasına yanıt veren Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, sismik araştırma gemisi Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’de yaptığı sismik araştırmalarını 29 Kasım’da tamamlanacağını duyurmasını, Türkiye’nin kışkırtıcı bir eylemi olarak değerlendiriyor.
Ancak Dendias aynı zamanda Brüksel’e bir mesaj göndererek, “Türkiye olumlu tavrımız ve Avrupa Konseyi kararlarıyla açtığı fırsat penceresini kapatıyor” diyerek Avrupa Birliği’ne de bir mesaj gönderiyor.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias açıklamasının devamında, “Ankara, yeni yasadışı eylemleriyle ülkemizle diyalog perspektifine dinamit koyuyor. Aralık ayında yapılacak AB zirvesi öncesinde ne yazık ki, önümüzdeki Avrupa Konseyi’nde herhangi bir olumlu gündeme yer bırakmıyor.” İfadelerini kullanıyor.
Bakan Dendias’ın açıklaması özetle şu şekilde:
“Türkiye’ye bugüne kadar her fırsat verildi.”
“Bildiğiniz üzere Türkiye kışkırtıcı, saldırgan ve yasadışı davranışlarını tırmandırarak sismik araştırmalarını 29 / 11’e kadar uzattığını duyurdu.
Yani Türkiye, Ağustos’tan bugüne kadar Doğu Akdeniz’deki yasadışı eylemlerini sürekli olarak yoğunlaştırıyor, açık bir şekilde Uluslararası Hukuku ve Deniz Hukukunu ihlal ediyor.
AB üye devletlerinin aleyhine zorla oldu bittiler yaratmaya çalışıyor. AB’nin açık tutumlarını ve kararlarını, aynı zamanda Uluslararası Topluluğun çağrılarını da hor görüyor.
Türkiye maalesef devam eden yasadışı davranışını sona erdirmek için bir başka önemli fırsatı kaçırdı. Türkiye’nin uluslararası hukuk ve Avrupa hedefleri kapsamında yıkıcı davranmayı seçtiği artık Avrupa’da açık ve olağandır.
Yakın ve daha geniş bölgenin güvenliği ve aynı zamanda AB tarafından ifade edilen ve desteklenen öncelikler ve değerler için tehlikeli olan gözden geçirici, istikrarı bozucu bir faktör olarak hareket etmeyi seçmiştir.
Başlangıçtan itibaren işaretler iyimserliğe pek yer bırakmasa da, Yunanistan bunca zamandır sistematik bir şekilde zorlukların durması halinde diyaloga hazır olduğunu şfade etti.
Komşu ülkeyle yaşadığımız anlaşmazlığı çözmenin tek meşru yolunun bu olduğunu muhafaza ediyor ve kesinlikle inanıyoruz.
Aynı şekilde AB, tedbir ve yaptırım kararlarını erteleyerek Türkiye’ye yönelik olumlu bir eylem ve politika gündemini değerlendirmeye hazır olduğunu, ancak aynı koşulda olduğunu söyledi:
Türkiye’nin yasadışı eylemlerini kesin olarak durdurması.
Ankara yeni yasadışı eylemleriyle ülkemizle diyalog perspektifine dinamit koyuyor.
Ne yazık ki, önümüzdeki Avrupa Konseyi’nde herhangi bir olumlu gündeme yer bırakmıyor.
En azından Yunanistan ve Kıbrıs’a yönelik tutumunda bir değişikliğe ve AB çağrılarına cevap verme isteğine işaret edecek herhangi bir hareketi eylemleriyle reddeden Türkiye, açtığı fırsat penceresini kapatıyor.
Türkiye’ye bugüne kadar her fırsat verildi.
Türkiye yanıt vermedi.
Son anda sözde “iyi niyet” denen herhangi bir kötü niyetli tezahür, herhangi bir iddialı “olumlu” hareket, yalnızca ısrarla kabul edilemez suçlu davranış imajını lekelemeyi amaçlayacaktır.
Bu defasında, gecikmiş açıklamalara rağmen Türkiye’nin AB’yi aldatması kolay değil.
Avrupa Birliği saf değil.
Tabii ki, Yunanistan her zaman dürüst diyalog fikrine sadık kalmaktadır.
Ancak uluslararası hukuka itaatini bir fırsat bayrağı olarak değil, kalıcı bir seçim olarak göstermiş bir muhatap gerektiriyor.”
