Ana Sayfa Batı Trakya Haberler DAVUTOĞLU’NUN ATİNA ZİYARETİ KIBRIS RUM BASINI’NDA GENİŞ YER BULDU

DAVUTOĞLU’NUN ATİNA ZİYARETİ KIBRIS RUM BASINI’NDA GENİŞ YER BULDU

27
0

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, 5-6 Aralık tarihinde Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 3. Toplantısı kapsamında Atina’ya gideceği haberine ilişkin Rum basından çeşitli yorumlara yer verildi.

Alithia gazetesi “Ankara Kendisini Sıkıştırılmış Hissediyor-Perde Gerisinde Gerilimin Azaltılması İçin Faaliyetler-Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu Atina’da” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki Türk çalışmaları devam ederken Ankara’dan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı için 5-6 Aralık tarihlerinde Atina’ya gideceği şeklinde ani bir açıklama geldiğini belirtti. Rum Hükümeti’nin bu ziyaretten haberdar olduğunu belirten gazete, diplomatik çevrelere atıfta bulunarak Doğu Akdeniz’deki gerilimin azaltılması için farklı konuların rol oynadığını yazdı.

Gazete Anna Andreu’nun Türk diplomatlara atıfta bulunarak yayımladığı haberde, Davutoğlu’nun yapacağı Yunanistan ziyaretinin gerilimin azaltılmasını hedefleyen bir mesaj olarak vurgulandığını yazdı. Türk basının bölge ülkelerinin Türkiye’ye karşı ittifak kurduğunu ifade ettiğini yazan gazete, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın gelişmeleri yakından takip ettiğini ve İsrail ile olan üçlü görüşme planını ileriye götürmekte olduğunu belirtti. Türkiye’nin, bölgedeki ulusal çıkarlarını korunması adına şantajda ve tehditlerde bulunabileceğini iddia ederken, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın bölge ülkelerden destek görmesiyle kendisini “sıkıştırılmış ve tecrit altında” hissettiğini ileri sürdü. Ayrıca Ankara’nın gerilime neden olduğunu fakat daha sonra bunun farkına vardığını yazan gazete, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile gerilimin azaltılması için faaliyetlerde bulunmaya başlanıldığını yazdı. Gazete ayrıca Türk basınında dün yer alan konuya ilişkin haberlere ve yorumlara da geniş yer verdi.

Politis gazetesi, Başbakan’ın Atina’ya ziyaretini “Ahmet Davutoğlu 5-6 Aralık’ta Atina’da-Güney Kıbrıs ile İkili Görüşme” başlıklarıyla aktardı. Gazete Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras arasındaki gerçekleştirilecek Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 3. toplantısında Kıbrıs sorunun ele alınmasının beklendiğini yazdı.

Aynı haberi “Samaras Davutoğlu’nu Çağırdı- Üçlü Görüşmenin Ardından Atina Ankara’ya Köprü Attı” başlıklarıyla aktaran Fileleleftheros gazetesi ise, Mısır ve İsrail ile gelişim halinde olan diyaloğun ötesinde Atina’nın, Ankara ile paralel görüşmeler yapmayı da tercih ettiğini yazdı. Atina’nın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyaretini açıkladığını yazan gazete Güney Kıbrıs’ın, bundan haberdar olduğunu ve rıza gösterdiğini belirtti. Gazete gerek Güney Kıbrıs’ta gerekse Atina’da, Güney Kıbrıs bölgesinde gerilimi tercih ettiği uygulamalar nedeniyle Türkiye’nin tecritte olduğu şeklinde yorumların yapıldığını savundu. Gazete ayrıca Davutoğlu-Samaras görüşmesine kadar İsrail ve Mısır ile olan temasların devam edeceğini yarın ise Atina’da Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail Dışişleri Bakanlıkları Genel Müdürleri zirvesinin yapılacağını belirtti.

ATİNA’DA YUNANİSTAN, GÜNEY KIBRIS VE İSRAİL DİB GENEL MÜDÜRLERİ ZİRVESİ

Politis gazetesi Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail dışişleri Bakanlarının yarın Atina’da bir araya gelerek üç ülke arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesi hazırlıklarını ele alacağını yazdı. Habere göre Yunanistan Dışişleri Bakanı Genel Müdürü Büyükelçi Anastasios Mitsialis yarın Atina’da, Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Aleksandros Zinon’un da katılımıyla, İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Nisim Ben Sitri ile bir görüşme gerçekleştirecek.

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu işbirliğini kendi aleyhine bir cephe olarak gördüğünü ifade etti. Alithia gazetesi, Rum devlet radyosuna açıklamalarda bulunan Kasulidis, bunun bir “paranoya” olduğunu ve bu “paranoyanın” hassas bölge olan Doğu Akdeniz’deki barış ve istikrarın sağlamlaştırılması için barış getirenler olarak özdeşleşmeleri gerekliliğini hisseden Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır gibi değil, Türkiye’nin dış politikasıyla, kendini tecride sürüklemesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Doğu Akdeniz’in, sadece “Türkiye ve onun entrikalarına” sahip olmadığını belirten Kasulidis, Doğu Akdeniz’in ciddi sorunlara sahip hassas bir bölge olduğunu, güvenlik, istikrar ve barışa katkı sağlamak isteyenlerin kendi aralarında işbirliği yapma konusunda her hakka sahip olduğunu da belirtti. Kasulidis açıklamasında Güney Kıbrıs’ın dış siyasetteki çabalarıyla, coğrafik konumunun güvenlik, istikrar ve barış unsuru şeklinde yükseldiğini ve gerek direkt gerekse Güney Kıbrıs aracılığıyla ülkeleri işbirliği için bir araya getirdiğini söyledi.

YUNANİSTAN’DAN ANKARA‘YA YANIT

Alithia gazetesi, Ankara’nın Türk savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’de Yunan veya İsrail savaş gemileriyle karşılaşması halinde angajman kurallarını uygulayacağı açıklamasına Yunanistan Donanmasından yanıt geldiğini yazdı. Öte yandan Simerini gazetesine göre bir hükümet kaynağı Türkiye’nin angajman kurallarını uygulayacağı şeklindeki açıklamasına atıfta bulunarak “Konunun, askeri bir boyut kazanmasının Türkiye’nin içe dönük bir oyunu olduğunu” savundu. Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’nun açıklamalarını da yorumlayan aynı kaynak bunu “Güney Kıbrıs ve Atina’nın diplomatik başarılarına tepki” olarak nitelendirdi ve Türkiye’nin konunun askeri bir boyut kazanması şeklindeki tuzağına düşmeyeceklerini de savundu.

GÜNEY KIBRIS’IN SÖZDE MEB GÜVENLİĞİNİN İSRAİL’E DEVREDİLMESİ

Simerini gazetesi Yunanistan’da yayımlanan “Defense net” isimli internet sayfasında yer alan, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki Rum enerji kaynaklarının ve Doğu Akdeniz’in ilgili tesislerin güvenliğinin İsrail’e devredileceği şeklindeki haber yer verdi. Söz konusu sitede Yunan askeri kaynaklara atıfta bulunulduğunu yazan gazete, Yunan askeri kaynakların “bu tür faaliyetin maliyetinin çok yüksek olması sebebiyle Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine savaş gücü sağlanmasının mümkün olmadığı” açıklamasını yaptı. Habere göre aynı kaynaklar bunun için İsrail’i işaret ederken konuya ilişkin anlaşmanın Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 2 Aralık’taki İsrail ziyaretinde ele alınacağını bildirdi. Habere göre hükümet kaynakları, İsrail ile görüşmelerin bir çok konuyu içerdiğini bunlardan bir tanesinin de Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inin güvenliğinin karşılanması olduğunu ifade etti.

SİYASİLERİN AÇIKLAMALARI DEVAM EDİYOR

DİSİ Başkanı Averof Neofidu, yaptığı açıklamada “Türkiye eğer gerilim yolunu seçiyorsa o zaman bunun bedeli olacak” şeklinde konuştu.

Neofidu, dün düzenlediği basın toplantısı çerçevesindeki açıklamalarında, Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümlenmemesinde kendilerinin bedel ödediğini, sağduyulu ve ihtiyatlı bir şekilde başlatılan bu sürece devam etmeleri halinde çözümsüzlük konusunda Türkiye’nin de bedel ödeyeceğini savundu. Türkiye’nin bundan sonra ya çözüm yolunu ya da gerilimi seçmesi gerektiğini düşündüğünü savunan Neofidu, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasındaki üçlü zirveye de değindi. İsrail ile de işbirliklerini güçlendirmeleri gerektiğini belirten Neofidu, gelen bir soru üzerine Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki faaliyetlerini değerlendirirken Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in şantaj ve tehditler altında müzakerelerin yapılmasının mümkün olmadığını yinelemesinin doğru olduğunu söyledi.

KS EDEK Milletvekili Yorgos Varnavas, üç ülkenin enerji alanının ötesindeki çıkarlarının örtüşmesinin Doğu Akdeniz’deki istikrar, güvenlik koşullarının şekillenmesini ileriye taşıyacağını söyledi. Varnavas, bu işbirliğinin bölgedeki diğer ülkelere de yayılması gerektiğini ifade etti. Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Basın Sözcüsü Eleni Hrisostomu, Mısır’daki üçlü zirvenin sonuçlarından duyulan memnuniyeti dile getirdi.

Hrisostomu, Güney Kıbrıs’ın sadece önemli ittifaklarla, Doğu Akdeniz’deki geniş bölgede pratikte önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti.

Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise açıklamasında, Türkiye’nin “krizi artırma” girişiminde bulunduğunu ileri sürerek bunun Türk “saldırganlığına” gözlerini kapayanları düşündürmesi gerektiğini savundu.

İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI AÇIKLAMASI

Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i hakkında yapmış olduğu açıklamaya yer verdiler. Habere göre İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ülkesinin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine ilişkin tutumunu yineledi ve Güney Kıbrıs’ın “MEB’indeki rezervlerini değerlendirmesine yönelik egemenlik haklarını tanıdıklarını” ifade etti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz