Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Ali Toraman, Yunanistan’da azınlıkların zorluklar yaşadığına dikkat çekerek, arkalarında dimdik duran devlet istediklerini ifade etti.
ADD Lüleburgaz Şubesi’nce ‘Günümüzde Lozan ve Batı Trakya Türk Azınlığının Eğitimi’ adlı söyleşiye katılan Toraman, “Biz hep baskı altında kaldık. Ancak hiç eğilmedik. Batı Trakya insanı bu baskıların karşısında eğilmeyecektir de. Azınlık eğitimi kan kaybediyor diyorlar. Azınlık eğitimi kan kaybetmiyor, kangren oldu” dedi.
Aşkiye- Neşet Çal Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Toraman, Yunanistan’da Türk okullarının günden güne azaldığını, bunda doğum oranlarının azalması, insanların büyük şehirlere göç etmesi ve devletin yönlendirmesi ile velilerin çocuklarını devlet okullarına göndermelerinin etkili olduğunu ifade etti.
Şu anda Gümülcine’de 2888 öğrenci, 440 öğretmen, 100 okul; Dedeağaç’ta 428 öğrenciğ, 40 öğretmen, 16 okul; İskeçe’de 2841 öğrenci, 180 öğretmen ve 58 Türk okulu ve 2 Türk lisesi olduğunu dile getiren Toraman, “Batı Trakya’da diğer bir sorun da taşımalı eğitim sistemidir. Öğrencisi azalan okullarımızın öğrencileri reva görülmeyen prefabrik okullara taşınıyor. Biz taşımalı eğitim sistemine karşı değiliz. Biz çağdaş öğretmenler bize sormadan öğrencilerimizi prefabrik okullara taşımalarına karşıyız” diye konuştu.
Vardar Ovası, Edirne Köprüsü türküleri söylendiği zaman duygulandıklarını ifade eden Toraman konuşmasında şunları kaydetti: “Biz hepimiz Türküz ve Türk kültürü sevdalısıyız. Biz son güne kadar eğitim ve azınlığa faydalı olmanın yollarını arayacağız. Azınlık tanımlanamaz. Azınlığı yalnız yaşayanlar bilir. Kendinin sandığın topraklarda öteki olmak tahammül edilemez bir şey. Vardar Ovası, Edirne Köprüsü türküleri söylendiği zaman hepimiz duygulanıyoruz. Bizim bu bağlarımızı koparmaya çalışıyorlar ancak başaramayacaklar. Ben Rumelili, Mustafa Kemal Atatürk’ün hemşerisi ve öğretmeni olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Dilimizi, Türklüğümüzü seven ve sevdamızın süreceği insanlarız biz. Biz arkamızda dimdik duran bir devlet istiyoruz. İyi ki Türkiye gibi anavatanımız var. Türkiye bizim her zaman arkamızda. Türkiye’nin bölünmesine değil, birlik ve beraberlik içinde olmasına katkı sağlamalıyız. Türk kültürü almış insanlardan ürkülüyor. Kültürlerin birbirlerinden alacağı çok şey olduğunun düşünüyoruz. Bu yüzden kültürlerden ürkülmesin.”
