Ana Sayfa Batı Trakya Haberler Bir BABA’nın Oğluna Nasihatı

Bir BABA’nın Oğluna Nasihatı

2
0

Bugün “Babalar Günü”, Okumayacağınızı ve çocuklarınıza okutmayacağınızı tahmin ediyorum. Belki de yanılıyor olabilirim.

Bugün “Babalar Günü”. Ben de bu güne değişik bir açıdan bakmak istedim ve bir yazıyı sizler için derledim, değerlendirdim. Sonrasında da sizlerle paylaşmak istedim.

Günümüz yaşamında, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak belki aile içindeki kaybolmaya yüz tutmuş saygı, sevgi ve hoşgörü değerlerine daha fazla ihtiyaç duyuyor olabiliriz. Onun için karşınıza çıkan her yazıyı “diğerlerine benziyor” düşüncesine kapılıp gözünüzün ucuyla göz gezdirip geçip gitmeyin. Belki bazı yazılar bize yitirdiğimiz değerleri geri verme yolunda bir ilk adım olabilir.

Unutmayın!….İlk adımlar ve son adımlar vardır yaşamda, işte yazının içine girdikçe belki bunları bulacaksınız. Belki aktaracaksınız ve belki de okunması okutulması için teşvik edeceksiniz.

Bence okuyun ve okutun derim…Kaybedecek bir şeyiniz yok!

EY OĞUL; “Eğer bir gün beni ihtiyar ve yaşlanmış görürsen…

Ey oğul; otur şöyle ve kulak ver söyleyeceklerime, görüyorsundur ben artık yaşlandım. Soframızda hep birlikte yemek yerken eğer üzerimi kirletiyor ve sonrasında eşyalarımı giyemiyorsam… Sabrın olsun. Sana öğretmemin ne kadar sürdüğünü şöyle bir hatırla.

Eğer seninle konuştuğumda, aynı şeyleri tekrar edersem, sözümü kesme, dinle beni.

Sen küçükken uyuyana kadar sana aynı hikayeyi defalarca okuyordum, anlatıyordum. Ama sen de yiye, yine yine derdin.

Eğer bir gün beni ihtiyar ve yaşlanmış görürsen…

Elimi, yüzümü ve ayağımı yıkamak istemediğimde, bana bağırma ve ne olursun utanma duygusu yaşamamı sağlama…

Arkandan koştuğum zamanı hatırla, üzerin çamurluydu ve yıkanmak istemediğin zaman mazeretler bulurdun.

Benim bugünün sürekli gelişmekte olan yeni teknolojilerine karşı bilgisizliğimi görürsen, bana zaman ver ve bana ironik bakma, benim sana alfabeyi öğretmek için çok sabrım vardı.

Eğer bir gün beni ihtiyar ve yaşlanmış görürsen…

Eğer bazen hatırlayamıyorsam veya kelimelerin çağrışımını kaybediyorsam, hatırlamam için bana zaman ver, eğer başaramazsam ne olur kızma bana…. En önemli şey söylediklerim değil, seninle birlikte ve yakınınızda olmak ve beni dinlemeniz ihtiyacım var demektir, bunu asla unutma….

Eğer bir gün beni ihtiyar ve yaşlanmış görürsen…

Bacaklarım artık beni taşıyamıyor, takatım tükendiğinde, yorulduğumda ve yürümeme izin verilmediğinde, bir “yükmüşüm” gibi davranma, güçlü pazılarınla yanıma gel. Sen küçükken ve ilk adımlarını atmaya başladığında aynen benim sana yaptığım, senin yanında bulunduğum gibi…

“ALLAH’ım al artık bu canı ölmek istiyorum” dediğimde, sakın kızma bana, bunu söylememe beni itenin ne olduğunu bir gün sen de anlayacaksın. Anlamaya çaba göster, benim yaşımda yaşamıyorsun, hayata hazırlanma, kalma mücadelesi veriyorsun. Bir gün anlayacaksın ki, yanlışlarıma rağmen daima senin yolunu açmak için, senin için en iyisini istediğimi.

Eğer bir gün beni ihtiyar ve yaşlanmış görürsen…

Yardım et, yürümek istiyorum, yardım et, ömrümün son günlerini sevgi ve sabırla bitirmem için..

Seni seviyorum oğlum….Seni çooooooooook seviyorum….

Şimdi iki seçeneğin var. Bu yazdıklarımı ya umursamazsın bakıp geçersin, yada dikkatlice okuyup gelecek nesillere aktarırsın aile bütünlüğünü, baba sevgisini ve sabrını….

ALLAHAISMARLADIK oğlum….”

İlhan Tahsin Ahmet

BİRLİK Gazetesi

16 Haziran 2019

Gümülcine

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz