Ana Sayfa Batı Trakya Haberler BATI TRAKYALI’NIN BAŞARI HİKAYESİ

BATI TRAKYALI’NIN BAŞARI HİKAYESİ

24
0

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı  Yüksel Alioğlu… Batı Trakyalı bir göçmen olarak Keşan’a geldi. O günlerde sadece bir tanıdığı vardı Keşan’da, onu da 2 ay sonra kaybetti. Çok zor günler geçirdi. Bugün ise bir sivil toplum kuruluşunun üst noktasında. Herkes tarafından tanınıyor. Ama bu günlere gelmek o kadar da kolay olmadı.

İşte hikayesi….

Yunanistan’da 1960 yılında Dedeağaç’ın Makri köyünde doğdu. 27 Yaşında göç etmeye karar verdi eşi ile birlikte Anavatan’a. Göç kararının kendisi için çok zor olduğu, buna o günkü siyasi baskıların neden olduğunu anlatıyor Alioğlu…

İnsanın bulunduğu topraklardan göç etmesinin kolay olmadığını anlatan Alioğlu, 1987 yılında buna karar verdiğini göçlerin bir şekilde dünyada hala devam ettiğini vurguluyor.

Türk-Yunan sınırına o günün parası ile kaçakçılara 2 kişi için 50 bin Drahmi ödeyerek geldiğini ve Pazarkule’den sabah saatlerinde sınırı geçtiğini ve Türk Askeri’ne teslim olduklarını anlatan Alioğlu, kısa bir sorgunun ardından Edirne’de Kıyık Karakolu’nda bir süre misafir edildiklerini söyledi.

O sırada Türkiye’ye kendisinden önce gelen ve Keşan’da iş yapan amcasını arayarak haber verdiğini anlatan Alioğlu, kendisine Edirneli rahmetli Zogo Niyazi’nin de yardım ederek “Türkiye Cumhuriyeti Aday Vatandaşı” kimliği  aldıklarını ve akabinde de eşi ile birlikte sevinç içinde Keşan’a geldiklerini vurguladı.

Keşan’a az bir para ile gelen Alioğlu, işinin inşaat işi olduğunu ve para kazanmanın yolunu aramaya başlamıştı.

Dekorasyon, boya, alçı ve kartonpiyer işine başlayan Alioğlu, kısa sürede yaptığı işlerle dikkati çektiğini söylüyor.

Bu sırada bir talihsizliği yaşadığını aktaran Alioğlu  konuşmasına şöyle devam etti:

”Geldiğimin 2’inci ayında amcam geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Türkiye’de tek tanıdığım oydu ve onu da kaybetmiştim. Çok üzüldüm ve sıkıldım. Hani geri dönmek olsa dönecektim. Büyük bir sıkıntı içine girdim. Amcamın dertleri de bana kalmıştı. Çocukları küçüktü ve okula gidiyorlardı. Göçmen olmanın en zor tarafı da bayramlar. Birde  Keşan’da henüz bir arkadaşım yoktu. Arkadaşsızlık kadar kötü bir şey yok. Kimseyi tanımıyorsun.”

RAHMETLİ PEYAMİ TOPÇU İLK İŞİ VERDİ…

Çok sıkıldığı bir sırada rahmetli Peyami Topçu ile tanıştığını aktaran  Alioğlu, o günleri de de şöyle anlattı: ”Peyami Topçu ilk işimi verdi ama ilk parayı onun sayesinde yan komşusu olan ziraat mühendisi Ziya bey’den aldım. İlk parayı da ondan aldım. Sonra da Peyami Topçu’nun işini bitirdim. Bana tutunabilmem için ilk fırsatı tanıyan oldu. Allah gani gani rahmet eylesin.”

VERGİ KAYDIMI YAPTIRDIM…

Çalışmaya başladıktan sonra ikamet tezkeresi ile vergi dairesine giderek kaydını yaptırmak istediğini aktaran Alioğlu: ”Vergi dairesindeki memur kimliğim olmadığı için kaydımı yapmak istemedi. Böyle bir durumla ilk defa karşılaştığı belliydi. Derdimi anlattım ve vergi kaydını biraz da zorla yaptırdım. Daha sonra da Bağ-Kur kaydımı da yaptırdım. Emekli bile oldum oradan.”

3 KİŞİLİK İŞİ TEK BAŞIMA YAPTIM…

Bu sırada yaptığı işle Keşan’da tanınmaya başlayan Alioğlu, bunu da çok çalışmasına borçlu olduğunu anlatarak şöyle devam etti:

”Çok çalıştım. Gücümü esirgemedim. O sırada Peyami abinin sayesinde 16 dairelik bir iş aldım. Adama 3 kişi çalıştığımızı söyledim. Adam yanıma geldiğinde ve diğer arkadaşları sorduğunda “Yemeğe gittiler, çaya içmeye gittiler” diyordum. Yani gece gündüz demeden cansiperane çalışıyordum. Sabah erken gidip geç saatlere kadar çalıştım. Sonunda adam da anladı 3 kişilik çalıştığımı… Sonra ekip kurdum. 2006 yılında da inşaat sektörüne girdim ve burada 100’e yakın daire yaptım. Yanımda da çalışanlar da arttı tabii.”

17 SENE SONRA İLK DEFA DOĞDUĞUM TOPRAKLARA GİDEBİLDİM..

Yıllar çabuk geçmişti. Yunanistan ile Türkiye arasında ilişkiler de gelişmişti. Yunanistan’a doğduğu topraklara gitmek istiyordu. Bunun için vize başvurusu yaptı. Kendisine sadece 4 günlük vize verildi ve yola koyuldu. Sonrasını da Alioğlu şöyle anlattı: ”Vizeyi aldıktan sonra eşim  ile birlikte İpsala Sınır Kapısı’ndan Yunanistan’a geçtik. Pasaportları sınır polisine verdiğim zaman çok heyecanlandım. Polis beklememi söyledi. Saatler geçti hala bir işlem yok. Herhalde geri gönderecekler dedim içimden. Hevesim iyice kırıldı. Oysa heyecanla sınıra gelmiştik. Tam 10 saat sonra giriş izni verildi. Hemen köyün yolunu tuttum ve yıllar sonra ailenin fertleri ile 4 gün hasret giderdim. Sonraki vize başvurularımda sorun yaşamadım. Şu anda da Yunanistan doğumlulara 3 yıl vize veriyorlar. Bu da çok hoşumuza gidiyor tabi. Şimdi istediğim zaman gidibiliyoruz. 17 yıl çektiğimiz hasreti biz biliyoruz. Ama 17 yıl gidememek de bana avantaj sağladı. İşime sarıldım. Arkadaş çevrem genişledi. Burayı yurt bildim. Bu memleket de bana her şey verdi. Şu anda da Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanıyım.”

 

DEVAM EDECEK….

Keşan Haber

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz