Ana Sayfa Avrupa ve Balkanlar AVRUPA KONSEYİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER KONGRESİ 3. YUNANİSTAN RAPORUNU YAYIMLADI

AVRUPA KONSEYİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER KONGRESİ 3. YUNANİSTAN RAPORUNU YAYIMLADI

21
0

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, 26 Mart 2015 tarihinde 3. Yunanistan raporunu yayımladı. Avrupa Konseyi’nin “Yerel Özerk Yönetim ve Adem-i Merkeziyet için Yeni Yapılanma-Kallikratis Programı” ile ilgili 2008 yılı tavsiyelerinden bu yana kaydedilen ilerlemeyi gözlemlediği raporda Kallikratis Programı ile merkezi yönetim anlayışının terkedildiği, merkezi hükümetin bölgesel teşkilatları olarak ülkenin 13 idari bölgeye bölünmesinden duyulan memnuniyet ifade ediliyor. Bu bağlamda Kallikratis reformu ile yerel yetkilerin, şeffaflığın ve yerel yönetimlerin hesap verme sorumluluğunun artırıldığını belirten Avrupa Konseyi, Kallikratis reformunun hazırlanmasında yerel ve bölgesel yönetimlerin dahil edilmesinin önemli olduğunu kaydediyor.

Avrupa Konseyi: Kallikratis reformunun kapsamının genişletilmesi gerekiyor

Bununla birlikte raporda Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın ikinci kademesinin, yani yerel hükümetlerin (bölgelerin) kapsamının genişletilmesi gerektiğinin altı çizilerek Yunan Hükümeti’ne yerel yönetimlere kanuni yetki aktarılması ve kendi yetkileri çerçevesinde finansal kaynakların özgürce kullanabilecekleri şekilde yetki devredilmesi hususunda mevzuatın gözden geçirilmesi tavsiyesinde bulunuluyor. Avrupa Konseyi, ada ve dağlık belediyeler için mevcut düzenlemelerin acilen uygulanması, aynı zamanda bu bölgelere özel bir statü tanımlanması tavsiyesinde bulunuyor. Atina ve Selanik gibi metropolit belediyeler için de özel önlemler oluşturularak Atina için başkent olarak, Selanik için ise metropolit kent olarak özel bir statü tanımlanması gerektiği ifade ediliyor.

Yerel yönetimler ve insan hakları arasındaki ilişki

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda yer alan yükümlülük ve taahhütler kapsamında yerel demokrasinin durumunun incelendiği raporun ek bölümünde yerel yönetimler ve insan hakları arasındaki ilişki inceleniyor. Kongre’nin 2010 tarihli kararına göre insan haklarının korunması ve teşvik edilmesi Avrupa Konseyi’ne üye her bir devletin farklı düzeydeki makamları tarafından paylaşılan ortak bir sorumluluk olarak tanımlanıyor, vatandaşlar ve onların yerel ve bölgesel düzeyde seçtikleri temsilciler arasındaki yakın ilişki dolayısıyla yerel ve bölgesel makamların insan hakları durumunun incelenmesi ve sorunların tanımlanması bakımından en iyi yerler olduğu belirtiliyor.

Kallikratis reformu ile nüfusu 20 bini aşan her bir belediyede, belediye başkanın resmi internet sayfasından yapılan açık çağrı ile belediye meclisinin 2/3 çoğunlukla yerel Ombudsman olarak bilinen “Vatandaş ve İşletme Destekçi”sini seçtiğini kaydediyor. Raporda bu kişilerin belediyelerin kötü uygulamalarından etkilenen vatandaşlar ve işletmelerin şikayetlerini aldığı ve sorunların çözümünde arabuluculuk yaptığı belirtiliyor. Ayrıca yerel yönetimler düzeyinde “tanınmış din” ve kamulaştırılma sürecinde on yıllardır bekletilen “donmuş” mülkler konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği belirtiliyor.

Uluslararası raporlara göre Yunanistan’da insan haklarının durumuna ilişkin olarak özellikle azınlık hakları, göçmenler ve sığınma arayanların hakları konusunda sorunların sıkça dile getirildiği belirtilen raporda ekonomik ve finansal krizin sonucu olarak pekçok yeni sorunun ortaya çıktığı belirtiliyor. Yunan Ombudsman’ının 2013 yılı raporunda da kırılgan sosyal gruplara yönelin ayrımcılığın artış gösterdiğinin ifade edildiği raporda sorunların çoğunun yerel yönetimlerin eylemleri ile doğrudan ilgisi olmamasına karşın yerel yönetimlerin sorunları çözme konusunda önemli bir rol üstlenebileceği ifade ediliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz