Ana Sayfa Batı Trakya Haberler ABTTF, ABD 2013 İNSAN HAKLARI RAPORU’NA PARALEL BİR RAPOR HAZIRLADI

ABTTF, ABD 2013 İNSAN HAKLARI RAPORU’NA PARALEL BİR RAPOR HAZIRLADI

17
0

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından 27 Şubat 2014’te yayımlanan 2013 Yunanistan İnsan Hakları Raporu’na karşı bir rapor hazırlayarak ilgili diplomatik temsilciliklere iletti.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın nüfusu geçen yıl 150 bin, bu yıl 120 bin mi?

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın “Trakya’daki Müslüman azınlık” olarak tanımlandığı rapora yönelik hazırladığı raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın statüsü ve haklarının 1923 Lozan Barış Antlaşması ile tanımlandığını ifade ederek mübadele dışı bırakılan azınlığın etnik kimliğinin “Türk” olduğunun “etabli” belgelerinde ve diğer uluslararası belgelerde yer aldığının altını çizdi. ABTTF, Türk, Pomak ve Roman etnik unsurlarından oluştuğu ifade edilen ve nüfusun 120 bin olduğu belirtilen 2013 raporuna karşılık geçen yılki raporda bu rakamın 150 bin olarak not edildiğini kaydederek rapordaki tutarsızlığa dikkat çekti.

AİHM kararları 6 yıldır uygulanmıyor

Kendilerini “Türk” olarak tanımlayan azınlık üyelerinin zorluklarla karşılaştı ve isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerin kapatıldığı ya da kurulmasına izin verilmediği belirtilen rapora karşılık ABTTF, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürecini ayrıntıları ile dile getirdi, Yunanistan’ın aradan geçen altı yıla rağmen AİHM kararlarını uygulamadığına dikkat çekti.

Azınlığın kendi dini liderlerini seçme hakkı elinden alındı

ABD raporunda Batı Trakya’da devlet tarafından atanmış müftülerin şer’i yetkilerine yönelik bir dizi eleştiri getirilirken Şer’i hukukun anayasada, mevzuat ve uluslararası standartlar ile uyumlu olmadığı gerekçesi ile Ulusal İnsan Hakları Konseyi’nin müftülerin(tayinli) yetkilerinin yalnızca dini görevleri ile sınırlandırılması yönünde tavsiyede bulunduğu kaydedildi. Müftü sorununu detayları ile aktaran ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendi dini liderlerini seçme hakkının elinden alınarak müftülerin şer’i yetkilere sahip oldukları gerekçesi ile devletin tek taraflı bir karar ile müftüleri atama yoluna gittiğini ifade etti. Müftülerin(tayinli) şer’i yetkilerinin 1913 Atina Antlaşması’ndan kaynaklandığını, dolayısı ile Yunanistan’ın tek taraflı olarak bu yetkileri kaldıramayacağını belirten ABTTF, bugün müftülerin(tayinli) aile ve medeni hukuk konularındaki tüm kararlarının hukuk mahkemeleri tarafından onaylanması gerektiğini kaydetti.

Azınlık radyo ve gazeteleri tehdit altında

ABD raporunun ifade ve basın özgürlüğü bölümünde azınlık sorunlarına hiç yer verilmemesi nedeniyle ABTTF, Yunanistan Ulusal Radyo ve Televizyon Kurulu’nun  Batı Trakya’da Türkçe yayın yapan Radyo City, Çınar FM ve JOY FM’i idari kararla uyardığını ifade ederek mevcut yasanın basın-yayın özgürlüğünü tehdit ettiğini ayrıntıları ile aktardı. Basın özgürlüğü kapsamında ABTTF, Hara Nikopulu davasında Gündem ve Millet gazetelerine kesilen faiş tazminat cezalarına ve bu süreçte gelinen son noktayı aktardı.

Azınlık aşırı sağın hedefi konumunda!

Şiddet ve nefret suçları kapsamında ise ABTTF, Altın Şafak’ın Müslüman karşıtı söylem ve tutumundan örnekler göstererek Yunan vatandaşı olan ve yüzyıllarda bu topraklarda yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın da Altın Şafak’ın hedefi haline geldiğini azınlığa yönelik nefret söylemlerini ve saldırıları örnek göstererek detayları ile aktardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz